20.[Kardeş kazığı]

70 6 0
                                    

Sevdin, bu senin hatandı.

....

Odasında oturmuş Demir ve Ece'yi beklerken annesinin sözlerini hatırladı bir anlığına.

"Ne yapayım anne? Unutamıyorum."

"Oğlum, belki bir kız...bir kızla tanışsan, onu sevmeye çalışsan.
Belki unutursun o kumralı."

Bir kızla beraber olsa ve ya herhangi biri. O zaman unutur muydu ki onu?
Parlak bakan gözlerini, yumuşacık mis kokulu kumral saç tellerini, küçük bedenini. Hepsini unutabilir miydi?
Başka birisi ona olan sevgisini bastırabilir miydi?
Tüm bu düşünceler aklını kemirirken kapısı çaldı.

Ah bu kapı.

İçeri hem Ece hem de Demir girdiğinde derin bir nefes bıraktı dışarıya.
Büyük bir kavga çıkabilirdi.
İkisi de koltuklara yerleşirken hayal kırıklığıyla Ece'ye bakıyordu.
Sonra mavilerini Demir'e çevirdi. Kardeşine.

"Neden onu yalnız bıraktın, kardeşim." Sakindi sesi.

"Buğra, yemin ederim ki yalnız bırakmak istemedim ben onu tüm gün yanındaydım zaten ama-"

"Ben çağırdım onu." Dedi tok sesiyle Ece.

Kafasındaki tüm taşlar yerine otururken kafa salladı.
Hepsi plandı.
Önceden tüm bu adamları ayarlamış ve Can'ı Demir'e emanet edeceğini bildiği için onun yanında yürümesine izin vermemişti. Böylece adamlar Can'ı savunmasız yakalayacaktı. Hepsi önceden planlanmış zekice bir plandı.

"Neden yaptın Ece?" Bıkkın ses tonuyla söylemişti.

İkisi de şaşkınlıkla mavilere bakarken o buna aldırmadan devam etti.

"Neden tüm bu şeyleri planlayıp canımı yakmak istedin? Neden?"

Demir şaşkınlıktan irice açılmış gözleriyle yanında oturan sevdiği kıza baktı.

"Çünkü sen körsün." Dedi gözlerinden yaşlar birer birer dökülürken.

"Yıllarca sevdim seni. Yıllarca!
O Can denen çocuktan başka kimseyi görmüyordun sen. Beni de onun kadar sevmeni istedim. Sadece sev beni istedim! Ama sen yıllarca o sürtüğü anlatıp durdun bana!"

"Sözlerine dikkat et!" Ayağa kalktı sinirle.

Kardeşi dediği kız gelmiş onu sevdiğini söylüyordu.

"Ne diyorsun sen Ece?" Demir de ayağa kalkmıştı.

"Evet! Seni hiçbir zaman sevmedim ben, hep... hep Buğra'yı sevdim. Ona yakın olmak için seni seviyormuş gibi davrandım!" Dedi acı karışık sinirle.

"O ölürse belki şansım artar diye düşündüm. Bir kere görseydin beni, herşey farklı olurdu." Yalvarır tonda, ağlayarak söylüyordu bunları Ece.

"Şansın hiç bir zaman olmayacaktı, Ece." Kırgın, bir o kadar da öfkeliydi ses tonu.

"Bundan sonra karşıma çıkma. Asla." Dedi Ece'ye karşın.

"Buğra yapma böyle! Bir kerecik sevmeye çalışı beni! Nolursun, yalvarırım." Hala ağlıyordu.

"SENİ SEVMİYORUM!" Sonunda sabrının sonuna gelmiş, bağırarak söylemişti ona olan nefretini.

Ece hızlıca odadan ayrılırken odanın bir kenarında donmuş gözlerle onu seyreden Demir'i fark etti.

"Hayatım yalanmış." Dedi şokla.

"Demir," Ona yaklaşmaya çalıştığı sırada  eliyle onu itmiş sonra da yüzüne bir yumruk geçirmişti.

"Senin yüzünden hiç bir zaman sevmemiş beni." Donuk sesiyle konuşmuş sonra da odayı terk etmişti. Onu suçluyordu.

Herkes de onu suçluyordu. Kimse ne hiss ettiğini, ne yaşadığını sormuyordu ki. Sadece bir kumralı sevmekten başka ne yapmıştı ki o?

Yere çömelirken hayatının yine mahv olduğunu fark etti. Yediği arkadaş kazığı çok ağırdı. Arkadaş bile değillerdi ki, kardeşlerdi onlar.
Hayatını sevdiği onu terk ettikten sonra bu ikisine adamıştı. Onları gerçek kardeşleri gibi benimsemiş, bir sorunları olduğunda koşarak yetişmişti onlara.
Şimdi biri onu sevdiğini söylüyor biri ise onu suçluyordu. Peki, kim haklıydı?

Acaba o bu hikayedeki tek suçlu muydu? Yoksa canından çok sevdiği miydi? Kimdi suçlu?

Giden mi yoksa kalan mı?

Bencil olduğunu düşündü. Belki de kendini düşünmüştü bu yıllar boyunca, hiç sevdiğinin gözünden bakmamıştı ki olaylara. Ne de kardeşlerinin gözünden.

O kadar odaklanmıştı ki kalp acısına etrafdaki olaylara kör olmuştu. Tek düşündüğü yüreğinde taşıdığı, dağları bile aşabilecek acısıydı.
Belki de anlayışsızdı. Sevmek suç değildi ki, sonuçta aşık olduğun kişiyi seçemezdin. Herkes istemez miydi iyi birine aşık olmayı? 
Ece de belki istememişti kardeşi dediği adama aşık olmayı. Ama onun arkdaşıyla bile isteye sevgili olmuştu. Delilikti.

Zaten aşk delilikti. Uğruna yaptıkların neydi ki onun yanında.

Yine de suçlamaktan alıkoyamadı kendini. Daha iyi biri olsa bunlar gelmezdi etrafında olan insanların başına.

Bencil biriydi o, sadece kendi acısını düşünmüş, etrafında olan insanların ne çektiğini, ne yaşadığını umursamamıştı bile.


Şarkıyı medyaya koyacaktım ama lanet olası youtubeda binbir türlü şey yazsam da çıkmadı, bu yüzden koyamadım ama dinlemek isterseniz

Kaan Boşnak- Bizi nasıl etkiler

Bu bölümün şarkısı efendim. Sevdiği bencil olanlara gelsin🥂

Nasıl unutur kalbim? |BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin