•seni seviyorum.

82 8 5
                                    

"Bazen seni seviyorum, demek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bazen seni seviyorum, demek..."

...

Beline dolanan kollarla birlikte gülümsemesini sağlayan o hoş kiraz çiçeği kokusu da burnundaki yerini aldı.

"Hyung, biliyor musun çok hem de çoooook özledim seni."

"Bende seni özledim bebeğim." dedi Yoongi kıkırdayarak. Daha sonra kolları henüz Yoongi'nin belindeyken önüne geçti. Kaşlarını çatarak "Doğru söylüyorsun değil mi?" dedi sinirli olduğunu düşündüğü bir ifadeyle. Yoongi bu görüntü karşısında kıkırdayarak başını yana yatırdı ve bir süre düşünüyormuş gibi yaptı.

"Hmmm."

Gözleri kocaman açıldı Jimin'in. "Ya hyung!" dedi Yoongi'nin omzuna vururken. Yoongi omzunu tutarak yalancı bir acı ile inledi. "Ahh! Jimin ne yapıyorsun? Canımı acıttın." Jimin'in çatılan kaşları düzelirken "Çok mu acıdı?" dedi tedirgince. Yoongi gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken bakışlarını kaçırdı ve usulca başını salladı. "Özür dilerim hyuuung." dedi dudaklarını büzerek.

Yoongi daha fazla dayanamayarak gülmeye başladı. Jimin'in kaşları yeniden çatılırken "Yah hyung! Üzülüyorum bende burada." dedi. Kollarını göğsünde birleştirirken Yoongi kollarını tutarak Jimin'i kendine çekmeye çalıştı. "Tamam tamam demedim bir şey." Jimin omuz silkti. "Banane küstüm işte."

"Tamam o zaman barışdığında tekrar buluşalım."

"Ya hyung! İzin ver de iki dakika trip atayım bari. Hemen gidiyorsun sen de."

"Sevmem ben trip falan." dedi omuz silkip, kıkırdarken. Sonra aklına gelen şeyle duraksadı ve sarıldığı Jimin'den biraz uzaklaştı. Üstten Jimin'e bakarken konuştu. "Hem sen ne saçmalıyordun öyle." Jimin alt dudağını ısırarak bakışlarını kaçırdı. "N-ne saçmalıyormuşum ben?" Yoongi göz devirdi aldığı tepki karşısında. "Mesajlardan bahsediyorum Jimin. Saçma sapan bir ton şey sorup durdun. Yok beni sıkıyormuymuşsun, yok senden rahatsız oluyormuymuşum, cidden o mesajlar da neydi öyle?" Jimin hafifçe omuz silkti. "Hiiiiç." Kaşları çatıldı Yoongi'nin. "Ne demek hiç?"

"Hiç işte hyung." Jimin'in çenesini tutup kendine çevirerek yüzüne bakmasını sağladı Yoongi. "Jimin, bebeğim sorun ne?" Jimin'in dudakları büzülürken gözlerinin dolmaması için bakışlarını kaçırdı. "Bebeğim hadi ama konuşmayacak mısın?" Jimin başını iki yana salladı. "Neden?" Bur şey demedi Jimin. Yoongi yeniden ona bakmasını sağlarken dolu dolu olan güzel gözleri fark etti. "Jimin, birisi bir şey mi yaptı?"

"Söz veriyorum yargılamam seni. Hadi söyle bana ne olduğunu hm?" Jimin dolan gözlerini eliyle silerek gözlerinin içine baktı. "H-hyung..." dedi titrek sesiyle.  "s-sence ben çok mu çocuksuyum, böyle çok mu sıkıyorum insanları?" Yoongi'nin kaşları çatıldı. "Ne saçmalıyorsun Jimin?"

"Bu gün Kang-dae'ler dedi ki ben çok çocuksuymuşum. Böyle insanlar benden sıkılırmış. Onlar arkadaşım olduğu için alışkınmış ama ben böyle her şeye şakacıktan trip attığım için insanları darlıyormuşum. S-sonra benden rahatsız olabilirlermiş." dedi ve dudaklarını ıslatarak devam etti Jimin. "Hyung ben seni böyle çok fazla seviyorum ya hani..." dedi elleriyle oynarken. Yoongi usulca başını aşağı yukarı sallayarak devam etmesini bekledi. "O yüzden böyle sana hep trip atıyorum, küs gibi yapıyorum, sonra böyle konuşup duruyorum ya... Seni kendimden bıktırıyor muyum hyung?" Yoongi tam konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki Jimin kollarını sıkıca Yoongi'nin beline doladı. "Hyung lütfen bıkma benden. Söz veriyorum bir daha yapmam. Çocuk gibi de davranmam. Cidden bak. Yeter ki bıkma benden, bir daha yapmam." Yoongi daha sıkı sarılarak Jimin'in saçlarına öpücükler bıraktı. "Jimin, bebeğim saçmala lütfen. Ben senden asla bıkmam ki. Ne yaparsan yap asla ama asla bıkmam. Ben senin triplerini de, küsmelerini de, çocuksu hallerini de çok seviyorum." Jimin başını yasladığı göğüsten kaldırarak Yoongi'ye baktı. "Sahi mi?" Yoongi usulca başını salladı. "Sahi tabi." Jimin'in gülümsemesi büyürken Yoongi alnını öptü.

"Seni koccaman seviyorum hyung."

"Bende seni seviyorum bebeğim." Jimin basini yeniden Yoongi'nin göğsüne yaslarken Yoongi içinde tutamadığı şeylerle Jimin'in kulağına yakın fısıldadı. "Jimin?"

"Efendim hyung?"

"Bazen... seni seviyorum, demek sadece seni seviyorum, demek değildir biliyor musun?" Jimin başını kaldırıp ona bakarak konuştu. "O zaman ne demektir hyung?" Yoongi omuz silkti. "Bilmem sence ne demek?" Jimin kıkırdadı. "Bence seni seviyorum demek, sensin hyung çünkü en çok seni seviyorum." Yoongi gülümsedi. "Peki sen niye öyle dedin hyung?"

"Senin bulmanı istiyorum."

"Niye ki?"

"Çünkü söylersem bir şeyler değişebilir."

"Peki bu değişim iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi?"

"Bilmiyorum. O yüzden senin bulmanı istiyorum ya zaten. Eğer kötü bir değişim olacaksa en azından biraz daha vaktimiz olur, sen bulana kadar."

"Hyung bence kötü bir değişim olmaz ki. Ben seni çoook seviyorum çünkü. O yüzden söylemelisin bence."

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun yoksa merak ettiğin için mi öyle diyorsun?"

"Hyung tabi ki de gerçek düşüncelerim. Ben sana yalan söylemem ki."

"Doğru."

"Hadi söyle. Söz veriyorum iyi bir değişim olacak."

"Bazen seni seviyorum, demek sevmek istemektir. Bazen seni seviyorum, demek yanında kalacağım, demektir. Bazen seni seviyorum, demek gitmeyi bilmemektir. Bazen seni seviyorum, demek senden baska kimsem yok, demektir."

"Hyung..."

"Hm?"

"Seni seviyorum."

"Ne?" Jimin gülerek omuz silkti. "Duydun işte."

"Sen ciddi misin?"

"Fazlasıyla." Yoongi'nin gözlerindeki parıltılar artarken Jimin parmak uçlarında yükseler Yoongi'nin dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. "Bazen seni seviyorum, demek sana aidim, demektir hyung." Yoongi gülümsedi. "Biz... birbirimize aidiz Jimin?" Jimin usulca başını aşağı yukarı salladı. "Biz iyi bir değişimiz hyung. Birbirine ait olan, iyi bir değişim." Yoongi gülümseyerek alnını Jimin'in alnına yasladı.

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

...

20072023

20072023

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
•jmformyg ig pov• YoonMinWhere stories live. Discover now