1.Park

4.6K 218 63
                                    

Başlangıç tarihiniz?

Geçmiş

Yazardan
.
.
.

O gün herkesin dilinde o haber dolanıyordu bu haber"hayvanat bahçesindeki kaplanın kaçışı"

Neredeyse hiç kimse korkudan dışarıya adımını atamamıştı. Ancak küçük çocuk hariç

O gün onca haberler sakın dışarı çıkmayın desede küçük çocuğun babasının alkolik olduğu için alkol krizi tutmuştu küçük çocuk bunu biliyordu.

Küçüğün yapabileceği tek şey babasına o ağzına şürmek dahi istemeği o pis içecekten gidip almaktı. Yoksa babası o sinirle çocuğa, çocuğun hayatı boyunca unutamayacağı travma sebebi olarak kalacak şeyler yapabilirdi.

Küçük çocuk artık yapabileceği tek şeyin babasına o içecekten almak olduğunu biliyordu. Küçük babasının cebinden biraz para alıp o içeceğin satıldığı yere doğru yola koyulmuştu.

O yerleri bilmesinin sebebi babasıydı. Babası her defasında onu da yanına götürür ve neyi alması gerektiğini öğretirdi. Sanki çok önemli bir şeymiş gibi.

Küçük o sırada karşısında onu kendisine çeken bir park gördü. O an babasının yanına birazcık geç gitse bir şey olmayacağını düşündü ve salıncağa doğru gitti.

O kadar eğeleniyordu ki çocuk ne kadar süre geçtiğini unutmuştu

Küçük zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Ona salıncakta sallanmak çoğu şeyden iyi geliyordu.

Tam salıncaktan kalkarken boş olan parkın içinde turuncu -sarı tüylü bir şeyin karşısından geçtiğini gördüğünde ilk başta yanlış gördüğünü düşünüp kendisi gibi küçük elleriyle gözünü ovuşturdu.

Hayır yanlış görmemişti bu karşısındaki şey kocaman gerçekten ona göre kocaman bir kaplan görmeyi planlamıyordu.


Ya kaplan ona zarar verirse, ya bu kadar uzun süre parkta durduğu için babası kızarsa yada daha kötüsü çoğu zaman yaptığı gibi ona el kaldırısa.

Küçük aklında olan bütün düşünceleri susturup kaplanın yanına doğru minik adımlarıyla adımladı.

Parka yakın büyük bir orman vardı belki kaplan oradan gelmiştir diye düşündü ama sonra bu sabah haberde gördüğü kaplanın aslında bu kaplan olabileceğini düşündü ve birinci ihtimali kafasındaki karanlık yere yolladı.

Kaplan ona doğru gelen küçük bedenle ne yapıcağını şaşırdı. Çünkü bunu hiç beklemiyordu.

Bunca zaman o kadar insan görmüştü. Ondan koca koca insanlar korkarken üstelik. o zamanlar camın arkasında olmasına rağmen insanlar ondan korkarken.

Ne olurdu da bu 5-6 yaşlarında karşısında ona doğru adımlayan küçük çocuk korkmazdı.

Kaplanın dibine kadar gelice durdu küçük beden ve tam karşısında onu içine çeken kehribar renkli gözlerden bir an olsun kendi gözlerini çekmemişti.

Küçük o an kendisini daha fazla durduramadı ve "ben jeon jeongguk" diye ismini söyledi.

"Şey sen beni anlıyabiliyor musun?" Küçük bunu sorar sormaz kaplan başını ileri-geri evet anlamında salladı.

küçük, kaplanın verdiği bu cevaba karşı ayaklarını yere vurarak, ellerini çırparak çok sevindiğini gösterdi karşısındaki kaplana.

Kaplan karşısındaki bedenin bu kadar sevinebileceğini düşünmemişti. Üstüne üstelik küçük bendenin gülünce çıkan tavşan dişleri ve yanaklarında oluşan çukura karşı küçük bedenden o kadar etkilendi ki.

Hiç kimseye böyle bir his beslememişti.

Kaplan o an tüylerinide bir minik bir el hissetti. "Kaplancık bey izin verirsen sırtına çıkabilir miyim? Tüylerin çok yumuşak görünüyor" kaplan çok şaşırmıştı. Sanki bu parka gelene kadar onca kişiyi öldürmemiş gibi, hafiflemiş gibi hissetmişti.

Kaplan karşısında onun cevabını kocaman gülerek bekleyen küçük bedenin sırtına binebilmesi için olabildiğince yere eğilmişti küçük beden buna karşılık kaplanın sırtına olabildiğince hızlı bir şekilde binmişti. Küçük kaplanın sırtında biraz öne doğru gidip kaplanın boynuna minik ellerini sarmıştı.

Şuan iki beden de olduğu bu durumdan hiç olmadığı kadar memnundu ve huzurluydu.


Ancak iki bedeninde huzuru kısa sürede bozulacaktı...



Eveeeet birinci bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Bu bölümü nasıl buldunuz?

*Eğer yazım yanlışım varsa affınıza sığınıyorum

* Diğer bölümde görüşmek üzere

Taekookla mutlu mesut kalın


30 haziran 2023 muydu neydi baslangic


Kaplancık Bey •TkWhere stories live. Discover now