2.5(sonsuzluk)

3.1K 249 104
                                    

Minho ve jisung şu an jisung'un eşyalarını yerleştiriyorlardı

"Aşkım onu oraya takamazsın"

"Ama taktım bak"

Minho bir çocuk gibi jisung'a taktığı dolabı gösteriyordu
Jisung gülümseyerek minho'ya yaklaştı

"Büyük ihtimalle kıyafetimi alayım derken başıma yıkılır"

"O kadar mı kötü?"

"Hayır ama yanlış monte ediyorsun"

Minho jisung'u onayladıktan sonra parçayı çıkardı

"Böyle doğru mu?"

"Hm hm"


Minho tamamen dolaba odaklanmıştı çünkü jisung'un üstüne düşmesi isteyeceği son şey bile değildi

Sonunda dolabı tamamladı ve jisung'a döndü yatağın üzerine uyuya kalmıştı

Ve yanakları şişmişti böyle çok sevimli göründüğüne karar verdi ve jisung'un üstüne ince bir örtü örttü

Minho ortalığı toplamıştı jisung'u kontrol etmeye gitti jisung uyanmış bir şekilde yatağın üzerine oturuyordu ve hayatı sorguluyor gibi görünüyordu

"Bebeğim hadi hazırlan akşam yemeğine gidelim"

Jisung kafasını salladı ama aksine hâlâ yatakta oturuyordu

Minho jisung'un kalkmayacağını anladığında yanına giderek kollarını jisung'a sardı

Jisung da düşmemek adına ayaklarını minho'nun beline sardı

Minho jisung ile lavaboya girdi ve jisung'un yüzünü yıkadı

Jisung jeton düşmüşcesine ayaklarını minho'nun belinden ayırdı

"Ben giyinmeye gidiyorum bebeğim"

"Peki lino"

Minho gidince jisung elini ısırdı içinden salak diye geçirdi

Rezil olmuştu jisung öyle düşünüyordu ama minho ne kadar şirin göründüğünü düşünmüştü onun aksi olarak

Jisung sonunda lavabodan çıktı ve kıyafetlerini giyindi ilk baş ne giyeceğini kestiremedi
Çünkü nereye gideceklerini bilmiyordu

En sonunda ortalama bir kombin yaptı
İçine krem rengi tişört giydi üstüne kahverengi bir ceket ve altına ise kahverengi kumaş pantolon giydi

Sarı saçlarını dağınık bıraktı ve boynuna bir kolye taktı

Odadan çıkıp salona girdi minho salonda onu bekliyordu minho'nun üzerinde ise krem rengi bir takım vardı

Kesinlikle uyumlu görünüyorlardı fakat minho jisung'un aksine kızıl saçlarını özenle taramıştı

Minho jisung'a ufak bir gülümseme sundu ve elini uzattı

"Gidelim mi bay han"

Jisung gülümsedi ve minho'nun ellerini birleştirmesine izin verdi

Minho'nun siyah Audisine bindiler ve oldukça parlak olan bir restorana geldiler

Fakat tuhaf olan bu lüks restoranda kimsenin olmamasıydı

"Minho burada kimse yok"

"Sadece sen ve ben olalım diye restoranı kapattım"

"Oha minho ne yaptın?!"

Minho gülümsedi
"Sadece ufak bir şey"

Restorana girdiler ve özenle dizayn edilmiş masaya oturdular

İkiside yemek sırasında sohbet ediyor ve birbirlerine tatlı tatlı gülümsüyorlardı

En sonunda minho boğazını temizledi ve jisung'a baktı

"Jisung sen benim her şeyimsin seni çok seviyorum ve seveceğim ve bu yüzden hayatımın her anı yanımda ol istiyorum"

Jisung minho'ya parlak gözler ile bakıyordu

Minho diz çöktü ve cebinden yüzüğü çıkardı

O an jisung Felix, jeongin, changbin, hyunjin, seungmin ve bangchanı gördü parlayan gözlerle izliyorlardı

"Hayatımın sonu olur musun jisung?"

"Evet evet"





Evet çok şükür bu da bitti

Açıkçası sevdiğim bir ficdi fakat beni sıkmıştı artık

Bir tane özel bölüm atacağım

Cate devam edeceğim

Bence güzel oldu

Uzun yazdım yani

Her neyse başka ficlerde görüşürüz

Vote vermeyi unutmayın 🙃

just love/minsung Where stories live. Discover now