Prens ve Prenses

Korumacı Doruk

Doruk'tan

Bugün, ben, Babam ve Berk çarşıya gidiyorduk.Normalde gitmezdim, çünkü dışarıyı sevdiğim pek söylenmez.Ama çoğu kişi beni tanımadığı için ve halkı selamlamak için gidiyorduk.Çünkü Babamdan sonra tahta ben geçeceğim ve birde bir kız kardeşim var.Ama o burda deil, buralar pek tekin yerler olmadığı için onu daha güvenli bir yere götürdük.

Bu hayatta en değerlim o benim. Annemizi küçük yaşta kaybettiğimiz için ben, Babam ve Kardeşimle yaşıyorduk, tabi birde bir Kraliçe bozuntusu vardı.Onu hiç sevmiyorum, hatta nefret ediyorum diyebiliriz.Çünkü servet için Babamla evlenmişti, birde en değerli dostum, Kardeşim dediğim sağ kolum olan insan vardı.Can dostum Berk.Tüm dertlerimi ve sıkıntılarımı dinlerdi.Bende onu dinliyorum tabii. Berkin sesiyle kendime geldim.

Berk=Prensim hadi gidiyoruz.

Doruk=Berk lütfen bana bir daha prensim deme.

Berk=Ama sen bir Prenssin.

Doruk=Olsun, sen yalnızken Doruk de.Ben böyle demeni istiyorum. dışardayken Prensim dersin bana.

Dedim ve tebessüm etti, o tebessüm edince bende ona ettim.

Berk=Tamam Doruk, hadi gidelim.

Doruk=Tamam.

Hemen atımın olduğu yere geldim. Babamda ordaydı, ona selam verdim ve atıma bindim.Sonrada saraydan çıktık.Atımdan indim ve muhafızlara verdim.Meydanda dolaşırken bir ağlama sesi duydum ve o tarafa yöneldim.Bir adam bir kıza el kaldırıyodu ve kızda ağlayarak "Bırak beni lütfen istemiyorum" diyordu.

Ama kız ağlayınca kalbim bir tuhaf oldu, sanki içim acıdı.Ama nedenini bilmiyorum ve bu benim hemen öfkelenmeme sebep oldu.

Kız 1.65 boylarındaydı, uzun kıvırcık kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı.Bu onu çok güzel yapmışdı.O adamın kim olduğunu Berke sordum.

Doruk=Berk bu adam kim ?

Berk=İnsanları alıp satıyor, yani kölecilik yapıyor.

Doruk=Anladım.

Biraz daha yanlarına yaklaştım

Adam hemen elini kaldırdı, sanırım tokat atıcaktı.Dayanamayıp hemen oraya yanlarına gittim ve adamın bileğini havada tuttum sonrada büktüm.Asla kimse bir kıza el kaldıramaz.Kız değil, sadece her kim olursa olsun hiç kimseye el kaldırmamalı.

Asiye'den

Adamın elini hemen havada tuttu.

Adam="Bırak elimi" diyip bağırdı.

Doruk=Bırakmıyorum.

Beni hemen arkasına aldı.İyide şimdi buda kimdi böyle ? Ne zaman gelmişti ?

Çocuk 1.80 boylarında, Kumral saç rengine sahip ve Yeşil hareleri vardı. Giyim tarzı baya güzeldi ve de çok Yakışıklıydı.

Adam=Sana ne sen karışma bırak kızı.

Dediğinde önümdeki Kumral çocuk onu itti ve bağırdı.ben ise hala ağlıyordum, çünkü ailemi kaybetmiştim.

Doruk=Bir daha ona dokunmayacaksın dedim sana.

Öbür adam onu itti ve biraz geri gidip durdu.Sonra yanına muhafızlar ve Kızıl saçlı biri geldi.

Berk=Prensim.

Ne yani bu Kumral çocuk bir Prensmiydi şimdi ?

Adam=Prens mi ?

Deyip oda şaşırdı.

Doruk=Bunu al götür, köleleride serbest bırakın.

Berk=Tamam Prensim.

Adam=Prensim ne olur, affedin bir daha olmaz.

Doruk=Berk, bunu alın götürün. Cezasını ben vericem, çünkü bir kıza el kalkmak ne demekmiş görsün.

Berk=Tamam efendim.

Dedi isminin Berk olduğunu öğrendiğim çocuk.

O adam ve ismi Berk olan çocuk uzaklaşınca Prens bana döndü.

Doruk=İyi misin ?

Asiye=İ-iyiyim teşekkür ederim.

Doruk=Sana bir şey yapmadı, değil mi ?

Başımı "Hayır" anlamında iki yana salladım.

Doruk=Tamam o zaman, benimle gel.

Hemen peşine takıldım.

Kalabalık olan bir yere geldik ve galiba Kralımız halk ile selamlaşıyordu.

Doruk=Kralım hemen saraya dönmemiz gerekiyor.

Akif Kral=Tamam.

Atların oraya doğru ilerledik.

Akif =Bu kızımız kim peki ?

Ben ne diyecektim şimdi işte off.

Asiye=B-ben ş-şey eee...

                                   

Ve bu kadar en heyecanlı yer demi belki devamını yazarım bugün.