1

55 1 2
                                    

mahallenin en varlıklısı en söü geçen herkesin abi dediği tüm kızlara düğün hayali kurduran herşeyin n iyisine sahip büyük bir evi olan saygın bir kişiliği olan yakışıklı sert ateş çakmak 

bende poyraz taş

küçük ergen plotonik ateşe aşık poyraz bence biraz şansım var 

"git abi açıl ne olabilirki bana gına geldi hergün kahveye gitmekten okula gidiyoruz ordan ya kahveye yada şirket bahçesine poyraz valla yter kardeşim"

cemin isyanıyla burnumu çektim gözümü silip sen açılsana cem gidip sen yaşarsan söz bende açılıcam " dediğimde cem ve kemal içli bir of çekti haklılardı lisenin başından beri aynı adama aşıktım yani 4 senedir

bu zaman arlığını sadece gözetliyip annemle sürekli misafirliğe giderek onun gittiği her ortama girerek kvgaya karışıp yardım isteyerek diğer arkadaşlarıyla abi kardeş olmaya çalışıp gizlice fotoraflayarak geçirdim 

"adam beni görmüyo bile mesela yanına gidip bir bilmece sorsam ne cevap veriri yada mercimek çorbasını nakinden geçmişmi mnsever yoksa geçmemeişmi bunuda sorabilirim ama ben sadece onu düşünüp ağlıyorummm" diyip ağlamaya devam ettim kemal " ya aga bak şimdi bence böyle artık bıraksanmı dicem ama

 öylede olmuyor biliyorum cidden gidip açılsan ne derki ya reddeder herşey eskisi gibi olur bişey değişmez yada kabul eder çıkarsınız " sen bu deiğine inanıyomusun bana iğrenerek bakar " diğip yerimde doğruldum o sırada cem " bence şuanda bi acayip bakıyo şüpheli gibi ve seni görünce resmen sinirleniyo yani kasılıyo soğuk soğuk bakıyo " diye bam diye konuşmasının ardından hıçkırarak ağlamaya başlamam bir oldu o sırada sadece onu düşündüm geskin yüz hatları herzaman aynı olan kokusu ütülü kıyafeleri bakışı duruşu gülüşü diye düşündüm  

" offf ben gigiyorum "  ikiside aynı anda nereye diye sordu "nereye olucak kahveye gelcelseniz gelin " aynı anda ters ters baktılar ne var dercesine kafamı salladım "hayır abi birde soruyor sanki gelmeme gibi bi,r seçeneğimiz var amınakoyim " diyen ceme göz devirim ve annemin yanına gittim " anne ben gidiyorum " annemin ne diyeceğini bilsemde bekledim "yine nereye oğlum bak baban çok kızıyo biliyosun neden böyle gidiyosun bir derdin mi var hep üzgünsün ağlıyorsun gelemiyorumda yanına kovalıyosun yavrum bak geç gelme oğlum biliyorsun babanı " biliyorum anne sırtımdakı kemer izi hala iğleşmedi " o bana hiçbişey diyemez anne ayrıcada ben kendi herşeyi hallederim " diyip arkamı döndüm annem ne kadar beni düşünsede o adamdan boşanmaması beni delirtiyordu " oğlum " diye seslenişini duymazdan gelerek evden ayrıldım 

bu gün hiç 10 bardak çay içesim yoktu sadece önünden geçicektim ateş ordamıydı onu bile bilmiyordum ki olsada beni görmediği için cem ve kemalle birlikte yürümeye başladık kahvenin olduğu tarafa yaklaştığımızdaysa yine içime garp bir his doğdu ne olduğunu tanımlayamadığım her ona yaklaştığımda gördüğümde içimi kaplayan o his kapladı içimi 

kahvenin önüne geldiğimizde duran adımlarımın cemin iktirmesiyle tekrar hareket geçmesi bile şuan dşünmeye değer gibi geldi çünkü onu düşünmemek için kahvenin içindeki üçlüye baktım ateş semih abi arslan abi yine gurupca oturmuş sohbet ediyorlardı aynı anda üçüde gülmeye başladığında semih abiyle cemin bakıştığını görüp ceme aayip bir bakış atmam kahkaha atan eteşin beni görünce sinirle kasılması arslan abinin heşeyden alakasız kendini yumruklayıp kahkaha atması bir anda oluverdi tam dönüp gidecekken semih abinin  

" oo bizim dükkanın demirbaşları gelmiş poyraz koçum gelbakalım şöyl demeside biranda oldu "yok bai dolaşıyoruz biz öyle rahatsız etmeyelim hiç " dedim ve bu sefer ateş " işiniz yoksa  gelin bizde sizle ilgili konuşuyoduk " demesiyle kaşlarım çatıldı bizi düşünüp nie kahkaha atıyorlşardıkı diye düşüğnerk yanlarına adımladık bir anda önümden geçen cem ve kemalle gözlerim büyüdü ve küçücük masaya sığışıverdiler ve

mahalle abisiWhere stories live. Discover now