Seçimsiz Seçenekler

2.4K 160 6
                                    

Yerde oturmuş uzaklaşmasını bekliyordum. Yaklaşan ayak seslerini duyar duymaz ellerimle ve ayaklarımla ittirerek gerilemeye başladım. En son duvar dibinde durunca büzüşebildiğim kadar büzüştüm. Çekildim, küçüldüm.

"A-sena Asena iyi misin? Aç gözlerini çabuk çabuk uzaklaş kaç durma Asena kalk ve savaş... Nolur" alp
"Olmaz.. Olmaz.. Gelmesin gelmesin." ben
"Emrediyorum KALK VE SAVAŞ ASKER" alp
"Komutanım nolur kendinize gelin nolur" Uğur

Kuvvetlenen ve artan ayak sesleriyle yerimde hopladım. Duvardan destek alarak ayağa kalktım ama hala duvara yaslanıyordum. Gözlerimi açtım ve hemen önümde duran adamın gözlerine diktim. Duvardan yana kaydım bir anda eli kaydığım taraftaki duvarla buluşunca gözlerimi kapattım. Yaklaşan nefes ve öbür yanıma koyulan bir el daha kendime gelmemi zorlaştırıyordu. Arkadan gelen sesler Alp Yüzbaşı ya Uğura ve bir kaç askere sahipti.

"Gerizekalı beni çözsene sen bir BIRAK LAN ŞEREFSİZ YAKLAŞMA ONA" alp
"Bırak lan Komutanımı it BIRAK LAN BIRAK" uğur
"Arkadaki sesleri duyuyor musun alkış sesleri tiyatromuzu beğendiler bak ama son sahne en mükemmel kısım."

Ayağımı kaldırıp bacaklarına doğru bir tekme savurdum. Elimide kaldırıp anında bir yumruk attım. Bunları yaparken hala gözüm kapalıydı. Onu kendimden uzaklaştırır uzaklaştırma koştum. Alp yüzbaşının anında ilk ayaklarını çözdüm. O gelen iki adama tekme atıp bayıltırken ben de onun ellerini çözdüm. O dövüşüyordu ben ise şimdi ateş timinin ellerini çözüyordum. Elleri çözülen Anıl uğurun ellerini çözerken diğerleride bitmişti. Sona kalan Mehmet Ali nin ellerini çözerken bir anda belimden tutulup geri çekildim. Acıyan yaramla ağzımdan bir ses döküldü.

"Ahh"
"Şşş"

Kulağımda duyduğum ses ve karnımda hissettiğim baskıyla yere düşücektim ama o izin vermiyor aksine bana daha çok acı yaşatıyordu.

"AA aa Yüzbaşı bak burda kim var?"
"Sakın bak sakın bırak onu o olmaz." alp
"Ahh"ben 
" Dayan dayan Asena dayan nolur dayan " uğur
" Asena biz burdayız sakinleş" alp
" Acıyor" ben

Yüzbaşının gözleri karnımdaki yarayı bulunca konuştu.

"Sik**r" alp
"Noldu ya?"

Gözlerimin kapanmasıyla aynı anda yerin soğukluğu tenime işledi.

Açılan gözlerim bu sefer karanlık bir odada gezindi. Kimse yoktu. Sandalyede oturan bağlanmış ben dışında. Gözlem duvarın kenarında kameraya döndü. Hemen yanında bulunan hoparlörden ses geldi.

"Evet şimdi sıra oyunumuzda  alpcim en çok sen seviceksin bu oyunu."
" Ben sana bir oyun oynatcam bayılıcaksın"alp
"Bak sen kızımın küçük askerine"
"KES Şerefsiz" uğur
" Her neyse başlayalım artık dimi. İlk olarak Yüzbaşı senden başlayalım dimi. Evet ben sana seçenek sunucam sen seçiceksin seçmessen iki seçenekte yok olucak... İlk seçenekler
Bir askerinin ölmesi mi? Kız kardeşinin boğulması mı?"
"... 2."

Odaya giren iki kişi ellerindeki varili hemen önüme bıraktılar. Kafamın bir anda suya girmesiyle nefesimi tutmaya çalıştım. 30 saniyeden sonra çırpınmaya başladım. 10 saniye sonra çıkan kafamla nefes almaya çalıştım. Suya tekrar giren kafamla aldığım nefes yarıda kaldı. Bu sefer 45. Saniyede ben çırpınırken o daha çok diretti. Tam boğulacakken sudan çıkan kafamla öksürmeye başladım. Suyu götürdüler ve kapıyı yine kapattılar. Yine sesler gelmeye başladı.

"Sıra 2. Soruda.. Hm bak ne buldum seçeneklerin şunlar ya şimdi kendi askerini vurursun ya da kardeşciğin başkası tarafından vurulur cevap..?"
"Allah belanı versin... İlk seçenek."

Sesinden bile belli olan bir kızgınlık, tahammülsüzlük ve çaresizlik vardı. O ilk soruda doğru olanı yapmıştı ama ikinci sorudan hiç emin değilim. Zaten benim canım yanıyor bir kurşun daha kaldırabilirim ama bir askerin daha canı yanmasın.

TEK AMAÇ VATANWhere stories live. Discover now