21.bölüm

975 57 9
                                    

"Neden bu kadar çok telefon var?"
Çekmecenin içindeki üç dizüstüne ve dört telefona baktı.
"İş için gerekiyor."
Telefonlarımı kaplarına yerleştirip büyük bir kutuya koydum.
"Bu bilgisayarlarda hep aynı bilgiler mi var?"
"Yaklaşık olarak evet."
"Fotoğraflarım?"
Bir tane bilgisayarı da sırt çantama yerleştirdim. İki tane telefon şarjı ve bir tane bilgisayar şarjı koydum.
"Sen de telefon ister misin?"
"Hayır, teşekkür ederim."
Kararsızca duvara döndü.
"Ayıcığımı da alabilir miyim?"
"Tabiki. Onu da alırız."
"Uzak bir yere mi gidiyoruz?"
"Pek sayılmaz."
"Kaç gün kalacağız?"
"Sana bağlı. Sen ne kadar istersen bebeğim."
Koluma sarıldı ve yanağını sürttü.
"Valiz hazırlamalı mıyım?"
Biraz geri çekilip gözlerine baktım.
"Adel, bana o oda yokmuş gibi yapmamı söylemiştin fakat yine de sormak istiyorum. Kendi kıyafetlerimden mi koymalıyım yoksa o odadan da kıyafet almama izin verir misin?"
Düşündü. Kararsızlıkla bana baktı. Bir şeyler mırıldandığında kafamı eğdim.
"Anlamadım?"
"Senin kıyafetlerin daha rahat."

♡♡♡♡♡♡♡

"Merkeze mi gidiyoruz?"
"Sayılır."
Kararsızlıkla camdan dışarı baktım. Sesli söylemek pek hoş olmuyordu ama fikrini merak ediyordum.
"Seninle yemek yapmak istiyorum."
Kafasını sallarken alnını torpidonun üstüne yaslayıp bana baktı.
"Ben de istiyorum. Acıktım."

Yola sessizce devam ettik. Arada parmaklarıma dokunuyordu. Trafik ışıklarında durduğumuzda onu izliyordum. Gülüyordu. Mutlu olduğunu görmek içimi rahatlatmıştı. Arabayı marketin önüne park ettikten sonra indik. Arabanın önüne geldiğimde Adel bir sokağa odaklanmış öylece bakıyordu.
"Bebeğim?"
Yutkundu.
"Geldim."
Yanıma geldiğinde elini sıkıca tuttum. Market arabasını alıp içeri girdiğimizde Adel'e doğru eğildim.
"Seni içine koymamı ister misin?"
Kıkırdadı.
"Hayır, Barkın. Yürüyebilirim."
Market arabasını elimden çekerek kendi önüne aldı. Rafların arasında hızla hareket ederken dolaşmasına izin verdim.

Gerekli olan birkaç malzemeyi elime alarak Adel'e bakındım. Atıştırmalık reyonunda bulduğumda yanına ilerledim.
"Almak istediğin varsa çekinme Adel."
Benden çekinerek hiçbir şey almayacağını düşünüyordum.
"Bunları sever misin?"
Eline birkaç çikolata almıştı. Elinden alıp hepsini market arabasına bıraktığımda kaşlarını çattı. Rafa uzanacakken kolumu kavradı. Beni hafifçe kendine çektiğinde ona doğru bir adım attım.
"Bir sorun mu var bebeğim?"
"Onları almak istemiyordum. Sadece senin neyi sevdiğini merak etmiştim."
Yanağını öptüğümde kaşlarını çatmayı bıraktı.
"Tatlıları çok sevmem ama sanırım şu."
"Ben diğerini daha çok seviyorum."
"Beyaz çikolatalı olanı mı?"
"Evet."
"Aklımda tutacağım."
Kıkırdadı.
"Sorun değil. Sorarsan söylerim."
Arkasına geçip ellerimi market arabasına koydum. Adel ayaklarını havaya kaldırdı ve bir süre markette öyle gezdik.

"Bunu da alalım mı?"
"Alalım güzelim."
Elimdekileri de market arabasına attıktan sonra kasaya ilerledik. Adel dudağını kemirerek arabaya baktı.
"Sorun ne Adel?"
"Fazla mı aldık?"
"Sorun değil. Hepsini tüketecek vaktimiz olacak."
Adel kafasını salladı. Uzun bir sıra olduğunu fark ettim. Pantolonumun cebinden çıkarttığım araba anahtarını Adel'e uzattım.
"Bebeğim, arabamızı hatırlıyorsun değil mi?"
"Hmm hmm..."
"Beni orada bekle istersen. Alıp geleceğim."
Anahtarı elimden aldıktan sonra bana tedirgince baktı.
"Yardım edebilirim?"
"Gerek yok Adel. Taşıyabilirim."
Kafasını salladıktan sonra bana arkasını döndü ve marketin çıkışına ilerledi.

Korkak! Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ