i k i

223 7 7
                                    

"Günaydınnnnn!"

Bağırarak yatağıma atlayan Lisa'yla hem yatak hem de ben yerinden hoplamıştık. "Yaaa, uyansana Jen! Uyanmazsan seni... Gıdıklarım!"

Bir anda beni gıdıklamaya başladığında çığlıklarım evi inletiyordu. Biliyordu tabi gıdıklanmaya dayanamadığımı.

"Lisa lütfen, ah! Lisa!" Bir yandan da kahkaha atıyordum ve nefes alamıyordum.

"3 gün boyunca odamı sen düzenleyeceksin! Yemeği de sen yapacaksın!"

"Tamam kabul!" Bunu dememle üstümden kalkıp "Heh böyle adam ol." demişti. Tabi ben durur muyum? Arkasını döndüğünde bu sefer de ben onu devirmiştim ve gıdıklamaya başlamıştım.

"Bana yaptıracağın şeyler iptal Bayan Lalisa! Ayrıca bugün kahvaltıyı sen hazırlıyorsun! Ben yine insaflıyım bence."

"Tamam tamam yapacağım kalk çabuk kız!" Zafer kazanmış bir gülümsemeyle üstünden kalkarak askılı pijamamla çıplak ayak mutfağa ilerledim. "Bu masaya muhteşem bir sofra istiyorum Lali. Artık kölems- Yaa, hazırlamış bile kuşum!" Lisa'nın beni uyandırmadan önce hazırladığı kahvaltıyı görünce gidip Lisa'nın yanağına minik bir öpücük kondurdum. O da beni öptü ve koşarak yüzümü yıkamaya gittim. Mutfağa döndüğümde Lisa kahvaltısına başlamıştı bile. Bu haline bakıp gözlerimi kıstım ve "Ayı." dedim. O da lokmasını yutup bana dil çıkardı.

Birlikte kahvaltımızı ederken aklıma pizzacı çocuk gelip duruyordu. "Acaba o kahvaltı etmiş midir?" Lisa bu dediklerime göz devirmişti.

"Şuna bak ya, liseden beri erkeklerin takılmalık varlıklar olduğu söyleyen Jen şimdi dünkü tanıdığı çocuğu aklından çıkaramıyor!" dediklerine aldırmayıp dudaklarımı büzdüm ve konuşmaya devam ettim. "Çok çalıştırıyorlardır ya şimdi onu. Onun minnoş elleri yıpranıyordur." Lisa dediklerime kahkaha atarak konuştu.

"Minnoş derken? Çocuğun tipini göremesem de pizza kutusunu tutan ellerini gördüm. Elleri kocamandı! Hele parmakları uzun uzun." Bir daha aklıma gelince düğün hayallerine geri dönmüştüm.

Lisa'nın yanaklarımı avuçlayan elleriyle gerçekliğe döndüm ve yanaklarım dudağımı sıkıştırmış bir halde Lisa'ya "Ne yapıyorsun?" dercesine şaşkın bir bakış attım. O ise bana şunu dedi;

"Libidona sahip çık tatlım!"

"Hey! Libidom sadece onun için!" Lisa ile gülüşerek kahvaltımızı bitirip etrafı topladık ve giyinmeye gittik. Üstünde kırmızı bir çilek olan beyaz crobumu ve açık renkteki kot şortumu giyip kapıya doğru ilerlerken Lisa'ya seslendim.

"Hazır mısın Lisa?"

"Ben kapıdayım ayol, seni bekliyorum."

"Geldim, geldim." Kapıyı kitleyip aşağı indik ve otobüs durağına koştuk. Otobüs tam giderken arkasından yakalamıştık ve fakülteye doğru yol almıştık.

---

Üniversitede her zamanki gibi bir gün geçirmiştik. Bugün Lisa'nın benden ayrı iki dersi vardı ve bu da fakültede iki buçuk saat boyunca boş boş oturarak onu bekleyeceğim anlamına geliyordu. Her ne kadar Lisa eve git dese de onu yalnız bırakmak istememiştim.

Lisa derse çoktan girmişti ve daha ilk 5 dakikada sıkılmıştım. Biraz telefona baktıktan sonra ondan da sıkılıp oflayıp puflamaya başlamıştım. Ne yapsam diye düşünürken aklıma bir şey geldi...

a slice of pizza • taennieWhere stories live. Discover now