Aşk-ı Yandere

࣪𖤐 Siyah saçlı çocuk

Elimden poşetleri adlı, herkese şüphe ile bakmamalıydım. Bunun farkındaydım ama elimde değildi.

X: Eviniz ne taraftan?

Y/N: Siz beni takip edin.

Birlikte yürüdük, sesi çok hoştu. İnsanı sarıp sarmalıyordu.

Haru'nun yanımda olmasını isterdim.

Beraber eve geldik kapının önüne kadar çıkardı.

Y/N: Çok teşekkür ederim, isminiz neydi bu arada?

Isamu: Rica ederim hanımefendi, Isamu ben. Tanıştığımıza açıkçası çok memnun oldum.

Y/N: Bende Y/N, bende memnun oldum.

Isamu: Sizi ilk defa görüyorum, bende bu bölgeye yakın bi bölgede yaşıyorum.

Y/N: Gerçekten mi? Bende sizi ilk defa gördüm.

Isamu: Dışarı çıkmıyor musunuz pek?

Y/N: Eve çok uğrayamıyorum gün içinde. Siz nerede oturuyorsunuz?

Evini tarif etti, azıcık uzaktı. Köşkte oturuyormuş. Tarif ettiği bölge de ki evler genellikle birbirlerine uzak evlerdi. Onlarda benimki gibi komşu sıkıntısı da yoktur şimdi.

Y/N: Belki daha sık karşılaşırız?

Isamu: Olabilir.

Y/N: Telefonunuz kırıl-

Isamu: Hanımefendi dedim ya, bunun bir önemi yok. Kırılmamıştır hem.

Y/N: Bari çalıştığım kafeye gelin, size kahve ısmarlayayım.

Isamu: Çok memnun kalırım.

Kafenin yerini tarif ettim. Geleceğine dair söz verdikten sonra gitti.

Gülümsedi ve merdivenlerden inerken el salladı, ona geri el salladım. Gerçekten nazik biriydi.

İçeri eşyaları yerleştirdim. Derince iç çektim. Mektupları düşünmeme kararı aldım.

Tüm gün evde zaman geçirdim.

Bir kaç gün sonra kafede mesaideyken kapının zili yine duyuldu. Haru olduğunu düşünsem de içeri Isamu girdi, kafeye göz gezdirdi, hemen ardından gözleri gözlerimle buluştu.

Yanıma geldi.

Isamu: Selam, son görüşmemizden beri nasılsın?

Y/N: İyiyim, sen?

Isamu: Şu an oldukça iyiyim.

Y/N: Ne içersin?

Isamu: En iyi barista bana neyi önerirse onu içerim.

Hafifçe gülümsedim.

Y/N: Sen bi masaya geç ben sana getireceğim.

Isamu cam kenarında bi masaya geçmişti. İkimiz için de iki tane kahve hazırladım ve masasına götürdüm.

Karşısına oturdum.

Isamu: Müşteriyle oturup kahve içmen, doğru mu?

Y/N: Bir kere sen müşteri değilsin. Ayrıca bir şey olmaz, patron bu konu da bir şey demez. Zaten sadece sabahları geliyor.

Isamu: Ne güzel, ne güzel.. burası çok hoş, böyle bi mekanda iş bulduğun için çok şanslı olmalısın.

Y/N: Biraz öyleyim. Peki sen çalışıyor musun?

Isamu: Köşkte yaşıyorum diye çalışmıyorum mu sandın?

Y/N: Belki biraz.

Isamu: Ben çoktan mezun oldum ve çalışıyorum.

İçtiğim kahve boğazımda kaldı.

Y/N: O kadar büyük müsün?

Isamu: Y/N yaşlı değilim. 24 yaşındayım.

Y/N: He, 3 yaş büyükmüşsün.

Isamu: Niye daha büyük beden olmamı tercih mi ederdin?

Y/N: H-hayır! Zaten hoşlandığın biri var! Yanlış anladın beni.