Çilli çocuk şokun etkisiyle, oturduğu yerden;
"Çok özür dilerim."Hyunjin, öfkesini dindirmeye çalışsa da gözlerinden yeterince anlaşılıyordu. Sert bir tavırla Çilli çocuğa;
"Özür dilemek yerine, kalk!"Çilli çocuğun kalkışıyla tekrar oturuşu bir oldu, sarsıntı da bileğini burkmuş olmalıydı ki kalkmakta zorlandı.
"Bilerek yapıyorsun değil mi!?"
Sinirine hakim olamayıp kucağında ki çocuğu itekledi, Çilli çocuk aniden ellerinin üzerine düştü.
Yanında ki yaşlı adam, kalkıp çilli çocuğu kaldırdı.
"İyi misin evladım?"
Felix, kafasını sallayarak düştüğü yerden güçle kalktı. İhtiyara teşekkür ederek, metrodan indi.
Yürüyüşünde ki farklılığı fark etti genç adam. Anladığın da çok geç olmuştu. Yaşlı adam, Hyunjin'e baktı;
"Zamanın gençleri çok mu agresif?"
Hyunjin yaptığı davranıştan pişmandı. Kötü hissettiğinden, kafasını kaldıramadı. Yaşlı adam, Hyunjin'in omzuna dokundu.
"Yine de gönlünü almak için geç değil evlat. Bu gün varız, yarının garantisi yok."
Genç adamın gözleri parladı, ihtiyarın son sözü, onu endişelendirmeye yetmişti. Koşarak Çilli çocuğun peşinden gitti. Neden telafi etmesi gerektiğini bilmiyor, yine de var gücüyle koşuyordu.
"Felix!"
Felix duraksadı, sesini ezbere biliyordu. Korkarak arkasını döndü. Hyunjin, adım attığı gibi Felix geri çekildi.
Hyunjin, adım adım Felix'e yaklaştı.
"Üzgünüm, bileğini burktuğunu bilmiyordum."Çilli çocuk ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Sorun değil. Bir daha karşına çıkmayacağım."
Kolunu kaşıyarak, odağını dağıtmaya çalıştı. Çünkü sevdiği adamın nefret dolu bakışları altında eziliyor ağlayacağını biliyordu, yinede kendini tutuyordu.
Hyunjin anlını ovalayıp, derin bir iç çekti. Zor ayakta duran çocuğa baktı.
Ani bir hareketle Felix'i kucakladı.
Bu gün Felix'in kaçıncı şok oluşuydu bilinmez ama bu sefer ağzı baya açık kalmıştı.Hyunjin kucakladığı çocuğa bakarak;
"Senden nefret ediyorum."Çilli çocuk tebessüm etti.
"Ben de seni seviyorum."Hyunjin, küçümseyerek baksada gülüşünü saklamak için dişlerini yanağına bastırıyordu. Çilli çocuğun yönlendirmesiyle, bir kaç sokak taşıdı. Görenler garipsiyor, bazıları da umursamıyordu. Anlaşılan Seul'un sokaklarında pek şaşırtıcı değildi.
(...)
Sokağın başına geldiğinde duraksadı,
"Şaka mısın, Bir daha karşına çıkmicam diyip benim evimin karşısını mı kiraladın?"Öğlen güneşinin turunculuğu çillerini okşayan çocuk cevapladı;
"Seungmin hyung önermişti. Yemin ederim, komşu olduğunuzu bilmiyordum."Hyunjin, Felix'i hızla evinin önüne bıraktı.
"Bana bak baş belası! Buralarda dolandığını görmeyeyim. Mümkünse hiç gözüme görünme."
Onlar tartışırken, Seungmin perde arkasından onları izliyordu. Tül perdeyi aralayıp, gizlice bir kaç kare fotoğraflarını çekti.