HYUNJIN KAYIP AMK

118 14 4
                                    

cikita muz

beomgyu:
selaamm
nabersiniz

chan:
selam
iyilik senden

beomgyu:
bende iyiyim
herkes bi baksin
bisi dicem

seungmin:
sen soyle bakar onlar

beomgyu:
iyi mademm
beraber takilsak mi dicektim
cok sikiliyorum
yeni arkadaslarla takilmak iyi olur
hem daha cok kaynasiriz
ne dersiniz

felix:
etute kalmamiz lazim
changbin ozellikle kalicak yani
digerlerini bilemem

changbin:
kalicagimi kim soyledi
beomgyu geliyorum kocum ben
takiliriz

minho:
valla iyi olur
kafa dagitmam gerek

jisung:
benim de kafa dagitmam gerek
ama kendi kafami degil
yukardaki sahisin kafasini

minho:
bak jisung
yeterince sinirliyim
daha fazla konusturma
kalbini kirmiyim

chan:
noldu size ya
kavga mi ettiniz

minho:
sorma
jisungun abartmalari yine

jisung:
abartma mi?
ben mi abarttim

minho:
jisung
hakliyim
konusma
gercekten kalbini kiricam he

jeongin:
ss sakin olun bi
kendinize gelin
zaten hyunjin ortalikta yok
goren oldu mu

chan:
en son benle konustugunda agliyordu
odada degil mi

jeongin:
olsa sorar miyim amk
odaya girdigimde yoktu
hem niye agliyor

changbin:
lan
yeonjun
sen mi bisi dedin lan cocuga

soobin:
yeonjun su an iyi degil

seungmin:
hayirdir noldu

soobin:
atesi var cok fena
cayir cayir yaniyor

beomgyu:
hassiktir
olum bana niye soylemiyorsun
kailerin haberi var mi

soobin:
ulasamiyorum ki
en son taehyunun eve gidiceklerdi

beomgyu:
hay anasini
bunlarda yarak derdinde
tamam geliyorum ben

jeongin:
gecmis olsun da
HYUNJIN KAYIP AMK
HYUNJIN
NERDE BU
YURDU ALT UST ETTIM
YOK HICBIR YERDE
NEREYE GIDICEK
BAHCEDE DE YOK

felix:
lan nereye gitcek cocuk
chan sana bisi demedi mi

chan:
hayir abi
sadece agliyorum ben dedi gitti
lan bu gecenki gibi kendini atmaya calismasin

changbin:
bunu yapmasini gerektiricek kadar ne oldu ki
hem o zaman sarhostu
YA SU AN HEM SARHOS HEM DE AGLIYORSA
DAHA BETER AMINA
BULUN SU COCU

jisung:
ulasilamiyor diyor arayinca
uc dort kere denedim

jeongin:
aklima bir yer geliyor
bekleyin
bulucam hyunjini
offf
*jeongin çevrimdışı*

jeongin

Hyunjin morali bozuk olduğunda genelde çocukken oynadığımız parka giderdi. Umarım tahminim doğru çıkar ve bulurum şu çocuğu.
Neden ağlıyordu acaba? Benim yüzümden mi? Ama neden benim yüzümden olsun? Bana geçen "Aramız iyi mi?" sorusunu sorduğunda bok gibi hissettim. Ona gerçekten aramız kötü gibi bir cevap verdim ve bundan çok pişmanım. Barda yaşanan olayı da anlatamadım. Yeonjun olayı patladı. Gerçekten anlamıyorum. Tam Hyunjin'e olan duygularımı söyleyeceğim sırada bu çıktı. Soobin dışında Hyunjin'i sevdiğimi bilen de yok. Birine söylersem belki daha da karışır işler. OFFFF BILMIYORUM NE YAPACAĞIMI.
Bunları düşünmeyi şimdilik bırakmalıyım. Hyunjin'i bulmak önceliğim. Umarım onu bulurum.

*yarım saat sonra*

jeongin

Parka gelmiştim. Etrafta Hyunjin'i göremiyordum. Büyük ihtimalle kaydırağın oradadır. Lütfen orada ol Hyunjin, bana cehennemi yaşatma. Kaydırağın oraya doğru yaklaştıkça bi burun çekme ağlama sesi geliyordu. Hemen merdivenden çıktım ve oradaki boşluğa kafamı eğdim. Şükür namazı kılıcam. Burada.
"Hyunjin?"
Ona seslenmemle aniden kafasını çevirip bana baktı. Elinde bilmem kaçıncı birası vardı. Gözleri ağlamaktan kıpkızarık. Onu bu kadar üzecek ne oldu ki?
Tekrar adını söyleyip yanına çöktüm. "Hyunjin. Ne oldu sana?"
Biraz doğruldu ve konuşmaya başladı. "Ben çok kötüyüm. Ağladıkça ağlamak istiyorum. İçmek istiyorum Jeongin." Bunu söyledikten sonra tekrar ağlamaya başladı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Onu tutup kendime çektim. Kafasını göğsüme koyup saçlarını sevmeye başladım. Eskiden yaptığım gibi. Hyunjin'le daha birinci sınıfta tanışmıştık ve o zamandan beri ne ailelerimiz konuşmayı kesti ne de biz. En iyi o bilirdi benim içimi. En iyi o görürdü, bakışımdan bile ne demek istediğimi anlardı hep. Sanırım sadece ona aşık olduğumu anlayamamış. Bir senedir nasıl fark etmedin be oğlum. Belki de ona bakışım normaldi. Çünkü ona hep aşık gibi baktım. Benim için, Küçük Prens'in gülü gibiydi. Benim, fanus içinde sakladığım, solmasından korktuğum biricik gülümdü. Onu gerçekten çok seviyorum.
Orospu Yeonjun. Ayırcam oğlum sizi. Ya seve seve ya sike sike.
"Çok merak ettiniz mi beni?" Hyunjin göğsümden kafasını kaldırıp sorduğu soruya cevap vermemi bekledi.
"Evet. Deli oldum seni yurtta bulamayınca. Chan'a da söylememişsin nereye gideceğini. Herkes çok telaş etti. Aklıma burada olabileceğin geldi. Bende koştum buraya kadar."
"Ciddi misin? Cidden yurttan buraya kadar koştun mu?"
ANLA ARTIK ANLA
"Evet koştum Hyun."
Anlasa bile olmaz. Belki de gerçekten Yeonjun'u seviyordur. Sadece ben paranoya yapmışımdır.
"Jeongin...Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?"
Ahhh bende seni çok seviyorum ama aşık olarak.
"Biliyorum Hyun, bende seni çok seviyorum. Bir daha sakın haber vermeden bir yere gitmiyorsun. Yoksa şu gördüğün bira şişelerini götünde kırarım!" Bunu dememle kahkahayı patlatmıştı. O gülünce bende gülmeye başladım. Şu son günlerde hissedemediğim huzuru sonunda hissediyorum.
"Jeongin, her şeyi zamanı gelince anlatıcam sana. Söz."
"Neyi anlatıcaksın Hyunjin?"
Harbi neyi anlatıcak bu?
"Ben de bilmiyorum neyi anlatıcam HAHAHAHAHAHAHHAHAH
Öyle söylemek istedi canım."
"Çok salaksın var ya. Pezevenk. Kalk hadi gidelim. Nöbetçi öğretmen Matematikçi bugün. Valla sıçarız geç kalırsak. Hadi."
Şu an resmen gitmemek için elimi koparırcasına çekiştiriyordu.
"Gitmeyelim. İçelim senle. Noooluuuurrrr"
Bana böyle yalvarınca kıyamıyorum ve o bunu çok iyi biliyor. "Tamam içelim anasını satim. Ama Chan'a seninle olduğumu söyleyeyim ilk."
Tamam anlamında kafasını salladı. Chan'ı arayıp Hyunjin'le olduğumu söyledim. Sonra da Hyunjin'le bir sürü bira alıp sahile gittik.


maraba
bence bu bolum guzel oldu he
yavas yavas bisiler olsun artik ben de biktim
oy verip yorum yapmayi unutmayin
seviliyorsunuz😽

friends| hyuninWhere stories live. Discover now