-late salvation-

50 2 0
                                    

-tanrısal bakış açısı :

"Beni neden çağırdın?" genç çocuk bankta
arkası dönük oturan babasına doğru bir adım attı.

"otur. Baba - oğul sohpet edelim biraz. "  jungkook sinirle güldü. Onun için aralarında baba - oğul ilişkisi diye bir şey yoktu.

" Yeni mi aklına geldi babam olduğun?" önündeki banka oturup umursamazca arkasını yaşlandı.

" Bana lazımsın oğlum."

"kısa kes" karşındaki adamla aynı ortamda bulunmaya bile dayanamıyordu. Kendini yanlış davranışlarda bulunmaktan alı koymaya çalışıyordu. Fakat sürekli aklına karşındaki kişinin duygusuz bir canavar olduğu geliyordu.

Jung-hyu'n siyah kabanından çıkardığı sarımtırak zarfı oğluna uzattı.

"al"

Genç adam önce babasına sonra zarfa baktı. Çok beklemeden elinden alıp yan tarafını yırtarak zarfın kapağını yavaşça açtı.

"Bu kişiyi bulmanı istiyorum. " jungkook zarfın içindeki fotoğrafı çıkarıp incelemeye başladı.

Onun yaşlarında, oldukça güzel bir kızın fotoğrafıydı. Bu kızı nerden tanıyordu?

" Sebep?" Jung-hyun ayağa kalkıp oğlunun yanına oturdu. Elini omzuna attığında Jungkook ayağa kalkıp karşında durdu.

" Nefretten doğan bir tohum. Onu mahvet. Unutma damarlarında benim kanım var. Sen benim oğlumsun. "

jungkook hayatı boyunca hep dualar etmişti. Babasına benzememek için. Saf bir çocukken kendisini melek olarak görürdü. Ama büyünce işler değişti. Oysaki ne çok yalvarmıştı tanrıya. Tanrı ona yardımcı olmamıştı. Jungkook'a göre tanrı onu sevmiyordu

Genç adam arabasına binmek için geriye doğru birkaç adım atıp duraksadı. " Sana hiçbir konuda yardım etmiyeceğim"

"Ediceksin." kafasını eğip tekrardan sinirle  güldü.

Arkadan gelen adım sesiyle kafasını kaldırdı. "Çünkü bana borcun var. Değil mi canım oğlum."

Genç adam hiddetle babasına doğru yürüyüp yakasına yapıştı. "Sakin ol oğlum. Sakin"

"Kapa çeneni!!" adam güldü. Gülüşü oğlunu daha da sinirlendiriyordu. Genç adam geriye çekilip üstünü düzeltti.

"Adamlarım yeni sevgilini almaya gittiler. tecavüzden hapis yatan iki adamla birlikte.
İlgilenmezsin ama yinede söyleyeyim. Terk edilmiş şeker fabrikasının ordalar"

Jungkook şaşkınlıkla gözlerini açtı. Daha fazla oyalanacak vakti yoktu. Arabanın anahtarını cebinden çıkarıp kilit tuşuna bastı. Gaza yüklenip babasının bahsettiği yere doğru sürdü.

Annesinin başına gelenler tekrardan genç bir kızın başına gelsin istemezdi. Hemde aynı kişi tarafından.

Fabrika görüş alanına girdiğinde arabayı durdurdu. Arbadan inip Koşar adımlarla fabrikaya yöneldi. Fabrikanın iki grişi vardı. Ön tarafın kapalı olduğunu düşünerek arka grişe doğru yöneldi.

Garaj kapısının önünde durduğunda babasının bahsettiği adamları gördü. Fazlasıyla iri yarılardı.

Kız adamların yanında değildi. Büyük bir gürültüyle garaj kapısı açıldı. Kepenk yarısına kadar açıldığında. Yerde yatan kızı gördü.

Bardaki yıldızları seven kız ...

Babasının intikam için mahvediceği kız...

Hayır.

-Star Herald -♡  (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin