Gözyaşı

595 23 7
                                    

Pazar günü atmam gereken bu bölümü yanlışlıkla sildiğim için atamadım.

İncinin anlatımı

Önümdeki bilgisayara korkulu gözlerle bakıyordum. Haşim Karayılanın evinde bulduğumuz flaşın içinden ne çıkacağını bilmiyordum. Ya kötü bir şey çıkarsa. Her şey çıkabilme ihtimali vardı bu saatten sonra.

"Yenge kötü bir şey çıkmaz değil mi"

Yavuzunda yüzünde de benim gibi korku vardı. O da her ihtimali düşünüyordu. Çünkü bu flaş Haşim Karayılanın kasasından çıkmıştı. Belkide hiç Denizin annesiyle alakalı bir şey çıkmayabilirdi.

"Bilmiyorum Yavuz. Şimdi öğreneceğiz"

Daha fazla beklemeyip flaşı takıp bilgisayarın algılamasını bekledim. Bir kaç saniye sonra flaş algılandığında tıkladım. Önüme çıkan dosyaya tıkladığımda sırasıyla tarihlere ayrılmış video kayıtları çıktığında Yavuza baktım.

"Tarihlere ayrılmış videolar. İçinden kim bilir ne çıkacak hazır mısın"

Yavuza soruyordum ama kendim hazır değildim. Yavuz hazır olmadığı halde başını salladığında derin nefes alarak ilk videoya tıkladım. Birkaç hışırtıdan sonra karanlık açıldığında nefesimi tuttum.

Videonun odağında uzakta bir kadın vardı. Video netleştiğinde bu kadın Denizin annesiydi. Yavuzla kısa süre göz göze geldikten sonra videoya tekrar baktık. Denizin annesi hamileydi. Uzaktan çeken kişi her kimse Denizin annesi farketmemişti.

Uzaktan gizli gizli çekiliyordu. Çünkü kamera habire hareket ediyor arkasına gizlendiği duvarıda kadraja alıyordu arada. Şerefsiz Haşim Karayılan uzaktan gizli gizli çektirmiş bu videoları. Videoyu çeken kişi Denizin annesini netleştirdi. Şimdi daha net gözüküyordu Denizin annesi.

Üstünde beyaz uzun bir elbise vardı. Ve hafif çıkık karnını tutmuş elma ağacına bakıyordu. Dudaklarını yalayıp dolu gözleriyle ağaca bakıyordu. Aşermişti. Denizin annesi elma aşermişti. Bahçeli küçük bir ev vardı arkasında. Orda yaşıyordu.

Bakışlarını karnına indirip tekrar elma ağacına baktı. Gözleri dolu dolu karnını sıkı bir şekilde sardığında konuştu. Sesini duyduğumda tüylerim diken diken oldu. O kadar nahif güzel bir ses tonu vardı ki.

"Annecim o elmaları alamam ki ağaca tırmanırsam düşerim o zaman sana zarar gelir"

Duyduğum cümlelerle videoyu durdurdum. Gözlerim dolu dolu gülümseyerek Yavuza döndüğümde Yavuz hızla başını diğer tarafa çevirip gözlerini duruladı.

"Gördün mü Yavuz. Nasılda düşünüyor. Nasıl oldu da böyle düşünceden nefrete dönüştü duyguları"

Yavuz kırmızı gözlerini bana çevirdiğinde kaşlarım havaya kalktı. Hızla gözlerini kaçırdığında elimi omzuna koydum.

"Ağlamak utanılacak saklanılacak bir şey değil Yavuz. Özellikle sevdiklerimiz için ağlıyorsak hiç utanıp saklamaya gerek yok."

Yavuz buruk bir şekilde ekrana baktı. Dudaklarında acı bir gülümseme vardı. Kızarık gözlerini bana çevirdiğinde bu sefer saklamadı dolu olan gözlerini.

"Haklısın yenge. Azra teyzenin o delirmiş her şeyden herkesten nefret eden halini gördükten sonra bu halleri o kadar çok canımı yakıyor ki. Özellikle Denizin asla unutamayacağı yaşında o hallerine şahitlik etmesi daha çok canımı yakıyor."

Liderin  KadınıWhere stories live. Discover now