GİRİŞ

106 44 44
                                    





Zaman.

Beklediğinde geçmek bilmeyen fakat geçmişe baktığında da ne kadar hızlı geçtiğine anlam veremediğimiz kavram.


Normal şartlarda zamanın hep hızlı geçtiğini asla durmadığını savunurdum.

Taki bugüne, şuana kadar...

Zaman durmuştu

Akmıyordu

Sanki zamanla birlikte herşey donmuştu.

Tıpkı bu odada bulunan 10 kişi gibi.

Hayır!

Artık 9 kişi gibi.

Hepimiz donmuş bir vaziyette yerde kanlar içinde yatan çocuğa bakıyorduk.
Sıradan bi çokcuk değildi. O benim, bizim, bu odada benimle beraber bulunan 5 kişinin biriciğiydi. O bizim 6.mız, mantığımız ve daha nicesi olan çocukluk arkadaşımız Yiğit'di.

Daha biraz önce dertleştiğim, sarıldığım, varlığına defalarca kez şükrettiğim en yakın arkadaşım, şuanda tam karşımda kanlar içinde yerde yatıyordu.

Sadece zaman değil aynı şekilde tüm vücudum da donmuştu, beynim de dahil.


Çünkü şuan karnından oluk oluk kan akıyordu. Yada önceden akıyordu da şimdi durmuştu çünkü karın bölgesi kan içindeydi ve yattığı yerdede aynı şeklde kan gölüne dönmüştü. Ama en önemlisi, tam kalbinin üzerinde duran büyük bir ekmek bıçağıydı.

Gözleri açıktı ve ifadesizce yattığı yerden tavana bakıyordu. Yada bakmıyordu.

Bu evde onun dışında bu odada bulunan ben dahil sadece 9 kişi vardı.ve herkes Bige' nin çığlığıyla buraya toplanmış hayretle bir yerde yatan yiğit' e, birde birbirine bakıyorlardı. kimsenin sesi çıkmıyordu, kimse birşey söylemiyordu, kimse hareket dahi etmiyordu. Sadece korkuyla Yiğit'e bakıyorlardı. Hepimiz ne yapacağını bilmez bi şekikde dururken dudaklarımdan dökülen kelimelerle hepsi bana döndü.

"Bu nasıl oldu?"





SAHİCİ BAKIŞLAR (DÜZENLENECEK)Where stories live. Discover now