gece yarısı. bir ay önce 25 yaşıma bastım. bu yaşa gelmiş olmama rağmen hiçbir şey hakkında deneyimim yok. lisede nene beni reddettiğinden (muhtemelen en kaba şekilde) beri hiçbir şekilde hayatıma birisi girmedi.
boş tavana bakarak daha ne kadar hayatıma birisinin girmeyeceğini düşünüyorum. küçük kardeşlerim, toya bile nişanlanmışken ve saki sonunda yıllardır platonik olduğu kişiye açılmışken ben hâlâ hayatımda kimsenin olmamasını sorguluyorum. SIRAMI ÇALMIŞ OLMALARI HİÇ ADİL DEĞİL???
düşüncelerden kurtulup uyumaya çalışıyorum. tam başardım, uyuyacağım derken telefonum çalıyor. rui?? SAAT GECENİN 4'Ü???
"alo." "tsukasa-kun naber?" "uykum var." "artık yok, az önce aktif gördüm seni. neyse balkona çıksana bi." "ne?" "balkona çık diyorum." "bu saatte dışarda napıyorsun?" "dışardayım demedim, balkona çık dedim." "iyi be."
balkona çıkıyorum, aptal adam evimin balkonuna kadar drone sürmüş...
"evinizde fazladan pil var mı? bir çalışmanın tam ortasındayım ve bütün pilleri harcadığımı fark ettim. zahmet olmazsa bana bununla gönderebilir misin? <3" "...gidip uyuyacağına ve yarın çalışmana devam edeceğine söz verirsen vereceğim." "söz!"
birkaç çekmeceyi karıştırdıktan sonra pilleri buldum ve drone'a taktım.
"teşekkürler tsukasa-kun!" "önemli değil, git uyu..." "öyle yapacağım!"
sonunda gidiyor ve artık uyuyabileceğim için mutluyum. içeri girmek üzereyken ayağıma bir şeyin takıldığını fark ediyorum. pek de büyük sayılmayacak bir kutu var. ne olduğuna bakmak için alıyorum ve tekrar odama geçiyorum.
odama geçip kutuyu açıyorum. pekâlâ... bu gerçekten absürt oldu. kim gece gece evine drone ile bir hediye bırakılmasını beklerdi ki? muhtemelen rui'nin kendisi yaptığını düşündüğüm bir bileklik buluyorum kutunun içinde. evet, rui her zaman farklı birisiydi ve bana böyle şeyler vermeyi severdi ama asıl garip olan tarafı içine koyduğu nottaydı.
"tsukasa-kun, hatırlıyor musun?"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
