18. bölüm: labirent

225 15 2
                                    

Bu gün minho ile Alby labirent'e giriyordu. Ben gitmiyordum çünkü sabah başım çok ağrıyordu. Newt ile çiftlikte thomas'ın sorularına dayanmaya çalışıyorduk.
Thomas: ama Alby niye girdi o bir koşucu değil?
Newt: alby ne yaptığını biliyor tamam'mı?
Thomas: ne demek istiyorsun?
Newt: bak her ay yeni çaylak geldiğini biliyorsun ama birisinin ilk olması lazımdı. Birisinin tek başına bu yerde bir ay geçirmesi gerekiyordu. Ve o kişi alby'di, kolay olmamıştır. Zaten sonra diğerleri gelmeye başlayınca anladık ki en önemli şey birbirimize sahip çıkmakmış.
Diana: bu acıklı hikaye için teşekkürler newt.
Newt bana "ciddimisin" bakışı attı.
Diana: ne? Bu kadar dram bana ters.
Newt: of diana of.
Thomas kalkıp bize yardım etmeye hazırlandi ama yağmur yağmaya başladı. Zaman geçti ama ne minho geldi nede Alby... şimdi hepimiz labirent kapısının önünde minho'yu ve Alby'i bekliyoruz
Thomas: birisini gönderemezmiyiz?
Gally: bu kurallara aykırı.
Newt: daha fazla kişi kaybedemeyiz.
Diana: hadi minho...bana söz verdin.
Sonunda minho ve Alby'i gördük ama bir sorun vardı. Minho Alby'i taşıyordu. Herkez bağırmaya başladı.
Chuck: ONU BIRAKMALISIN MINHO!
Minho bunu asla yapmazdı...
Newt: başaramayacaklar...
Bunu sadece ben ve thomas duymuştuk ikimizde birbirimize baktık ve aynı anda ilk ben sonra thomas girdi. Ben girerken newt elimi tutmaya çalıştı ama çok geç kaldı çünkü çoktan labirent'in içindeydim.
Kapılar kapandı ve ben hemen minho'nun yanına gittim.
Minho: neden?
Diana: ne?
Minho: NEDEN YAPTIN BUNU!? KENDİNİ ÖLDÜRDÜN!
Diana: SENDE BANA SÖZ VERMİŞTİN AMA TUTMADIN!
minho: üzgünüm...
Minho thomas'a döndü ve konuşmaya başladı.
Minho: aferin çaylak...kendini öldürdün.
Thomas: ne oldu ona?
Thomas Alby'e bakarak dedi.
Minho: sokuldu...
Thomas: alnına ne oldu?
Minho: gerekeni yaptım...
O sırada ızdırap verenin sesini duyduk.
Minho: gitmeliyiz.
Thomas: onu burda bırakamayız!
Minho dinlemeden gitmeye devam etti ama ben konuşunca durdu.
Diana: o haklı minho. Alby bizim liderimiz...bırakamayız.
Minho: sadece senin için.
Dedi ve thomas ile Alby'i kaldırdı.
...
Bir süre sonra durduk çünkü minho ve thomas yorulmuştu,Alby'i yere koydular.
Minho: hayır gitmeliyiz!
Thomas: onu bir yere saklamalıyız.
Minho: nereye!?
Thomas: ne demek istiyorsun!? Onu saklayabileceğimiz bir yer yok'mu?
Minho thomas'ın yakasından tutup duvara serçe itti.
Minho: etrafına bir bak! Gidebilecek hiç bir yer yok! ...anlamıyorsun,biz zaten öldük.
Diana: sakin ol minho...
Thomas duvardaki sarmaşığa baktı ve sırıttı. Ne yapıcağını anlamıştım.
Diana: oh hayır...
...
Thomas, minho ve ben Alby'i sarmasığa bağlayıp duvara sabitliyorduk.
Thomas: tamam bir kez daha hadi !
Ve bir kez daha sarmaşığı çektik,ama minho ve ben labirent'teki ızdırap vereni gördük.
Minho: gitmeliyiz!
Thomas: ne,hayır onu bağlamalıyız.
Minho: üzgünüm çaylak...Ama diana'yı korumalıyım.
Ve minho benim elimden tutarak koşmaya başladı.
Diana: minho dur!
Minho: ne oldu?!
Diana: thomas ve Alby'yi orda bırakamayız!
Minho: onlar umrumda değil! Önceliğim sensin!
Diana: peki sen gelme! Ama ben onları bulucam!
Ben koşmaya başladım ve minho arkamdan geldi. Bir süre sonra thomas'ı bir yere bakarken gördük ve ben koşarak oraya gittim.
Diana: iyimisin?!
Minho: çılgın,pisliğin tekisin! Hadi gelin benimle!
Minho ile kapanan bir labirent bölümüne koştuk minho koştu ama thomas ve ben orda kaldık.
Thomas: ateş şovunu yeniden yapabilirmisin?
Diana: öğrendin demek?
Thomas: duydum bir yerden.
Diana: zevkle yaparım.
Thomas ızdırap verene bağırmaya başladı ve ben cebimdeki çakmağı çıkardım.
Thomas: BURAYA GEL! HADİ!
Izdırap veren koşmadan önce ben koşup minho'nun olduğu yere gittim ve ızdırap veren thomas'ı kovalamaya başladı thomas tam labirent bolümü kapanıyorken içeri atladı ve ben elimdeki çakmağı yakıp ızdırap verene attım böylelikle ızdırap veren hem yanıp hemde ezilmiş oldu.

{ iş birliği bazen her şeyi yenebilir }

YENİ ÇAYLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin