1-PERDE AÇILDI

581 33 3
                                    


Herkese merhaba,
Umarım hikayeyi çok beğenirsiniz,
Hikayeye başlama tarihinizi ve hikayeyi nereden gördüğünüzü buraya bırakabilirsiniz🙂
Keyifli okumalar dilerim.💗

Zihnimde canlanan bir hayal miydi yoksa, zihnim gerçeği canlandırmakta çok mu iyi idi emin değildim.

Bildiğim tek şey, gerçeğe çok yakın olduğumdu. Bir şeye yakın olduğuma eminsem, o şeyi elde ettiğime inanıyordum. Lakin hayat bu. Hayat size her zaman bir zar verirdi ve kumar oynamaya mecbur bırakırdı. Yıllardır kumar oynuyorsunuz ama farkında bile değilsiniz.

İşini her zaman en iyi şekilde yapmaya çalışan biri olarak söylüyorum ki, hayatın size sunduğu fırsatlardan bile emin olmayın. Şans ayağıma geldi gibi cümleler, her zaman iyi kapıdan geçer ama bazen yolun sonunda kötü kapıyı açmak zorunda kalabilirsiniz. Belki. Bazen. Bu olmak zorunda değil elbette. Belki de gerçekten iyi kapıyı açmışsınızdır. Geçtiğimiz günlerde televizyonlara, gazetelere ve hatta magazin programlarının bile ekrana verdiği o olaydan sonra burada işler hiçte yerinde gitmiyordu. "Olayın üzerinden nerdeyse üç gün geçti fakat hala olay yerine kimse gönderilmedi," durdu, gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Pardon, olay yerine bir dolu ekip gitti ama bizim ekibimiz hala uyuyor. Bunun nedenini öğrenebilir miyim?" kendinden emin konuşan başsavcı yanındakilerle alay eder gibi konuştuğunda kimse ona sesini çıkarmamıştı. Korkmuyorlardı fakat aldıkları para onları susturmaya yetiyordu.

"Nedeni sizsiniz, başsavcım." dediğimde gözleri gözlerimi buldu. "Olay yerine ilk kendinizin gideceğini daha sonrasında kendiniz için bir ekip kuracağınızı söylediniz lakin bu söylediklerinizi unutmuşa benziyorsunuz."

Gözlerinde gördüğüm öfkenin diğerlerinin yanında ona söylediğim bu cümlelerdi. Farkındaydım. Sözü tekrar devralacaktım ki konuşmaya başlamıştı.

"Sayın savcı, bunların benim söylediğime emin misiniz? Kendi kulaklarım ve diğer organlarım bile bunu hatırlamıyor. B12 eksikliği desem... yok o unutkanlıktı. Sanırım teşhis koyması için bir doktora danışmalısınız. Malum bizim ilgi alanımız hukuk." yüzünde gördüğüm küçümseyici ifadeye aldırmadan konuşmaya devam ettim.

"Yok sayın savcım, bilakis sanırım sizin doktora görünmeniz gerekecek. Yeşil Ay var aslında. Hani şu alkol ve sigarayı bırakmak için gidilen yer. Malum sizde inkar ettiğiniz cümleleri sarhoşken kullanmıştınız. Ondan hatırlayamıyorsunuz."

Öfke en büyük sorunumuz aslında. Oysaki eyleme geçmiş bir şeyi hatırlatmaktan başka bir niyetim yoktu. Fakat sanırım hatırlamayı değil unutmayı tercih ediyorduk.

"Bakın başsavcım, yediğiniz halt- pardon, yaptığınız şeyleri biliyorum ve bana bir dahaki en ufak sesinizi yükseltişinizde bunları dile getirmekten çekinmeyeceğimi bilmenizi isterim. Toplantınız bittikten sonra sizinle tekrar görüşeceğim. Şans sizinle olsun." dedikten sonra konuşmak için dudaklarını aralamıştı ama diğerlerine de bakmadan hemen odadan çıkmıştım.

Ne günah işlemiştim de bu ekiple çalışıyordum acaba? "Miray Savcım." Hemen arkamda seslenen kıza döndüğümde söyleyeceklerini dinledim. "Size anlattığım şeyleri kimseye söylemediğiniz için teşekkür ederim. Biliyorum gördüklerimi size anlatmam en doğrusuydu zaten ama o an tedirgin olmuştum." Düşüncelerini söyleyen kıza tebessüm ederek baktım ve bir elimi omuzuna koydum. "Sen bana güvenip, bana anlatarak en doğrusunu yaptın İrem. Bundan sonrası bende merak etme. Hadi sen büroya dön ve kimseye bir şey anlatma." söylediklerimi onaylayan kız gittikten sonra toplantının bitmesini bekledim. En nihayetinde toplantı bittikten sonra içeri girdim. "Başsavcım?" gözlerinde hala öfke barındıran adama tebessüm ederek baktım.

SİRENLER ÇALMAYA BAŞLAYINCAWhere stories live. Discover now