1.0

3.3K 701 541
                                    

200 oy, 200 yorum

***

Akşama doğru "Jeongin," sesi ile gözlerini açtı Jeongin. Jisung uzandığı yerden doğrulmaya çalışırken o da kucağındaki Soo He'ye sarılmış bir şekilde bulduğu sandalyede uyuyakalmıştı.

"Dur, kalkma," deyip hemşire ile doktoru çağırarak arkadaşına döndü. "Nasılsın? Başın hâlâ dönüyor mu?"

Dikkatlice Soo He'yi sandalyeye bırakıp ayaklandı ve elini Jisung'un alnına koydu. Ateşinin düştüğünü fark ederken derin bir nefes vermiş, Jisung yanlarına gelen doktorla da kafa sallamıştı.

"Başım dönmüyor sadece azıcık ağrıyor ama dayanılır bir ağrı."

Minho ellerini ceplerinden çıkardı. "Günaydın Soo He'ninki, kendini nasıl hissediyorsun? Ateşin düşmüş, miden için de ilaç vereceğim."

"Daha iyiyim," dedi Jisung. "Teşekkür ederim. Şey, çok uzun sürmez değil mi bu şeyi atlatmak?"

"Bünyeye bağlı ama birkaç gün?" deyip önündeki formu doldurdu Minho. "Birkaç güne atlatırsın, Soo He sana güzel yemekler yapsın."

Bu cümlesi ortamdaki ikiliyi güldürdü, Jeongin gülüp kollarını göğsünde birleştirirken Jisung da oturur pozisyona gelmiş, Minho onu son kez kontrol edip formu hemşireye teslim etmişti.

Jeongin'e de bilgi verip ekledi. "Çıkış yapabilirsiniz bu arada, geçmiş olsun."

Yanlarından ayrılırken "Bebeğim ya," deyip uyuyan kıza baktı Jisung. "Yanımızda sürükledik onu da. Seni işinden ettim mi?"

"Ne olursa olsun senden önemli değil, düşünme bunu," diye konuştu Savcı. Arkadaşının ayakkabılarını ve montunu giydirmiş, çıkış işlemlerini halledip yanlarına gelmişti. Kızını kucaklamış, üçü hastaneden çıkmıştı ki taksiden indi ve koşarak içeri girdi Doktor Hwang.

Acil kısmında arkadaşını görüp "Minho," deyip ona yetişmiş, eklemişti. "Jeongin nerede?"

Minho ona baktı, gözleri yüzünü taradı. İç çekti. "Az önce çıktılar, şanslıysan yetişirsin."

Bu sözlerle Hyunjin kafa sallayıp hızla arkasını dönmüş ve hastaneden çıkarak otoparka ilerlemişti. Arabanın kapısını kapatan Jeongin'i görürken "Jeongin!" diye seslendi ona doğru.

Savcı duraksadı, Jisung'un kapısından elini çekip birkaç adım atmış, kendisine doğru nefes nefese ilerleyen doktora bakmıştı.

"Hyunjin?"

"Hastaneye gelmişsiniz, iyi misin, Soo He?" Karşısında durdu. "Minho söyledi geldiğinizi, ben... Müsait değildim, ilgilenemedim."

"Biz iyiyiz," diye konuştu Jeongin, onun panik hali kendisini şaşırtmıştı. "Jisung rahatsızdı, onu getirdik. Çıktığını söylemişlerdi..."

Sonlara doğru sesi mırıltıya dönüşmüş, bunu duyan doktor kafa sallamıştı. "Hastaneden acil ayrılmak zorunda kaldım, şimdi döndüm. Jisung iyi mi?"

"İyi," dedi Savcı, arabaya kısa bir bakış attı. "Enfeksiyon kapmış ama iyi şu an," Geri çekildi, dudaklarını birbirine bastırdı. "Bir tane uyuyan bebeğim bir tane de hastam var, o yüzden gitsem iyi olur."

Arkasını dönmüştü ki bileğinden tutulurken Hyunjin ile karşı karşıya gelmişler, Jeongin kaşlarını çatmıştı hâlâ bir şey söyleyemeyen doktor ile. "Hyunjin," deyip elini omuzuna koydu. "İyi misin?"

"İyiyim." Bileğini bıraktı Hyunjin. "Boşver. Dikkat edin, onları bekletme."

Jeongin, bileğindeki saate baktı. "Üç saatlik işim var, üç saat sonra geleceğim, konuşalım olur mu?"

siren, hyunin ✓  Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu