9.bölüm

1.9K 107 17
                                    

Dudaklarımı ıslattım.
"Sen de hissetmiyor musun?"
Elimi yüzüne uzattığımda gözlerini yumdu.
"Gördüğüm andan beri güçlü duyguların esiriyim."
"Yanlış yapıyorsun."
"En doğru yanlışım."
Kıkırdayınca şaşırdım. Gözlerini açıp dudaklarını birbirine bastırdı. Tebessüm etti.
"Cümle çok şaçma değil mi?"
Kafamı iki yana salladım.
"Hayatım boyunca hep yanlış yaptım. Bir tek doğru kararımın sen olduğunu düşünüyorum. Onu demek istedim."
Yutkundu.
"G-Gidecek misin?"
Elimi yorganın üstünden karnına koydum ve ovuşturdum.
"Uyuyana kadar yanındayım. Eğer uyanırsan çarpazda olan kapısı kapalı odada olacağım. Gelebilirsin. Seslenirsen de duyarım."

Çekingence elime uzandı. Parmaklarımı tuttu. Parmaklarımla oynarken kafasını anlamış gibi salladı.
"Hadi gözlerini kapat bebeğim."
Elimi bırakıp doğruldu. Ayıcığına uzanıp kucakladı ve aramıza yatırdı. Kolumu ayıcığın üzerinden tekrar karnına uzattım. Bana arkasını döndü. Yağmur şiddetlendiğinde doğruldum. Adel sıçradı ve bana döndü. Ayağa kalkıp perdeyi araladım. Şimşek çaktığında perdeyi bırakıp yatağa baktım. Adel dizlerinin üstünde yükselmişti.
"Ben uyumadım."
"Biliyorum bebeğim. Gitmiyorum."
Üstündeki kıyafetleri fark edince duraksadım.
"Bunlarla rahat edebilecek misin?"
Üstüne baktı.
"Sıkmıyor mu?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Ama sıcak hissediyorum."
"Sana pijama vermemi ister misin?"
"Hmm hmm iyi olur."
Odamdan çıkacakken beni durdurdu.
"O odadan almasan olmaz mı?"
Arkamı döndüm. Dudağımı büktüm.
"İstemiyor musun?"
Ayıcığına sarıldı.
"O oda yokmuş gibi davransak olmaz mı?"
Kafamı salladım.
"Nasıl istersen."

Dolabıma ilerleyip ince, uzun kollu bir üst çıkarttım.
"Taytını çıkartalım."
Yorganın altından çıktıktan sonra üstündeki sweati sıyırdım. Bana engel olmadı. Sweati çıkarttıktan sonra vücuduna odaklanmadım. Gözlerinin içine ve suratına baktım. Hızla elimdeki üstü giydirip altına uzandım. Yutkunduğunda hızla ellerimi çektim.
"Üzgünüm."
Arkamı döndüğümde ayağa kalktı. Altını değiştirdikten sonra bana doğru bir adım daha attı. Yanağını sırtıma koydu.

"Seni gördüm."
"Biliyorum. Konuşmuştuk ya, teşekkür etmiştin."
"Hayır. Ondan sonra."
Gerildim.
"Ne zaman?"
"Avm'de... vee okulda... Ah, bir de parkta."
"Ben olduğumdan emin misin?"
Yanağını sürttü. Titrek bir nefes aldı.
"Değildim ama şu an eminim. Bence sendin."
"Olabilir."
"Beni takip mi ettin?"
"Kendime engel olamadım."
"Neden karşıma çıkmadın?"
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Bence iyi birisin. Karşıma çıksaydın ve bu durumda kalmasaydık senden korkmazdım."
Elleri belime dokunduğunda hızla kavradım. Sıktım ve karnıma koydum. Parmak uçları birbirine sürtündü. Elleri birleşmedi.
"Korkuyor musun?"
"Elbette. İsmini bile doğrudan öğrenmedim ve yıllardır beni takip ettiğini söylüyorsun."
"Barkın."
"Demeye çalıştığım şey o değildi!"
Gülümsedim. Görmedi.
"Olsun. Doğrudan öğrenmiş oldun."

Ellerini çektiğinde tutmayı bıraktım. Geri çekildi.
"Bir gün her şeyi açıklarsan düşüneceğim ama kafam karışık."
Yatağa oturup yüzünü ellerinin arasına alıp ovuşturdu. Ellerini tutarak yüzünden çektim.
"Düşünme. Sorun değil. Sadece sana zarar vermeyeceğimi bilmen daha iyi olacak."
Yutkundu. Düşündü.
"Evimde istediğin kadar kalabilirsin. Sana zaman vereceğim. Rahatla lütfen."
Omuzlarını sıkarak biraz masaj yaptıktan sonra yatırdım ve üstünü örttüm.

Korkak! Where stories live. Discover now