star sprinkle

33

❦

"bam getir oğlum topu!"

chaeyoung ve jungkook, jungkook'un odasında bamla birlikte oynuyorlardı. sarışın kız ne ara teklifi kabul ettiğine hatırlamıyordu. jungkook her zaman yaptığı gibi ısrar etmiş,bir sürü gereksiz şey yazmış ve en sonunda kızdan evet cevabını almıştı. bir süredir aralarındaki ilişki bu şekilde ilerliyordu. genç oğlan sevdiği kızı sürekli görmek en önemlisi aralarını düzeltmek istiyordu.

fırlatılan topu almaya gitmeyen bam kendi halinde dolaşmaya başlarken jungkook ona bir kez daha seslendi.

"bam,annene getir topu oğlum!"

yerde bağdaş kurarak oturan kız duyduğu şeyin gerçekliğine emin olamayarak hızla yanındaki oğlana döndü.

"annesi mi?"

"evet,annesi."

sarışının kaşları havalandı. "öyle miyim?" jungkook onu çok şaşırtıyordu. şimdi de bam'ın annesi olmuştu.

"evet chaeyoung öylesin. bu çocuk annesiz mi büyüsün?" jungkook'un direkt olarak savunmaya geçmesi chaeyoung'un alıştığı bir şeydi. "tamam bana kızgınsın ama oğlumuza da mı kızgınsın? yazık değil mi?" jungkook oğulları hakkında tartışırken bam çoktan odadan çıkmış,ikiliyi yalnız bırakmıştı.

"bak yeontan'a onun jennie annesi var. bizim oğlumuzun annesi olmasın mı? beni bıraktın onu da mı bıracaksın?"

sarışın kız gülüşünü saklamak için başını eğdi. sevdiği çocuk kocaman gözleriyle ona bakarken kapılıp gitmemesi çok zordu. bi de jungkook üstüne tatlı tatlı bir şeyler hakkında savunmaya geçiyor üstüne kendisinin bam'ın annesi olduğunu söylüyordu.

"jungkook sadece bir soru sordum. hayır demedim ki."

"demedin mi?"

"demedim."

chaeyoung'un ters bir cevap vermemesinden yüz bulan jungkook,yanında oturan kıza biraz daha yaklaştı.

"o zaman oğlumuz için aramızı düzeltmeliyiz chaeyoung,ne diyorsun?"

ara ara şansını denemekten çekinmiyordu jungkook. bir an önce chaeyoung ona karşı yumuşasın istiyordu. eskiye kıyasla araları iyi olsa da artık ona yetmiyordu. sevdiği kıza istediği gibi dokunabilmek,öpebilmek istiyordu.

"bam halinden memnun görünüyor aslında."

chaeyoung artık jungkook'u affetmişti. kendisine gün içinde bir sürü mesaj atıyor,okulda gözlerini üstünden ayırmıyor,yemekhanede ona yer tutuyordu. en önemlisi de gerçekten çabalıyordu. düzelmelerini içten bir şekilde istediğini biliyor,daha fazla kıyamıyordu.

yine de jungkook'u telaşla konuşurken izlemek keyifliydi.

"nasıl memnun çocuğumuz sen bana kırgınsın diye odayı terk etmiş,ne biçim annesin sen?"

chaeyoung daha fazla kendisini tutamadan güldü. jungkook karşısında gayet ciddi bir şekilde çatık kaşlarla konuşurken ciddiyetini korumak sarışın için zordu.