9.BÖLÜM

142 6 11
                                    

Arkamdaki kişinin kim olduğunu görünce hareket etmeyi bıraktım, oda elini ağzımdan çektiğinde arkamı döndüm, yine basılma korkusu bedenimi esiri altına alırken karşımdaki adam gayet rahattı:

-Senin burada ne işin var, 

Ellerini cebine koydu ve üzerime yürümeye başladı, aramızı açmak adına geriye gittiğimde sırtım duvara değdi, sağdan geçmek için adım attığımda kolunu duvara koydu, diğer tarafa döndüğümde o tarafa da diğer kolunu koydu, şimdi kafesteki kuş gibi sıkışmıştım:

-Seni özlemiş olamaz mıyım?

Ne! Bu adam ne dediğinin farkında mı? Şakanın zamanı değil:

-İçip geldiysen hiç sırası değil, ne diyeceksen de ve git

Belli buraya bir şeyler söylemeye gelmiş ama yine her zamanki gibi zaman ve mekan umurunda değil:

-Aa ben oysaki buraya ne hayallerle gelmiştim

O hayalleri al ve bir tarafına sok, hayır bu Araz'da anlama kıtlığı var yemin ediyorum, bu sefer de babama değil de Karan'a yakalanırsak kabak yine benim başıma patlayacak:

-Bak Araz şu an şakanın sırası değil, yakalandığımızda senin değil benim başım belaya giriyor, babama yakalandıktan sonra başımı nasıl bir belaya soktuğumu ikimiz de biliyoruz.

Hala yakındık ve nefeslerimiz konuştuğumuzda birbirimize çarpıyordu, bir kaç saniye yüzümü inceledikten sonra kollarını çekti ve geriye gitti, bende rahat bir nefes aldım, gerçekten aşk kadını değilim, benim yerimde bir başkası olsa şimdiye Araz'ın ağzının içine düşmüştü:

-Haklısın o konuda sana bir özür borçluyum ve hatamı telafi etmek için seni düğünde kaçıracağım, şimdi buradan kaç, evet seni yakalayacak ama kaçmalısın.

Kaç demesi kolay tabi ki ama yakalandıktan sonra içerideki psikopatın bana neler yapacağını bilmiyoruz, aslında kaçarak öğrenebilirim değil mi, bir saniye ya ben neden kaçıyorum?

-Ya ne güzel keyfim yerimdeydi benim şimdi neden kaçıyorum ki? Zaten düğünde kaçacağım

Dediğim şeyle bana öldürücü bakışlar atarken kendini sıktığı kasılan çenesinden belli, hadi hep beraber klasik repliğimi tekrarlayalım ne dedim ben sanki:

-Bige sana bunu önceden de demiştim, düğün günü kaçacaksın evet ama bunu Karan bilmiyor ya hani, sen de Karanla evlenmek istemediğin için kaçmalısın ki senin arkanda sana güven veren biri olduğunu bilmesin, düğüne kadar bir kere bile kaçmazsan senden şüphelenir ve der ki 'bu kız benimle evlenmek istemediğini söyledi ve bir kere bile kaçmadı kesin bir planı var' der, senden şüphelenirse benden de şüphelenir ve sende özgür olmayı unutursun anladın mı, seni şu an kaçıramam çünkü hiç bir şey hazır değil, beni burada yarım saattir konuşturuyorsun şimdi camdan çık ve kaç.

Daha ne dediğini bile idrak edemedin tuvalette bulunan camın önüne beni götürdü, konuşmuyor ve ne yaptığına bakıyordum, camın önünde diz çöktü, tövbe bismillah neden diz çöktü şimdi, Araz hadi diye bana bakarken ben ne yapacağımı anlamadım:

-Hadi Bige ayağını omzuma koy ve camdan dışarı çık 

Ha o yüzden diz çöktü ay bende, daha fazla Araz'ı sinirlendirmedim ve omzuna ayağımı koydum, sağ ayağını omzuna koyduğumda kendimi yukarı çektim ve dikdörtgen camı açtım, diğer ayağım boştaydı, iyi ki de elbise falan yok üzerimde, kot pantolon ve tişört kaçmaya uygun.

Camdan dışarı kazasız belasız çıktığımda, düz koşmaya başladım, koşarken de Araz'ın dediklerini düşündüm.

Yani aslında düğüne kadar kaçsam da ne olur ki diye düşünüyordum, aptal kafam tabi ki Araz'ın açısından düşünmemişti, acaba Araz buraya gelmeseydi ben ne yapacaktım, kesin kafamdaki saçma planı uygular ve Araz'ın planını mahvederdim.

Seni Kalbimde SakladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin