Hate But Love?... || JİKOOK

8.bölüm:"Yarım kalmış sex"

İyi okumalar bebişlerimm❣️❤️
Sınır ; 16 oy, 87 yorum

Jiminin bakış açısına göre;

Çok mutluydum şuan... Jeon bana bakarken elimi öperken bana en güzel şekilde iltifat ederken ve bana bakan gözleri sikiceğini söylerken... O kadar hızlıydıkı kalbimin atış sesleri.

Gözlerimizi sanki hiç başka yere bakmamaya yeminli gibi bir birimizden çekmiyorduk... Çekemiyorduk...
O kadar huzurluyduk ki!

"Mimi... Beğendin mi sana olan hediyyemi gerçekten?" Şapşal oğlan dedim içimden. Şuan bana zehir bile versen Jeon Jungkook onu bile beğenirim . Kafamı sallamıştım utanarak.

Garson içkileri tazelerken ince sesimle teşekkür etmiştim. Bana başıyla onay verirken Jungkookun onu öldürecekmiş gibi bakması bana ayrı haz veriyordu.
"Eğer meleğimle göz teması kurmaya devam edersen seni sikerim" bunu söyleyeceğine ben bile inanmazken kocaman gözlerimi tavşan gözleriyle bukuşturmuştum. Garson özür dileyerek toz olurken Jeon da dudak büzmüştü. Avına saldıran kaplan misali uzaktan benzeyen sevgilim bi bebekten farksızdı.

Kıkırdarken gözlerimin hilal şekline alınmasına izin vermiştim. Ona sevimlilikler yaparken o da gülmeye başlamıştı.

Çalan klassik şarkıyla ellerimiz birleşmiş ve ayağa kalkmıştık. Bana kibar bi beğefendi gibi elimi öperken eğilmişti.
"Güzeller güzeli oğlan... Bana bu dansı lütf eder misiniz?" Bende gülümserken elimi koca damarlı elle buluşturarak eklemiştim:
"Memuniyyetle Bay Jeon..." Bedenlerimiz uyum içerisinde süzülürken gözlerindeki yıldızlar ve galaksileri benim ona olan parlak yeşil harelerimle buluşturmuştu. Herkes bize bakarken bazıları hayranlıkla bizi izliyorlardı.

Aynı anda haraket ediyordu... ellerimiz,vücudumuz, bedenlerimiz yaptığımız valsin uyumu ciddi anlamda şaka gibiydi... Dehşet uyumluyduk. Bana hızlıca belimden çekerken göğsümüz temas etmişti. Kiraz dudaklara istemsizce gözlerim kayarken oysa kızarmıştı sanki kalçama dokunan kişi o değilmiş gibi ona inanıcaktım. Benim oğlum kesinlikle utanmazdı.

Son haraketi yaptıktan sonra Jungkook beni havaya kaldırmış ve bi tur döndürmüştü. Ben kıkırdarken her kes bizi alkışlamıştı. Lakin ne o alkış seslerini ben ne de Jeon duyuyorduk. Her şey kapkaranlıktı. İkimiz vardık sadece... Kookie ve Mimi...

Sonunda Jungkook beklemediğim anda belimden çekerek dudaklarına doğru düşmemi sağlamıştı. Böylelikle alkışlar daha çok yükselmiş ona çığlık sesleri de eklenmişti. Ben utanarak çekilirken Jeon daha sonra kızaran yanağımı öpücüklerle bi nevi boğmuştu. Ben ona sıkıca sarılırken masamıza dönerken kulağıma fısıldamayı da ihmal etmemişti:
"Sikeyim Jiminim... O kadar güzel görünüyorsun ki. Eğer kimse olmasaydı seni tam burada becerirdim" ben ola bilirmiş gibi daha da kızarırken elimle yüzümü saklamaya çalışmıştım. Beni koklamaya devam ederken nane kokusuyla karışan çilek kokusunu sevmişe benziyordu. Aklıma bi sözüm gelmişti... Beni neden köpek gibi inliyorsun?!

Jeon elimle bana yol gösterirken nazikçe ben de onun yanağına narin bi öpücük kondurmuştum.
Masamıza geçicekken kalın bu ses gelmişti Bay Jeona selam verirken ben tarafa bakmamıştı... Sanırım sadece üstten süzmüştü beni. Jeon kısa bi gülümseme bahş ederken bizi kendi masalarına davet etmişlerdi. Koluna giren kadın gözlerini kocamdan çekmezken bende gözümü ondan çekmiyordum.

Jeon nezaketan reddederken kadın bi nevi çuvallanmıştı kocamın üzerine elini koyarken sıkmıştı aynı şekilde de. Jeon rahatsız olurken kadında ki rahatlık bi vaşkaydı tabi. Ben kaşlarımı çatarken gözüm istemsizce seğirmişti:
"Ahh Bay Jeon... Kocam ciddi anlamda çok sıkıcı anca siyaset konuşuyor masada belki beni bizi bi eğlendirirsiniz" ben elimi kadının eline koyarken iğrenircesine çekmiştim. Jeon tam bir şey söyleyecekken ben sözünü kesmiştim. Her kes istemsizce masaya bakarken gerilim burdan bile belli oluyordu. Ben kızgın bakışlarımla ve küçümseyici kadını süzerken giydiği elbisenin açıklığına mı? Yoksa giydiği ayakkabının tarzıyla uyumsuzluğuna mı güleyim bilemedim. Bi de düz göğsüyle kookieme şov yaptığını sanıyordu. Sürtük orrospu!