Too close to the stars | Gavi x Pedri

Lover °3

Bölüm şarkısı: Taylor Swift - Lover

'Can I go where you go?
Can we always be this close forever and ever?'

~

Aurora'ya tüm geceyi tek nefeste anlatıp, son olarak da yanağından öptüğünü ve neredeyse koşarak kaçtığını söyleyip derin bir nefes almıştı.

Ablası onun bu haline hafifçe gülümseyip kendisine çekerek sarıldığında,
"Roraaa" diye harfleri uzatarak ağlamaklı bir ses tonuyla ablasına geri sarılmıştı. İçinde biriken bütün enerjinin ani boşalmasıyla bir an ağlayacakmış gibi hissetti.

"Ne yapacağım?" Diye sordu yorgun ve büyük ihtimalle titreyen ses tonuyla. Saçlarını okşayan ablası az da olsa stresi geri plana atıp düşünebilmesini sağlıyordu.

"Nasıl yani?" Dedi küçük bir çocukla konuşuyormuş gibi sakin ve teker teker konuşarak ablası.

"Pedri'den hoşlanıyorum!" Diyerek Aurora'dan uzaklaşıp yüzünü yastığa gömerek ağlamaklı bir şekilde inledi.

"Hoşlandığına emin misin? Yıllardır arkadaşsınız sonuçta bir anda nasıl hoşlandığına karar verdin ki?" Demişti ablası.
Hoşlandığını biliyordu ama Gavi'nin kendi içinde bu soruya bir cevap vermesi gerektiğini düşünmüştü.

Yastıktan kafasını kaldırıp birkaç saniye düşünerek yanağının içini ısırdı Gavi.
"Bir anda hoşlanmaya başlamadım." Dedi Aurora'ya dönerek.

"Yani Pedri hep özeldi. Tanıştığımız günden beri. Hep ona karşı bir çekim hissediyordum. Sadece son zamanlarda daha çok olmaya başladı ve Bilmiyorum ki Rora onunla ilk tanıştığımda 16 yaşındaydım, bir kızdan bile hoşlanmamıştım ki erkeklerden hoşlandığımı biliyim. Sadece çok iyi biri olduğunu ve ona hayran olduğumu düşündüm."
Dedi tek nefeste.

Ve gerçekten de böyleydi, 16 yaşında daha birinden hoşlanmanın gerçekten nasıl hissettirdiğini bile bilmezken Pedri'ye karşı hisettiği şeylerin bu yönde olduğunu nasıl anlamalıydı ki? Şimdi düşündüğünde bile hoşlandığı ya da çıktığı kimse için böyle hissetmemişti.

Aurora cevabına sadece gülümsemişti. Yüzünde cevap bekleyen bir ifadeyle konuşmasını bekledi.

"Haklısın anlayamaman normal."

"Ne yapacağım?"

"Sadece içinden geldiği gibi davran. Ve bir harekette bulunmadan önce onun da aynı şekilde hissettiğine emin ol."
Dedi ablası son cümlesine vurgu yaparak.

Dudaklarını birbirine bastırıp düşündü. Mantıklıydı. Stres yapıp çok düşünürse sadece kendi kendine kafayı yiyecekti.

"Tamam." Dedi. "Şaka gibi ama Pedri'ye yürüyeceğim."

Ablası ise seninle ne yapacağım der gibi avuç içini alnına götürmüştü.
"Niye şaka gibi?" Dedi.

"Çünkü aynı zamanda en iyi arkadaşlarımdan biri ve yetmezmiş gibi hetero da olabilir. Hassiktir, Homofobik değildir değil mi?"
Düşünmeden konuşuyordu, ya da konuştuktan sonra zihni ne dediğini fark ediyordu ama korkmuş hissetmişti.

"Gavi saçmalama homofobik olmadığını biliyorsun gerizekalı, homoseksüel arkadaşlarınız var. Ve açıkçası Pedri'nin hetero olmadığını düşünüyorum, hatta sana karşı bir şeyler hissediyor bile olabilir."
Diye konuştuğunda ağzı açık bir şekilde ablasına bakıyordu.

"Bana mı?"
Dedi sesinin yükseldiğinin ve çatladığının farkına bile varmayarak.

"Evet Pablitocum, canım kardeşim Tanrı aşkına düşünmeyi bırakıp uyumaya gider misin? 13 yaşında gibi davranıyorsun."
Demişti ablası bir yandan da sesini yükselttiği için sessiz ol gibisinden bir bakış atarken.