11. Kralın Dönüşü

51 9 4
                                    

Zedia & Kral Valdemar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Zedia & Kral Valdemar

🦋
Zedia

Ne ara daldığımı bilmediğim uykumdan uyandırıldığımda gözlerim ağlamaktan acımış ve şişmişti. İsteksiz bir şekilde hazırlanıp Lemys'in yanına gittiğimde gözleri bir süre beni inceledi. "Kraliçe bir şey mi söyledi?" diye sorduğunda halimin kraliçeden kaynaklandığını düşündüğünü anlamıştım. Başımı iki yana sallarken bir cevap vermedim.

"İyi o zaman, hazırlan; bugün kraliçenin hizmetinde çalışacaksın."

Gözlerim kocaman açılırken "Ama kral..." demiştim ki Lemys beni susturdu. "Kraliçe öyle emretti, biz sadece emirlere uyarız bunu unutma."

Kraliçe benden hoşlanmıyordu ve bugün hizmetinde olmam hayra alamet değildi. Bana işkence mi edecekti? Kraliçenin odasına doğru yürürken ayaklarım adeta geri geri gidiyordu. Bir an önce Devian'a katilin Marcus olmadığını söyleyip bu kaleden ayrılmam gerektiğini not alarak kraliçenin odasına girdim. Buraya oda demek hakaretti aslında, kraliçenin kendine ait koca bir yaşam alanı vardı.

Pahalı kumaşlarla kaplı ahşap koltuklardan ve kraliyete ait antika eşyalardan oluşan şık bir misafir salonunu geçtikten sonra kraliçenin özel alanı karşılamıştı beni. İçinden buharların yükseldiği ve yüzeyi çiçeklerle kaplı bir havuz, sıcak taşların ve çeşitli yağların bulunduğu bir masaj yatağı, leziz meyveler ve tatlılarla dolu koca bir masa ve devasa bir kıyafet dolabı vardı. Pencerelerde uçuşan tüllere, her yana yerleştirilmiş çiçeklerle dolu zarif saksılara ve duvarları süsleyen manzara tablolarına bakarken dudaklarım hayranlıkla aralanmıştı.

Kraliçe çok zevkliydi ve bu kesinlikle beklemediğim bir şeydi. Ruhsuz bir oda bekliyordum ve gafil avlanmıştım.

"Beğendin mi?" diyerek odanın diğer ucundaki kapıdan çıkan kraliçeyi görünce dizlerimi kırarak selam verdim ve "Evet, çok özel bir zevkiniz var." diyerek övgüde bulundum. Belki bana acırdı ve canıma okumaktan vazgeçerdi ancak gözlerindeki bakış kesinlikle bunun olmayacağını söylüyordu.

"Zevklerimizin uyuştuğunu farkındayım." dediğinde kocasını ima ettiğini anlamak için dahi olmama gerek yoktu. Gözlerimi kaçırıp etrafıma bakındığımda diğer kızların peşimden odaya girdiğini ve meraklı gözlerle bizi izlediklerini gördüm.
Kraliçe yanımdan geçip havuza doğru yürürken uzun sabahlığını bir çırpıda üzerinden atmış ve çırılçıplak kalmıştı. Benden daha uzun ve inceydi. Çok büyük kalçaları ve göğüsleri yoktu belki fakat fiziği orantılı ve güzel görünüyordu. Cildi ışıl ışıldı ve tek bir kusuru, çatlağı, izi yoktu.

Her gün bu kadar bakım yapsam ben de öyle olurum diye düşünmeye dalmıştım ki ona yardım etmek için hareket eden kızları durdurup omzunun üzerinden bana baktı. "Zedia, ne bekliyorsun?"

Kelebeğin Kaderi Serisi I: "Kader Çalan"Where stories live. Discover now