2🍀

39 1 0
                                    

"Çok süslü bir halkın arasından,
Benimsin!
İyi anlarında sesin kalınlaşıyor.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni."

Cemal Süreyya
____________________

Yarım saattir bellerinde silah olduğunu bildiğim, dördünün üstünde kamuflaj olan beş askerle nasıl aynı masada oturduğumu, nasıl bayılmadığımı ya da nasıl çığlık çığlığa kaçmadığımı bilmiyorum. Ama Özgür, masaya davet ettiğinde neden reddetmediğimi daha doğrusu neden reddedemediğimi, biliyorum. Gülüşü yüzünden. Efsunlu bir gülüşü vardı. Beni büyülediğini inkar edemezdim.

"Eğer yalnızsan, bize katılabilirsin." Eliyle az önce gördüğüm askerlerin oturduğu masayı işaret etti. "Hayır!" demek, istedim. "Gelemem." Ama söyleyemedim. Dudaklarım aralandı ve arasından kaçan fısıltı, düşündüklerimden çok farklıydı. Olur. Yalnızım zaten." Güldüğünde, neden güldüğünü anlamadım ama gülümseyerek, ona eşlik ettim. Güzel gülüyordu. Ve benim aksime sürekli gülüyordu. Benim gülüşlerim, iki ay önce çiçeklerle süslenmiş o masada kaldı.

"Siz, şimdi komutanımla sevgili misiniz?" Oğuz'un, Özgür'ün lavaboya gitmek için masadan kalktığında sorduğu soru ile neye uğradığıma şaşırdım. Böyle bir soru hiç beklemiyordum. Ama sormuştu işte. Ne cevap verecektim? Neydik biz? Sevgili değildik. O zaman bunu söyleyebilirim. Neden sorun ettim ki? "Yok, değiliz."

"Nasıl ya! Çok yakıştırmıştım ama ben sizi." Oğuz'un tatlı isyanına gülmek istesem de sadece tebessüm etmiştim. Gülemiyorum. Hem gülüşlerimi çaldıkları için hem de dört askerle aynı masada oturduğum için. Adının Gökhan olduğunu öğrendiğim asker kalın bir sesle,"O zaman nereden tanışıyorsunuz, komutanımla?" diye,sordu. Annem ayarladı dersem, çok mu komik olur? Galiba, evet. "Aynı mahallede oturuyoruz. Oradan bu tanışıklık." Anladığını ifade edecek şekilde başını salladı. Özgür masaya gelene kadar sessizlikle kardeş olduk hepimiz.

"Leyla, benim çıkmam gerek. İstersen seni bırakabilirim?" Gülümseme be adam! Ne dersen yapasım geliyor. Başımı olumsuzca salladım. "Ben annemlere gitmeyeceğim ve kendi arabam var. Yine de teşekkür ederim." Gülümseyip, el salladı ve kafeden çıktı.

Aralarında en küçük olan Yiğit, ayaklanınca bütün gözler ona kaydı. "Bende kaçayım artık." Deyip, uzaklaşacağı sırada Gökhan onu kolundan yakaladı. "Nereye?" Diye, sorduğunda Yiğit'ten cevap gelmedi. "Kızla bulaşacak Gökhan, bırak gitsin." Geldiğimden beri konuşmayan ama adının Demir olduğunu sohbet sırasında öğrendiğim asker konuşunca Gökhan, Yiğit'in kolunu bıraktı. Ve Yiğit saniyeler içinde toz oldu.

"Nereden anladın?"

Bu ne biçim askerdi? Ben bile anlamıştım.

"Sen nasıl askersin? Gözlem denen şeyden zerre haberin yok. Geldiğimizden beri masa altından biri ile mesajlaşıyor. Kız olduğunu anlamamak için de salak olmak lazım." Masanın üstündeki sigarasını alıp, ayağa kalktı. Özgür'den bile uzundu. Kafeden çıktığında, masada sadece ben, Oğuz ve Gökhan kalmıştık.

"Bende kalkayım artık beyler!" Ayağa kalktığımda Oğuz'un söylediği ile yeniden ona döndüm. "Biraz daha otursaydın, yenge." Ne? Yenge mi? Kim? Ben mi? Ne alaka ya?

"Ben senin yengen değilim, Oğuz!" Böyle bir şey için kızmazdım ama Oğuz çok üstüme geliyor.

"Haklısın. Yanlışlıkla oldu. Özür dilerim yen- Leyla!" Yeniden yenge diyecek olması ama diyememesi çok komikti. Ama tabii ki gülmedim, gülemedim.

Koyu gri bilgisayar çantamı ve beyaz kol çantamı alıp, kafeden ayrıldım. Arabama bindiğimde, elim yine radyoya gitti. Ve yine o, alışık olduğum spikerin sesi doldurdu aracı. Spiker, eski nişanlısına şarkı gönderen adamı anons ederken ben, kemeri takmış ve yola koyulmuştum.

Annemin evinin iki sokak aşağısında olan kafeden, kendi evime giderken baya bir zamanda, neredeyse bir saat, yolla birlikte kayıp gitmişti.

Eve geldiğimde, ilk işim kahve makinesini çalıştırmak oldu. Kahvem demlenirken, üstümü değiştirmiş ve üstüme kısa bir siyah crop, altıma da aynı renk şort geçirmiştim.

Kahvem hazır olduğunda, bilgisayar başına oturup, sınavı hazırlamaya başladım. Taslak olarak zaten hazır olan sınavı kısa sürede bitirmiş ve diğer edebiyat öğretmenlerinin olduğu zümre grubuna atmıştım.

Dört edebiyat öğretmeninden oluşan grubta hepimize bir sınıf düşmüştü. Bana 10. sınıfların sınavını hazırlamak düştüğünde, sevinmiştim. Edebiyatın en sevdiğim konusu divan şiiriydi ve o da 10. sınıfta işleniyordu.

Telefonum çaldığında, elimdeki Ümit Yaşar Oğuzcan'a ait şiir kitabını bir kenara bırakıp, annemin çağrısını yanıtladım.

"Efendim, sultanım." Seslice kıkırdadığımda, bana eşlik etti. Sadece annemle ve Ceren'le konuşurken gülebiliyorum.

"Deli kız, sana bir şey soracağım. Onun için aradım." Sesi ciddileştiğinde, bende ciddileştim ve sormasını bekledim.

"Bugün, Özgür'le buluşmuşsun kızım, doğru mu?"

NE!

"Ne?! Anne, ne diyorsun? Ne, Özgür'ü? Ne buluşması? Saçmalama!"

Nasıl öğrendi?

Ve biz buluşmadık ki. Sadece tesadüf.

Sen, tesadüflere inanmazsın ki!

Ama tesadüfdü.

"Kader'le konuştum az önce. Teşekkür etmek için. -Özgür'le yemek göndermişte- o söyledi." Kader hanım, Özgür'ün babaannesiydi. O nereden öğrendi ki? Yoksa Özgür mü söyledi?

"Şu hep gittiğin, onların sokağında olan kafede buluşmuşsunuz! Özgür'ün timinden, Oğuz diye bir asker söylemiş, Kader'e de!" Ah, Oğuz ah!

"Annecim, yok öyle bir şey! Sınav hazırlamak için kafeye gittiğimde, Özgür ve arkadaşları oradaydı. Masalarına davet edince, bende onlara katıldım. Oğuz'da, masadakilerden biri. Yanlış anladı herhalde. Hem olsa öyle bir şey ben, sana söylemez miyim?" Söylemem. Ama bunu bilmesine gerek yok.

"Peki, kızım. Sen öyle diyorsan, öyledir. Hadi uyu yarın erken kalkacaksın. Unutmadın değil mi?" Ah! Unutmuştum.

"Yok, annecim. Unutur muyum hiç! Yarın biricik oğlunun(!) istemesi var!" Keşke ben gitmesem.

"Kızım, niye böyle yapıyorsun? O, senin ağabeyin!" Değil. Ben; korkuları olan kardeşini, en çok korktuğu şeyle sınayan birine, abi demem!

"Tamam, anne. Kapatıyorum. İyi geceler." O da, "iyi geceler" dediğinde, telefonu kapattım. Rahat bir nefes alıp arkama yaslandığımda, kapı çaldı.

Beyaz kapının deliğinden baktığımda, gördüğüm kişi ile şaşkına döndüm.

Şaşkın suratımla kapıyı açtığımda,ismi dudaklarımdan döküldü:

"Özgür?"

__________________

Özgür nereden çıktı ya?

Neden geldi acaba?

Sevdiniz mi?

Sevdiyseniz oy verip yorum yapar mısınız?😍

Sizi seviyorum 🖤

Özgürlüğe KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin