Yağmura Aşık (BXB)

Aramızdaki Küçük Sır

053954.....: Merhabalar çok sevgili Anıl abicim

Anıl: Kimsiniz?

0539....: Baran ben

Baran: Ablama Anıl abime sınavla ilgili sormam gereken konular var dedim ve numaranı aldım

Baran: Kendisi Tekin abiyle Paris sokaklarında dolaşmayı tercih ettiği için fazla sorgulamadan hemen verdi numaranı. Çok iyi bir arkadaş

Anıl: Öyledir

Anıl: Ne soracaktın?

Baran: Sınav bahaneydi tabi ki

Baran: O gün hayalet görmüş gibi olduğundan konuşamadık

Baran: Bizi evde gördüğünü ablama söylememen gerektiğini hatırlatmak istedim abicimm

Anıl: Bak sen ya bu nasıl bir hatırlatmaymış? Söylesem beni kim durdurabilir yoksa sen mi ufaklık?

Baran: Ufaklık olmadığımın gayet farkına vardın sanıyorum ;)

Anıl: Saçmalama Baran bunlar nasıl imalar

Baran: Neyse anlaştık değil mi tek laf yok

Anıl: Yönelimini senden izinsiz açıklayacak bir adam olduğumu mu düşünüyorsun?

Anıl: Senin hayatında ne yaptığın beni ilgilendirmez

Baran: Yönelimimle ilgisi ne? Benim biseks olduğumu bilmeyen mi var amk

Anıl: Demek ki ben varmışım Baran

Anıl: Peki o zaman ablandan neden korkuyorsun?

Baran: Korkmak demeyelim de o yokken eve birini atmama biraaaazcık sinirleniyor

Baran: Sanırım komşular kıskanıyormuş

Baran: Ne yapalım bir Baran olmak hiç kolay değil

Anıl: Rahatsız olmak kıskanmak değildir Barancım

Baran: Fark etmez tamam mıyız?

Anıl: Tamamız

Anıl: Ama uğraşmak istemediğim için

Anıl: Lütfen bir daha Denizin sözünden çıkma daha doğrusu çıksan da ucu bana dokunmasın

Baran: O zor ama deneriz

Baran: Hadi iyi akşamlar

Anıl: Sana da

《2 gün sonra》

Anıl: Baran?

Baran: Efendim Anıl abicim

Anıl: Nasılsın?

Baran: İyiyim de hayırdır?

Baran: Bana mesaj attığına göre sen pek iyi değil gibisin.

Anıl: Ben de iyiyim sağ ol sorduğun için. Sınavını sormak için yazmıştım?

Baran: ablama neden sormadın/

Baran: İyiydi ya

Baran: Geçiyorum sonunda

Anıl: Sevindim

Anıl: Bizim kampüse geliyorsun yani sonunda

Anıl: Bir ihtiyacın, bir sorun olursa bana ulaşabilirsin

Baran: Sorayım hemen

Baran: Kafana bir şey mi düştü?

Anıl: Of Baran pişman etme insanı

Anıl: Abilik yapıyorum işte :)

Baran: Tamam tamam teşekkürler Anıl

Baran: Abi

Görüldü

Telefonunu masanın üzerine koyarken bu nezaketten yoksun züppe ergeni merak ettiği için kendine kızmadan duramadı Anıl. Bak işte yine sinirini bozmuştu. Ne diye düşünceli davranmaya çalışmıştı ki?

Onu Denizin evinde o halde gördüğünden beri arada aklına geliyordu oğlan. Çok şaşırdın o yüzden Anıl başka bir şey yok diye kendini ikna etmişti.

Telefonunu tekrar eline alıp kafasını dağıtmak için sosyal medyada gezinmeye başladı. Hikayeler arasında etrafı yeşil halkalı olan bir tanesi dikkatini çekti. Ne tesadüf ki bu Baranınkiydi.

"Hıım beni yakın arkadaşlara eklemiş." diye belli belirsiz mırıldanarak sırıttı. Hikayeyi açtığı an ise bu sırıtış için erken olduğunu anladı. Baran bir partideydi ve 2 erkeğin arasında samimi bir şekilde dans ediyordu. Sinirle hikayeyi kapattı gençlik nereye gidiyordu?

Eşcinselleri böyle seks düşkünü gibi göstermeye hakkı var mıydı Baran gibilerin? Açık görüşlü biri olduğunu düşünürdü; ama bu kadarı da fazlaydı ona göre. Kıskançlık denen o duygunun yanından geçtiğini bile kabul etmeyen beyni, düşündüklerinin sebebine kendi kendine ikna edici mantıklı tezler sunuyordu. Kalbi buna pek katılmasa da durumu idare etmişti.

Daha bunlar ne ki göreceklerinin yanında
Anca kalır önsözüm...