~Bölüm 1~

37 7 10
                                    

Eğer şüphe içinde boğuluyorsan kendini kurtar

One Ok Rock - Save Yourself


~Bölüm 1: Sınav~

"Baksana, yine sınavdan en son çıkanlar arasında!" Genç kız çantasını zorlukla düzeltti, hevesle kapısı kapalı ama küçük cam penceresinden zar zor içerisini görebildiği büyük sınıfa göz gezdirdi. Heyecanlı koyu kahve irisleri tüm sıraları tek tek dolaşıyor, nihayetinde sınıfta sınavına hala devam etmekte olan 3 kişi arasında üçgen çizip duruyordu.

Dakikalar geçmek bilmezken yanındaki arkadaşı, elindeki çakmakla sabırsız bir duruş sergiliyordu. Yeni boyattığı siyah küt saçlara sahipti, tenine sürdüğü beyaz fondötenle ay kadar parlak, dudaklarına sürdüğü kırmızı rujla kan kadar karanlıktı. "Yine seni umursamayacaktır, Lili." Kıza böyle seslenirdi çünkü Lili, aynı zamanda yıllar önce ölen kedisinin ismiydi. Biliyordu ki bir ruhta geri dönmüştü ve bu ruhun sahibi de böylesine pembe ve enerjik bedenle taçlanmıştı. Kedisinin ölüm günüyle bu arkadaşının doğum gününün çakışıyor olması da ikna olması için yeteri kadar sebep sunmuş oluyordu.

"Ama şansımı denemek istiyorum! Geçen gün bana Fizik sorusu anlatmıştı." Üniversitelerde ortak alınan bu dersten de geçen nadide öğrencilerden birisiydi, bu yakışıklı oğlan. Herkesin ilgi duyuşu, en son açıklanan bu final sınavının sonucu neticesinde başlamıştı zira bu dersten tam notla geçen tek isim, yine oydu.

Sınıfta kalmış üç öğrenci içerisinden en yakışıklı olanı, elinde çevirmekte olduğu kalemin ne kadar güzel olduğunu düşünürken aklının bir köşesinde yalnızca sevgilisini tutuyordu. Aslında ilk 30 dakikanın ardından kağıdını verebilir, çıkıp onun kollarına koşabilirdi fakat biliyordu ki sevgilisi, tüm bu zaman bitene kadar onun çıkmasını istemiyor, elinden geldiğince kağıdını karalamasını arzuluyor ve tüm bunları sağlayabilmesi için de sınav çıkış saatinden önce okula gelmek gibi bir hatada bulunmayarak güzel omegasını dizginliyordu.

Şerefsiz.

Omegası, alfasının bu duruşundan her zerresiyle rahatsızdı ve şimdi akıllarına gelmişken içinden geçenleri dökmek konusunda da sorun yaşamıyordu. Omega, geçirebildiği her vakti ona ayırmak, ona sunmak için varını yoğunu ortaya koyarken alfanın onu geri püskürtüşüne kırılıyor, yine de tek kelimesine tav olarak bu sert tavrını uzun süre devam ettiremiyordu. Jin içten içe kurduyla aynı duyguları paylaşsa da alfasının bir hayatı olduğunu biliyor, görüşebildikleri anlar için yaratıcısına şükretmesi gerektiğini hatırlatıp duruyordu. Omegası son kez mutsuzlukla iç geçirmelerine sebep olduğunda gözleri de göz kapakları arkasına saklanmış halde başını masaya yerleştiriyordu.

"Süreniz bitti." İçeriden gelen bu boğuk ses, asistanlardan birisine aitti. Genç kadın, kağıtların masaya bırakılmasını beklerken diğer herkes gibi gözünü bu oğlandan ayıramamıştı yine. Yakışıklı oğlan son kağıdını bırakan olmuş, masada kalan son telefonu almış ve açmak için tuşuna uzun uzun basarken amfiyi kendinden emin adımlarla terk etmeye koyulmuştu.

Diğer herkes, sınav hakkında konuşmaya fazlaca dalmışken kızların arasından da çok fark ettirmeden sıyrılmayı başarmıştı. Sevgilisi ona öğretmişti, başka bir kokuyla, başa bir feromonla yanına giderse o kokuyu yok etmesini en tehlikeli yollardan bilecekti.

Tam merdivenlerin başına gelmişti ki arkasından duyduğu tiz çığlıkla derin bir iç geçirmek suretiyle olduğu yerde kalakalmıştı. "JİN!" Kızlar, özellikle de omega olanlar... onlardan nefret ediyordu. "Tanrım..." nefes nefese kalmış bir halde yanına gelen kıza baktı. Uzun, açık kahve saçları beline kadar uzanıyordu, sırtına takmış olduğu küçük beyaz çantanın üzerini bile örtecek kadar çoklardı. Çelimsiz bir vücudu vardı ki Jin de en çok bundan nefret ediyordu. "Gerçekten çok hızlısın!"

The Black Dahlia [Yoonjin Fanfiction]Where stories live. Discover now