03

4.1K 297 73
                                    

Multi için @heartbreakKiller 'a teşekkür ederim!

Kapak için @mikeysteddy 'e teşekkür ederim!

"Mia, bunu yapmayacağım!" diye inledim. Beni buna her seferinde zorluyordu fakat her seferinde aldığı cevap hayır oluyordu.

"Hadi ama Victoria. Bak buraya geliyorlar ve bana da uğrayacaklar. Senden rica ediyorum. Bir kez olsun kızını doğru düzgün görmesine izin ver." dediğin de tekrar sıkıntılı bir nefes verdim.

Yaşadığımız şehir olan, Londra'da konserleri vardı. İki hafta burada kalacaklar ve turlarına devam edeceklerdi. Bu yüzdende çocuklar biz de kalacaktı. Pekala, onların otelde kalmasına asla izin veremezdim. Fakat eğer bu işin içinde Michael'da varsa bu fikir pek cazip gelmiyordu.

Mia'yla bazen aynı evde yaşamak çok kötü olabiliyordu. O, Michael'ın kız kardeşiydi ve her seferinde onun buraya gelmesine sebep oluyordu. Bazen taşınmayı düşünmüyor değildim. Sadece düşünüyordum, bunu yaparsam Mia beni öldürürdü.

"Bak Mia. O, Michael. Sorumsuzun önde gideni. Onunla kızımı bir araya getiremem. Zaten son bir kaç haftadır baba diye ağlıyor."

"Sadece şans ver, küçük bir şans."

"Düşüneceğim," dediğimde kocaman güldü ve bana sarıldı. Bu kızı seviyordum, gerçekten. Ama bazen beni çıldırtıyordu, çok fazla.

"Şimdi gidiyorum. Sen de hazırlan. Michel ile markete gitmeliyiz," diyerek koşarak çıktı. Ben ise arkasından bakarak sadece ofladım. Uzun bir iki hafta olacaktı.

*

Aşağıdan kapı kapanma sesi geldiğinde tekrar derin bir nefes aldım ve kendime sakin olmamı gerektirecek bir kaç şey söyledim. Bu pek mümkün olmayacaktı fakat, yapacaktım.

Yatakta oturmuş, heyecanla ellerini çırpan kızıma döndüm ve gülümsedim. Onun sevgilileri gelmişti. Özellikle davulcu sevgilisi.

Çocukların her birini çok seviyordu ve onlarla iyi anlaşıyordu. Çocuklar ise onu kucaklarından indirmiyorlardı. Eh, bu da biraz şımarmasına yol açıyordu.

"Ayye, hayi!" diyerek çığırdı Michel. Bozuk konuşması beni o kadar güldürüyordu ki, şuan da bile gülmekten kendimi alıkoyamıyordum.

"Pekala, gidiyoruz."

Kucağıma aldım ve yavaşça kapının tokmağını çevirdim. Her adım attığımda kalbimde ki kırık parçalar tek tek en derine batıyordu. Hala bıraktığı derin kırıklar içimi kanatıyordu.

Acıtıyordu, öldürüyordu.

Merdivenden yavaşça inerken, görüş alanıma ilk önce siyah saçlar girdi. Calum kapıdan daha yeni girmiş, diğerlerine kızıyordu. Ellerinde bavullar vardı. Hey saçlarının önü sarı mıydı onun?

Sonra peşinden Luke girdi. Saçlarını kestirmişti ve her zaman ki gibi havaya kaldırmıştı.

Daha sonra Ashton elinde bagetlerle girdi ve her zaman ki.gibi kıkırdamaya başladı. Michel, bunu iyi taklit ediyordu.

Ve en son, katilim girdi. Hayatımı çalan ve beni duygusuz bırakan katilim.

Saçlarını siyaha boyatmıştı. Eskiden birlikte boyattığımız renge. Gözleri eskisi gibi parlamıyordu ve donuktu. Kırmızı dudakları eskisi gibi canlı değildi artık ve gülümsemiyordu.

Ama umurumda değildi.

Belki biraz.

Pekala fazlaca.

Ama umurumda değilmiş gibi davranacaktım.

Son basamağa geldiğimiz de Michel ile aynı an da Mia'ya döndük. Dördüne de bağırıyordu, yine.

"Sizi aptallar! Ah, tanrı aşkına. Aklınız nerede sizin?! Hepinizi tek tek geberteceğim! Özellikle de seni Calum! Hani her şey sendeydi?!" dediğinde hepsi bir an da başını eğdi ve yüzünü astı. Ne unutmuşlardı bunlar? "O bavulu bulduracaksınız, onlar benim çocukluğumdu! Onları Michel'e verecektim. Ah!" dediğindeyse her şeyi anladım.

Mia, küçüklüğünden beri beni ve Michael'ı hep yakıştırırdı. Büyüyünce evleneceğimiz hakkında hayaller kurar, sadece kendi oynadığı oyuncakları yiğenine vermeyi hayal ederdi. Sanırım şimdi de onu gerçekleşirecekti fakat bizimkiler buna engel olmuştu.

"Güzelim bak, üzgünüz. Havaalanında bir anda gözümüzün önünde kayboldu. Söz veriyorum, bulacağız. Şimdi sakinleş," diyerek Luke, kollarını Mia'ya sardı. Mia, sessizce hıçkırırken, Luke'ta onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Ah, gerizekalılar.

"Yiya'ya ye yaptıyız sizi sayakyay!" Bir an da bağırdı, Michel. Herkes bir an da bize döndüğünde, o da dönmüştü.

Yeşil gözleri pişmanlıkla bana bakıyordu, acısını görmemi diliyor gibiydi.

Gördüm de.

Ama görmezden gelecektim.

Hey, merhaba! Umarım güzel bir bölümdür. Çünkü bu hikayeyi yazmaya bayılıyorum :)))

*Reklam*

Bu arada yeni yazdığım "Dirty Cow"a bakarsanız sevinirim!

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi lütfen eksiltmeyin :)))

Little Clifford ● CliffordWhere stories live. Discover now