8. BÖLÜM

2.9K 223 216
                                    

Oyları unutmayın

Keyifli okumalar..

"Koluna ve bacağına dikiş attılar Deniz." Demesiyle gözlerimi kapatıp elimi kalbimin üstüne koydum. Gözlerimi açtığımda karşıdaki Selin ve Serkan'ı kahve içerken gördüğümde panikledim.

Selin'e söylemeden önce gidip durumuna bakacaktım. Selin bu konularda çok fazla telaş yapıyordu ama sorun yanıma doğru gelen Selin'e nasıl yalan söyleyeceğimdeydi.

_________________

                      _________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

         ~ Deniz Bolat

"Selin'e söyleme ben geliyorum yanınıza evin oradaki hastanede misin bir tanem." Dedim.

"Evet annem." Dedi.

"Hemen geliyorum sen ağlama yarım saate oradayım." Dedikten sonra bir kaç şey daha söyleyip kapattım.

Topuklu ayakkabılarla şirkette telaşla asansöre doğru koşuyordum ama Selin görmüştü.

"Deniz!" O da hızlıca yanıma gelip elleriyle yüzümü tuttu.

"Ne bu halin bembeyaz olmuşsun noluyor gel otur su getireyim hemen." Dedi.

Arkasından Serkan'ında geldiğini görünce başımı iki yana salladım.

"Selin ben gidiyorum acil bir işim var." Dedim ama yüzümü bırakmadı.

"Bu halde nereye gidiyorsun Deniz delirtme beni gel otur anlat ne olduğunu." Dedi.

"Deniz iyi misin." Dedi Serkan'da.

"İyiyim iyiyim bir şey yok. Selin bir şeyim yok aşkım acelem var yorulduğum için böyleyim ararım seni tamam mı hadi görüşürüz." Bir şey demesine izin vermeden ellerini yüzümden çekip hızla asansöre doğru yürüdüm.

Asansörde beni yavaşlatan ve ayaklarımı acıtan topukluları çıkartıp elime aldım. Asansörün durmasıyla hemen çıkış kapısına doğru yürüdüm. Herkes çıplak ayaklarıma ve elimdeki ayakkabılara bakıyordu.Turnikelerin yanında konuşan Cihangir ve Sıla'yı gördüğümde hala hızlı bir şekilde yürüyordum.

Sıla beni gördüğünde gülümseyerek elini kaldırdığında Cihangir'de omzunun üzerinden bana baktı. Gözleri çıplak ayaklarımda dolanınca bir şeyleri anlamak istermiş gibi gözlerini kısarak gözlerime baktı.

Sıla'ya gergin bir tebessüm yollayarak el salladım ama bunu yaparken neredeyse koşarak şirketten çıkıyordum.

Turnikelerden geçtiğimde valeye uzaktan seslenmiştim. Hemen başını sallayarak arabamı getirmeye gittiğinde elbisemin kısalan eteğini çekiştirip indirdim.

Arabam geldiğinde teşekkür ederek hızlı bir şekilde yola çıktığımda sadece Çiçek'i düşünüyordum. Nereden düşmüştü de dikiş atılmıştı.

VURGUN Where stories live. Discover now