Miraclous:One shots

Adrinette

Medya:Blackpink fav şarkım ağağağ

3. Kişi ağzından

Marinette yine okula 10 dakika geç kalmıştı. Neden her gün geç kalmak zorundaydı ki? Bunu kendisi de bilmiyordu. Çantasını kaptığı gibi aşağı indi. Babasının ağzına verdiği kruvasanla okula ışınlandı.

Ama ışınlanmasında arıza çıktı, çünkü bir çocuğa çarparak yere düşmüştü. Haliyle çanta, ve çantanın açılan gözünden düşen kitaplar da... Kafasını kaldırdığında... Aman tanrım diye geçirdi içinden.

Marinette:Adrian?

Adrian:İyi mısın Marinette?

Başını aşağı yukarı sallayan Marinette'e baktığında kalbi tekledi. Ne olmuştu ona öyle? Neden Mari ona bu kadar tatlı gelmişti? Sonra kendini bu düşüncelerden sıyırıp kitapları topladıktan sonra Marinette'e el uzattı, kalkması için. Marinette elini tuttuğunda Adrian'ın elinin sıcaklığının kendi eline aktığını hissetti. İkisinin de kalbi aynı anda t eklediğin de Adrian elini ensesine, Mari ise koluna attı. Beraber sınıfa doğru gittiler.

Sınıfa vardıklarında Mari Alya'nın Nino'nun yanına oturmuş olduğunu fark etti.

Alya:Ah, Mari bugün Nino ile otursam sen ise Adrian ile otursam bir sorun olur mu? Olmaz bence :)

Deyip yalvardı arkadaşına. Son cümlesinde göz kırpmayı da ihmal etmedi. Marinette kızararak başını olumlu anlamda salladı. Sıraya oturduğunda Adrian çoktan sıraya oturmuştu. En sonunda bayan bustier onları geç kalmamaları için uyararak dersine devam etti.

Marinette sakın kalmaya çalışarak ders dinlemeye odaklanırken -pardon odaklanamazken- bacağında hissettiği sıcaklık ile doındu kaldı. Yavaşça bacağına baktığında Adrian'ın elini bacağına koyduğunu fark etti. Yüzü anında kızarırken Adrian'a baktı. Adrian ise sadece göz kırptı. Mari daha da kızarırken içten içe mini etek giymesine lanet okuyordu. Sonunda teneffüs çaldığında sınıftan ilk çıkan da o oldu. Ama o sırada Adrian'ın arkasanından geldiğinin farkında değildi.

Tam tuvalete girecekti ki bir kol tarafından duvara itildiğini hissetti. Gözlerini kapattı. Kim olduğuna bakmak istemedi.

Adrian:Hadi prenses aç gözlerini

Gözlerini bu sese dayanamayarak açan Marinette, gözlerini açtığında nutku tutuldu. Adrian gerçekten de buradaydı!

Adrian:Bazı zamanlar... Bir şeylerin farkına vardım ki, seni bir arkadaştan fazlası olarak görüyorum Mari! Seni istiyorum! Senden hoşlanıyorum, sevgilim olur musun?

Marinette hem kızarmış hem de ağzı ve gözü 5 karış açık kalmıştı.
Sonunda kendine geldiğinde bağırdı salonun içinde.

Mari:Evet!

Adrian duyduğu kabul kelimesiyle gülümseyerek Mari'ye yaklaştı. Aralarında sineğin bile geçemeyeceği bir mesafe bıraktığında solukları Mari'nin sıcak ve hızlı nefesiyle karıştı. Gözlerine izin ister gibi baktığında Marinette gözlerini izin verir gibi kapattı. Sonunda dudakları buluştuğunda tutku ile öpüşüyorlardı. Marinette'in minik kalbi heyecanla pır pır atarken bir anda kapı açıldı.

Alya:Aa ben sizi yalnız bırakayım, Mari sende çıkışa gel

Evet... Büyülü anı bozarak gelen kişi Alya'ydı. Marinette hemen Adrian'dan ayrılarak Alya'ya 'eheheh' sırıtışı yaptı. Alya çıktığı zaman Mari ve Adrian birbirlerine döndüler. Aynı anda

'Seni seviyorum'

~Son

Evet kuzenlerim gidince yb atayım dedim. Kuzenlerimi özlüyor muyum? Sonuna kadar. Ama olsun, elbette yine gelecekler. Her neyse nasılsınız? Ben turp gibiyim. Peki bölüm nasıldı? Fikirlerinizi yorumlara aktarın. Adrinette yide aradan çıkararak rahatladım. Her neyse bolbol yorum atmayı ve vote atmayı unutmayın bayy

Herşey dahil:457 kelime