46. Yoğun Bakım

1K 86 11
                                    

Bölüme bol bol yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen.

Sizi çok seviyorum, keyifli okumalar!

~Parla'nın bakış açısından~

Egemen'le yüzleşmemiz üzerinden iki hafta geçmişti. Bu sürede Egemen'i hepi topu 4 gün anca görmüştüm. Nedenini bilmediğim bir şekilde okula gelmiyordu.

İçim içimi yemese de merak ediyordum. Bir sorun olduğuna emindim ama kimse dile getirmiyordu. Derin bir nefesi içime çekip elimdeki kahvelerle beraber Kağan ve Ali'nin yanına oturdum.

"Sakıncası yoksa yanınıza oturabilir miyim?" Diye sordum kısık bir sesle.

Kağan kaşlarını çattı. "Bu nasıl bir soru Parla? Tabi ki oturabilirsin."

Ali başını sallayarak Kağan'ı onayladı. "Biz arkadaş değil miyiz Parla? Oturmak için izin alamana gerek yok."

Telaşla başımı iki yana salladım. Yanlış anlaşılmak istemiyordum. "Tabi ki arkadaşız. Sadece siz daha yeni bir araya geldiniz. Ben sürekli yanınızda olup sizi darlamak istemiyorum."

"Bir araya geldik demeyelim de deneme sürecindeyiz diyelim."

Ali'nin nazlı nazlı konuşması beni gülümsetirken Kağan'ı biraz kızdırmış gibi duruyordu. "Deneme süreci ne Ali? Ben iş miyim?"

"E yani. Bu da özel sektör sayılır."

Onların atışması benim keyfimi yerine getirirken Kağan'ın sinirden kaşlarını çatmasına neden oldu. "Sana küsüp kalkamıyorsam bil ki bu deneme sürecine saygımdan."

Ali sessiz kalınca hem merakımı gidermek hem de konuyu değiştirmek için aklımdaki soruyu sordum.

"Egemen'in bir sorunu mu var? Kaç gündür görmüyorum onu."

"Köpeği hasta bilmiyor musun bunu? Günlerdir yanında duruyor onun."

Kağan'ın şaşkın çıkan sesine karşın alaycı bir tavırla kaşlarımı kaldırdım. "Tüh Kağan ya! Bak görüyor musun? Normalde içtiği suyun hesabını bile verir bana bunu söylemeyi unutmuş. Sabah akşam konuşuyoruz oysa."

Ali gülerek Kağan'ın bozulmuş ifadesine baktı. "Bakma öyle saf saf. Sen de bilmiyormuş gibi saçma sorular soruyorsun yavrum."

"Ne bileyim Ali ben? Egemen böyle dönemlerde sevdiği insanları yanında ister. Parla'ya yazmıştır diye düşündüm."

Kağan'ın tavrı beni şaşırtmıştı. Dışarıdan Egemen'le birbirimize yazacak kadar normal bir ilişkimiz var gibi mi görünüyordu?

Bazen ne yaparsak yapalım anlaşılmıyorduk. Bizim için dağ gibi olan sorunlar başkaları için çok daha normal karşılanabiliyordu.

Kağan'a kızmıyordum ama içinde bulunduğu beklentiye anlam da veremiyordum açıkçası.

Ali oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı. Gözlerinde geçen duygudan beni anladığını görebiliyordum. Ali'yi diğerlerinden farklı kılan ve ona şans vermemi sağlayan şey buydu.

İçimden geçenleri, neleri sorun ettiğimi anlıyordu. Ben sormadan dert ettiğim şeyleri anlıyor ve açıklamasını yapıyordu.

Ali'nin bir şeyler söyleyeceğini anlasam da bunu istemedim. Konunun uzamasını ve aralarında tartışma konusu olmasını istemiyordum.

"Köpeği nerde şimdi?"

Sorduğum soru Kağan'ın gözlerinin dolmasını sağladı. "Yoğun bakımda kalıyormuş. Çok ümitli değiller açıkçası. Ona bir şey olursa Egemen ne yapar hiç bilmiyorum."

"Egemen çok ayrı severdi onu. Bir sürü travması olan bir köpekti. Egemen onunla bebeği gibi ilgilendi. Bu süreci ve sonrasını kolay atlatamayacak."

Ali'nin samimi bir hüzün barındıran sesi beni de üzdü. Bir canlıyı kaybetmenin zor olduğunu biliyordum. Hele ki Egemen'in içinde olduğu sürece bakarsak bu durumun ne kadar sancılı geçeceği net bir şekilde gözler önüne seriliyordu.

Egemen'in yanında olup onun için işleri biraz daha kolay bir hale getirmek istesem de buna cesaret edemedim. Bu da benim en büyük vicdan muhasebememdi.


Ben bu kitabı çok özlüyorum ya. 10-15 tane kurgum var yayında ama cidden bambaşka. Nasıl final vericem bunlara? Çok mutsuzum.

Bu arada Gaytuber'ın paralel evrende geçen kurgusu Başka Bir Evrende "Gaytuber" yayında ona da bakmayı unutmayın lütfen.

Son olarak tatliliniz nasıl geçiyor? İyi misiniz?

Gaytuber (bxb)Where stories live. Discover now