《20》

161 20 9
                                    


yakışıklı kargocu:
zehra
geldim ben
aşağıda bekliyorum

görüldü, 21:21

Zehra:
AAAAA
BU ÇOK ANİ OLDU
GELİYORUM HEMENNN

görüldü, 21:23


.


Bir elimde sıkıca tuttuğum anahtarla hızla merdivenleri inerken bir yandan da heyecanla atan kalbimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Ona kızgındım ve dahası kırgındım ancak haklı bir nedeninin olması tüm bunları göz ardı etmeme sebep oluyordu.

Kapıyı araladığım gibi karşılaştığım bedeniyle dudaklarımı birbirine bastırarak yüzüne baktım. Üstünde basit bir lacivert eşofman takımı ve başına taktığı siyah şapkayla bambaşka biri gibi görünüyordu.

Nihayet geldiğimi anlayarak eğdiği başını kaldırdığında ise kızarmış gözleriyle karşı karşıya geldim. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken asla beklemediğim bir şekilde çökmüş ifadesi ile ne diyeceğimi şaşırarak bir süre bekledim. "Semih," diye mırıldansam da devamı gelmedi. Gözlerimi kırpıştırarak onun bu yorgun ifadesine bakarken hafifçe dudakları kıvrıldı. "Gel, oturalım," diyerek sitedeki parka yöneldiğinde bende sessizce arkasından ilerlemeye başladım. Durup dururken birden gerilmiştim, içimden koşa koşa eve gitmek geliyordu fakat onun iyi olmadığını gördükten sonra aldığım nefes bile ağırlık yapmaya başlamıştı.

Bankın en ucuna oturduğunda sarılma hayallerime elveda diyerek bende yavaşça yanına oturdum. Ne söyleyeceğimi bilemeyerek sessizce beklediğim dakikalarda asla bana bakmayarak karşıdaki ağaçları izleyen yüzünde bir gülümseme belirdi. "Buraya aslında konuşup kendimi açıklamak için gelmiştim ama seninle böyle sessizce durmak çok güzel."

Kısık ve çatallıydı sesi, hasta mı olacaktı? Yoksa ağlamış mıydı?

"Konuşmak zorunda değiliz," dedim sakince. İyi görünmüyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Mesajlarda rahatça konuşmak kolaydı ama şimdi o yanımdayken ve uzak hissettirirken her şey zor geliyordu. Bu ondan mı yoksa benden mi kaynaklıydı anlamamıştım fakat flörtleştiğim kargocu değildi sanki yanımdaki.

"Biraz yorgun hissediyorum," diye fısıldadı. "Sanki her şey üst üste geliyormuş gibi." Elini eşofmanın cebine atarak sigara paketi çıkardığında duraksadı ve sonunda başını çevirerek yüzüme baktı. "Rahatsız olur musun?"

Başımı iki yana salladığım gibi bir dalı dudakları arasına yerleştirmişti bile. Çektiği derin bir nefesi havaya bıraktığında "Sana yalan söyledim," dedi. Beklemediğim cümlesiyle kaşlarım kalktı ama sessizce konuşmasını bekledim.

kargocu | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin