Koyverdun Gittun Beni | Texting

➼5 ❥

Selamun aleyküm

Keyifli okumalar 🤍

Yine bi pazartesi sabahı uyandım hemen kalktım elimiz yüzümü yıkadım  hazırlandım hastaneye gittim.

Girdiğim an Faruk Kerim'le gözgöze geldik kalbim hızlandı.

Gözlerimi kaçırdım.
Oda bana bakıyordu ama oda kaçırdı gözlerini.

Birden telefonum çalmasıyla sıçradım.

"Allah" diyip elimi damağama götürüp ittirdim. "Allah ne yapmasın seni kimsen ödümü kopardın"

Beyaz çikolatam arıyor...

Açıp kulağıma koydum.
"Selamun aleyküm balumm" diye bi enerjiyle konuşan Elmasa gözlerimi devirdim nerden geliyordu acaba bu neşe.

"Aleyküm selam canım da ne oldu?neden şimdi aradın? biliyosun şuan nöbetim var hastanedeyim" dedim.

"Lan bilmiyodum ben yaa valla bilmiyodum" Elmas konuşurken bi anlık gözlerim Faruk Kerim'e dokundu.

Bana bakıyordu ben bakınca bakışlarını çekip gitti.

"Off tamam boşver önemli değil noldu? neden aradın? onu söyle sen" dedim.

"Ordu'ya geliyorum" deyince gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Ne? gerçekten mi? inanamıyorum ya çok sevindim ne zaman geliyosun?" diye ard arda sorular sordum. Elmas bizim gibi karadenizli ama Rize'liydi İstanbul'a üniversiteye gittiğimde aynı okuldaydık ve sınıftaydık arkadaş olduk.

"Yarım saat önce bindim otobüse" dedi sevinçle şakıyarak "Şuan Rize'den çıkıyoruz."

"Ayy tamam haber etmen iyi oldu saat kaçta buraya varırsın? haber et seni karşıliyim" dedim gülümseyerek.

"Ya akşam 9 gibi varmış oluruz heralde sana süpriz yapacaktım ama beni görünce kalpten gitme diye söyliyim dedim Hümeyra'yada senden sonra söylicem"  diye güldü.

"He he kesin ondan söylemiştirsin, tamam onada söyle kalpten gitmesin diye" diye güldüm.

Aklıma hastanenin ortasında olduğum gelince etrafıma bakındım Melih hocayı görünce arkamı döndüm Allah'tan o beni görmedi. "Elmas şimdi benim kapatmam lazım müdür buraya doğru geliyor" dedim fısıldayarak.

"Tamam canım çokça öptüm seni hadi görüşürüz" dedi.

"Bende öptüm, görüşürüz" dedim ve kapattım.

Hiç o tarafa doğru gitmeden merdivenlere yönelip ikinci kata çıkarken;

"Rüveyda" dedi Melih hoca.

Off yakalandım işte ya.

Arkamı dönüp ona döndüm şaşırmış gibi baktım "Melih hocam"

Gülümsedi "Sana birşey söylemem gerekiyordu da telefonla konuşuyordun rahatsız etmek istemedim" dedi.

(Yazardan not: Ee yani napalım rahatsız etmedin diye tebrik mi edelim kfkfkf ne söyleyeceksen uzatma koçum)

"Anladım, ne söyleyecektiniz?"
diye sordum.

Etrafa kısaca göz atıp "Benim odamda konuşalım mı?" diye sordu.

Bende etrafa kısaca göz atıp elimdeki poşeti gösterdim "Ben önce bi üstümü değiştiriyim sonra geliyim olurmu hocam" dedim.

Gülümseyip "Tabii" dedi.

Hemen arkamı dönüp merdivenleri çıkmaya başladım ikinci kata gelince hemşire ve doktor giyinme odasına girecekken Faruk Kerim'in de o odalardan birinden çıktığını gördüm kapıyı kapatıp başını kaldırınca oda beni gördü öylece yanından geçip gidecekken;