9

64 33 0
                                    

Titrek sesiyle cevap vermişti.

"N-ne konuda?"

Hala aynı pozisyondaydı. Kıpırdamıyo, ne ileri gidiyor, ne arkaya. Sadece öylece duruyor ve onu dinliyordu.

-Han, senle aramızda olanlar.

"Üzgünüm, ayrılmanıza sebep oldum, ama benim bir suçum yoktu cidden, özür dilerim"

-sorun deil.

Yavaşca ona doğru adımlamıştı

"Sorun deilmi? Ayrıldınız, farkındamısın?"

Kafasını ona doğru çevirmişti

-hıhı, ama umrumda deil. Sanirım sana asık oldum

"Nee??"

Şok içerisinde bağırmış ve birden ayılmıştı

*içinden*
"Ne? Hayalmi ettim demin olanları? İyide neden onun beni sevmesini hayal ettim? Ah ben şu an nerdeyim?"

Kafasını çevirmiş ve ona bakmıştı.

- ne o? Ne bakıyorsun?

"Bana demin ne dedin?"

-sağırmısın?

"Ya sana söyle dedim!"

-sorun deil demiştim

"Evet? Başka?"

-hiç bir şey.

"Neden sorun deil peki? Sebep?"

-çünkü ondan soumaya başlamıştım. Böyle bir ilişkide normal deil bence

"Souma sebebin ne?"

-bilmiyorum. Ama artık onu sevmediğimi fark ettim

"İyide bunu bana nie anlatıyorsun?"

-bunuda bilmiyorum. Belkide arkadaş olmak için

"Hayir olmayalım! Beni geçen zorladın ya, neden bahs ediyorsun? Şimdide geçmiş karşıma arkadaş olalımmı diosun?"

-ya yanlışlıkla oldu o gün. Ya özür dilerim. Bunları kimse duymasın lütfen. Arkadaşım yok, kimse beni yanında istemiyor, lütfen..

Evet Hyunjin tam anlamıyla bir aptaldı. Her kese çabuk güvenip, çabuk inanan biriydi. Söylediklerine kısmen inanmıştı, çünkü cidden kimsesi yoktu. Kimse onu arkadaş olarak kabul etmiyordu

-ee ne oldu? Daldın gittin?

"Neyse boşver, başka zaman konuşuruz. Şu sıralar kafam karışık "

-ama bana bir cevap verseydin..

"Bakarız"

-ya tamamm! Bakalim işte, hadi kantine gidelim, sana bir seyler ısmarliyim

*içinden*
"Daha geçen beni tehdit eden çocuk simdi beni kantinemi götürmek istiyor? Hı??"

"şimdi olmaz, ders çalışıyorum!"

-kapının önündemi?

"Şey.., geri dönüyorum"

Diyip masasına oturdu

-hadi ama, ilk defa birine böyle bir teklifte bulunuyorum, sonrada kötü ben oluyorum

Hyunjin bu sefer gemileri cidden salmıştı.

-Hyunjin???

"Ha?"

-offf gelicekmisin??

"Tamam, geliyorum"

-müthişşş!

Kalkmış ve Minho önde, o ise arkada olucak sekilde sınıftan çıkmıştı. Aniden elini tutan Minho'ya şaşırırcasına bakmış ve durumu algılamaya çalışıyordu

-öyle bakma, sadece arkadaşca

"Hıhı"

Diye bilmişti sadece. Cidden nutku tutulmuştu.
Sanki aşık olurcasına duygular besliyordu.
Kantine vardıklarında ise Felix'ile karşılaşmışlardı.
Felix, aldığı çayı bir anda, bunları görür görmez yere bırakmıştı

+NEE? SİZZ? NE OLUYO??

"hey! heyy! Yanlış anlama, konu başka bir şey"

İstemsizce Felix'in gözleri dolmuştu. Çünkü bunun sonunun nereye gideceğini biliyordu.
Hem Hyunjinden hoşlanıyordu, hemde Minhonun onu iki gün kullanıp, sonra Han, gibi kenara atıcağınıda biliyordu.
Ama durum farkliydi...

𝐃𝐋𝐌𝐋𝐔 ~𝐇𝐲𝐮𝐧𝐡𝐨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin