Bölüm 2~ Korku

11 4 0
                                    

İyi okumalar...🧟

                                

Omzum'un dürtülme'si ile gözlerimi açtım, ne ara uyumuştum. Zeynep'ti. Nerede olduğumuza baktığım da; bir ormanlık yerdey'dik, önümüzde 2 katlı bir kulübe vardı, etrafı ince tahta çitler ile çevriliydi.

Zeynep'e baktığım da "Geldik, annemler eve giriyor" dedi.

Başımı sallayıp arabadan indim. Erva abla, ateş ve Emre eve ilerliyordu. Hızla Zeynep ile eve yürümeye başladık. Ateş bize dönüp baktıktan sonra elinde ki anahtar ile arabayı kilitleyip anahtarı geri cebine attı.

Erva abla kapıyı açmıştı, hızla bizde eve girdik. İçeriye girdiğimiz de, uzun zamandır kullanılmadığı belliydi, ilk girişte salon vardı. Hemen karşı da yukarıya çıkan bir merdiven, Sağda 1 solda 1 kapı vardı. Merdivenin yanında da bir kapı vardı. Mutfak ve salon birleşik'ti.

Erva abla'nın seslenişi ile kendime gelip ona baktım, arkamızdan ateş kapıyı kilitlemiş'ti. Ev sıkı bir temizlik istiyordu.

Erva abla hepimize hitaben "ev sıkı bir temizlik istiyor, uzun zamandır kullanılmıyor, çok pis kalmış bir süre buradayız biraz temizleyelim" dedi.

Ardından "bir süre yetecek kadar yiyecek var bir süre idare eder, Zeynep kızım sen salonu temizle ateş ve Emre sizde dışarda ki çitleri bi kontrol edin sağlam mı? Girebilecek'leri bir yer var mı? Ebrar sende odaları temizler misin kızım bende mutfağı bir elden geçireyim." Dedi.

Herkes hayla erva abla' ya bakmaya devam ederken. Erva abla ellerini çırparak "ee hadi!" Dedi.

Ateş Emre'ye dönüp "gidelim" dedi.

Erva ablaya döndüğümüzde bize iki kova ve iki bez uzattığını gördüm. İkisini ben, ikisini Zeynep aldı.

"Nerden su doldurabilirim?" Diye sordum.

Zeynep; "beni takip et" dedi ve merdivenin yanında ki kapıyı açtı.

Banyoy'du sanırım, arkasından gidip içeriye girdiğimde, evet banyoydu ama lavabo olarak da kullanılıyordu. Zeynep suyunu doldurup çekildiğin de bende doldurdum çıktığım da Zeynep elinde ki süpürge ile etrafta ki tozları alıyordu, beni görünce gülümseyip işine geri devam etti.

Sağda ki odaya girecekken erva ablaya baktım tezgahı siliyor'du. Odaya girdiğim de hemen karşı da bir pencere ve önünde tek kişilik yatak vardı. İki yanında da komidin vardı. Yan tarafta da büyük bir dolap mevcuttu. Vakit kaybetmeden işe koyuldum.

Köşeler de örümcek ağları vardı. Odadan çıkıp zeynep'e baktığım da süpürgeyi bıraktığını gördüm.

"Süpürgeyle işin bittiyse alabilir miyim?" Dedim.

"Kalmadı, alabilirsin" diyip yerde ki süpürgeyi bana uzattı.

"Teşekkür ederim" dedim ve odaya girdim.

Örümcekleri aldım, komid'ini silip son olarak dolabı da sildiğim de işim bitmişti, odadan çıkmadan önce gözüm duvar da ki tablo'ya ilişti.

Yaklaşıp baktım 4 kişi vardı. Erva abla, Zeynep ve ateş, bir de uzun boylu orta yaşlı bir adam var dı ortaların'da sanırım babalarıy'dı. Yüzüm'de buruk bir tebessüm yer edindi. Çok güzeller'di, bizde çok mutluyduk, çok güzel'dik.

Annem, babam acaba şimdi nasıllar'dı. En önemlisi hayattalar mıydı? İstemsiz gözümden bir damla yaş boynuma doğru yer edindi kendine.

Odanın kapısı açıldığın'da hemen göz yaşımı silip kapıya döndüm. Erva abla idi. Çatık kaşları ile bana bakıp yanıma geldi, kolumdan zarifçe tutup, sıkıca sarıldı ve saçımı bir anne şefkati ile okşadı,
rahatlatıcı sesi ile;

"Biliyorum aileni özlüyor'sun ama umudunu hemen kaybetme ben senin de annen sayılırım Ebrar. Yapma böyle"dedi.

Beni kendinden ayırarak, umudunu kaybetme demişti. Kaybetmeyecek'tim! Ama özlüyor'dum. Hemde çok. Bir şey demeden bu sefer sarılan ben olmuştum, kendi annem gibi sıcak hissetmiştim.

Çok iyi gelmişti. Ondan ayrılarak yaşlı gözler ile;

"Teşekkür ederim" dedim.

Göz yaşlarımı silerek; "bir şey değil birtanem" dedi.

Gülümser'ken "amma sulu  göz'sün kız, hadi gel yiyecek bir şeyler hazırladım herkes salonda gidelim bizde" dedi.

Bende gülümseyerek, "tamam" dedim.

Birlikte salona gectiğimizde masa da ben ve erva abla haricinde herkes vardı. Erva abla da oturduğun da tek boş yer zeyneb'in ve ateş'in ortasıy'dı el mecbur oraya oturdum. Herkes sessizce yemeğini yerken kimseden çıt çıkmıyordu. 

Bu sessizliği bozan, emre olmuştu. "Şimdi ne olacak?" Dedi.

Ateş hemen yanımdan, "bir süre buradayız daha sonra duruma göre Yola çıkarız." Dedi.

Erva abla söze atlayarak, "burası fazla güvenli değil şehire yakın olduğu için buraya gelmeleri an meselesi!" Dedi alını'nı ovuşturarak,

zeynep bana dönerek, "ailen'den haber alabildin'mi?" Diye sordu.

"Hayır, aradım fakat açan olmadı" dedim hüzünle.

Zeynep elini omuzum'a koyarak. "Umarım iyiler dir." Dedi.

Sadece gülümsemekle yetindim, erva abla ayağa kalkıp;

"Üst kat temizlenecek beyler orada bir sürü işimize yarayacak kesici aletler olması gerek onları kontrol edin. Kızlar bizde üstten temizleyelim oraları" demesi ile hepimiz ayaklandık.

 "Emre benimle gel kestiği'miz tahtaları getirelim" dedi ateş.

Emre ile ayaklanıp gittiklerinde Zeynep çoktan elinde kova ile yukarı kata çıkıyordu. Oyalanma'dan masayı erva abla ile toplamaya başladık.

Toplayıp bulaşıkları yıkadıktan sonra kovaları elime aldım, o sıra ateş ve Emre içeriye girmişti ki üst kattan, Zeynep'in çığlığı tüm evde yankılandı...

🧟

🧟

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ö𝑳Ü𝑴 𝑽𝑬 𝑺𝑬𝑵Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin