S

501 31 32
                                    


Seungmin arabasından inmiş sakin adımlarla barın kapısına yönelmişti. Üzerini kontrol edip alkol kokusu ve yüksek sese kendini bırakmış adeta süzülerek kalabalığa karışmıştı. Gözleri etrafta dolaşıyor bu geceyi eğlenceli kılmak için bir şeyler arıyordu, ayakları ise onu bilindik masaya götürüyordu.

Nihayet tanıdık yüzleri görmesiyle adımları sağlamlaşmış dudaklarında hafif bir sırıtış vuku bulmuştu fakat beklenmedik sima ile dolgun deri düz bir çizgi halini almış omuzları geriye düşmüştü. Yine de kendinden emin tavrı ve ince çattık kaşları ile masaya varmış her zamanki yerine oturmuştu.

"Selam! İyi eğlenceler."

"Hoş geldin Seungmin merak etme eğlence daha başlamadı."

Seungmin hafifçe onaylar biçimde başını sallamış gözlerini tam karşısı dışında her yerde gezdirmeye başlamıştı. Felix ve Jeongin ortalıklarda görünmüyordu. Hemen onları bulması gerekti. Zihninde rastgele dolaşan fikirleri görüş alanına giren Hyunjin, Jisung ve Changbin üçlüsü ile derinlere göndermiş ayağa kalkmıştı.

"Vay doktor bey siz gelir miydiniz buralara ya?"

Söylenen Hyunjin elindekileri masaya bırakıp genişçe gülümseyen Seungmin'e sarılmış poposuna hafifçe vurmuştu.

"Gel buraya çakma köpüş"

Han kollarını kocaman açmış Seungmin'i nefessiz bırakana kadar sıkmış yanağına sulu bir öpücük bırakmıştı.

Sonunda dikilmekten mızmızlanan Changbin'in elini sıkmış omuzuna omzuyla vurup sarılırken sırtını patpatlamıştı Seungmin.

Masa neredeyse tamamlanınca sohbet başlamıştı. Seungmin tam önündeki suratı görmezden gelerek içkisini yudumluyor keyifle sohbet ediyordu en azından öyle görünüyordu fakat Minho onun için için kendini kastığını biliyordu.

İçeri girdiğinden beri gözlerini Seungmin'in üzerinden çekmemişti. Hiç değişmemiş diye düşündü. Kim Seungmin her daim gücün hayat bulmuş hali. Tek bir zaman dışında Lee Minho'nun yanında. Adeta sırtındaki tüm yükleri bir kenara fırlatıp özgürce huzur buluyordu.

Lakin bu değişeli bir yıl olmuştu. Mutlu ve eşsiz bir evlilikleri olan ikili ani bir kararla ayrılmış Seungmin birlikte anıları olan her şeyi geride bırakıp kendine yeni bir sayfa açmıştı. Minho ise tüm anılarını güzelce toparlayıp bir vitrine dizmiş evlerinde yaşamaya devam etmişti.

Seungmin yaramaz arkadaşlarının henüz partiye dahil olmadığını tekrar fark edince bardağını tek seferde boğazından aşağı yollayıp onları aramak için ayaklanmıştı.

İlk olarak aklına tuvaletler gelse de üst katta hazırlanıyor olabilecekleri daha mantıklıydı. Merdivenleri çıktıkça sesler azalmış derin bir nefes almıştı. Odaların olduğu kata gelince hangisinde olabileler diye düşünürken aklına telefonunun varlığı yeni gelmişti. Son arananlar kısmından Felix'i bulup telefonu kulağına götürdü. Uzunca çalan telefon yanıtlanmayınca saklambaç oynamak isteyen ikiliye ayak uydurup bu sefer Jeongin'i tuşladı ve koridorun sonundan gelen sesi takip etti. Amacına ulaştığında telefonu kapatıp hızlıca kapıyı açtı ve ikilinin yüksekçe çığlık atmasına sebep oldu.

Gergince gülümseyen ikili soğuk yüz ifadesi ve yavaş adımlarla içeri giren beden karşısında birbirine sokulmuştu. Hızlıca çarpan kapı yüzünden refleks olarak gözlerini kapatmış ağlamaklı sesler çıkartmışlardı.

"Merhaba yaramaz kedicik ve kurnaz tilki."

"Ah selam Seung canım benim."

"Hoş geldin hyung yeni mi geldin?"

Yamaha R6Where stories live. Discover now