29.Bölüm "BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ"

1.1K 66 84
                                    

Merhabaaa

Özlendiniz, neler yapıyorsunuz? Yaz nasıl geçiyor?

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum vee
sizleri bölüme uğurluyorum.

Oy vermeyi unutmayınızzz <3

Bölüm şarkıları:

Fatma Turgut-Bir Varmış Bir Yokmuş
Model-Değmesin Ellerimiz
Çağan Şengül-Çok Yazık
Halil Sezai-Olsun

***

"Bu görevin kısa süreceğinden emin misin?" Dedim arabanın camından dışarıya bakarken.

"Bilmiyorum." Dediğinde başımı ona doğru çevirdim, avuçlarımın arasındaki elini sıkı sıkı tuttum.

"Gitmeden önce sana bir şey göstermek istiyorum,vaktin varsa. Uzun zamandır göstermek istiyordum ama araya sürekli bir şeyler girdi." Ona dönerek dediklerimden sonra bana kısaca baktı ve siteden içeriye giriş yaptı.

"Az bir vaktim var." Dediğinde kalbimde büyük bir ağrı hissetsem de bir şey demedim.

Gidecekti,her zamanki gibi. Buna alışabilirdim ama hiçbir zaman ne yaralanmasına ne de içimde onun zarar görecek olmasından oluşan korkuya alışmayacaktım.

O parkta gözyaşlarım dinesiye kadar benimle konuşmuş belki de rüyasının öylesine olduğuna beni inandırmaya çabalamıştı,inanmıyordum ama sakinleşmek zorunda olduğumdan ağlamayı kesmiştim. Fazla vakti yoktu, hazırlanıp çıkması gerekiyordu bu yüzden aptal gibi ağlayarak ona sızlanmam ve vakit kaybettirmem anlamsızdı.

Kendimi orada toparlamıştım ve birlikte arabaya binmiştik. Sessiz geçen yolculuğumuzda rota normalde Zafir'in eviydi fakat benim az önce bahsettiğim şeyden sonra bizim eve sürmüştü.

Kapının önüne arabayı park eden Zafir ile eşyalarımı alıp arabadan indim. Oysa bugün öylesine güzel bir gündü ki heyecandan yerimde duramadığım bir gün sonu olmalıydı ama maalesef tam zıt duygular içindeydim. Belki de alışmam gereken bir konu daha vardı,aniden gidişleri...

İkimiz de arabadan indiğimizde bizim de Mihriban annelerin de ışıkları yanmıyordu,herkes uyumuş olmalıydı. Zaten şu an eve girmeyeceğim için eşyalarımı giriş kapısının önüne bıraktım. Zafir'in sessiz adımlarla beni takip ettiğini biliyordum eşyalarımı eğilip koyduktan sonra doğrulup kalktım havanın esmesinden dolayı uçuşan elbisemi tamamen unutmuş durumdaydım.

Arkamı döndüğümde Zafir sadece gözlerime bakıyordu, bakışları rüzgardan açılan elbiseme bir kere bile değmemişti. Uzanıp elini tuttum ve arka bahçede bulunan gizli kilere doğru ilerledim.

Olabildiğince hızlı hareket ediyordum.

Kilerin kapısının anahtarı sağ taraftaki çiçek saksının toprağına gömülü duruyordu onu hemen bulup kilitli kapıyı açtım ve arkaya doğru ittikten sonra ışığı yaktım. Etraf biraz tozlu da olsa temizdi, sarı ışığın aydınlattığı kilerde bahçe malzemeleri, kullanılmayan eşyalar,kışlık bazı yiyecekler ve benim yaptığım tablolar vardı.

Hızlı bir şekilde saçlarımı bileğimdeki tokayla ensemde at kuyruğu yaptım ve tablolara ilerledim.

Tablolara dokunduğumda birkaç tanesi arka arkaya dizili olanlardan en arkadakini aldım,her birinin üzerinde ayrı ayrı örtüler vardı yoksa burada tozlanıp eskiyebilirdi.

SAVRULAN KÜLLERDonde viven las historias. Descúbrelo ahora