-19-

28.3K 1.6K 204
                                    

Kendime küçük bir pasta almıştım ve annemle görüntülü konuşarak kutlamıştım doğum günümü. Babam da bana güzel bir mesaj ve güzel bir harçlık yollamıştı. Yirmi dört yaşında olmama rağmen doğum günümde bana harçlık vermesi beni küçük bir çocuk gibi hissettiriyordu.

Saat öğleden sonra beş olmak üzereydi. Yatağımda bilgisayarımda filmimi izlerken bir yandan da çikolata kemiriyordum. Çok kahvaltı insanı değildim. O yüzden kahvaltımı pastayla yapmıştım. Ne demiş birileri, ekmek yoksa pasta yiyin.

Tam yatağımda en rahat pozisyonumu bulmuştum ki telefonumun çalmaya başlamasıyla filmimi durdurmak zorunda kaldım. Uzanıp telefonumu aldım ve arayan kişiye baktım. Ecem arıyordu. Kaşlarım anlamsızlıkla çatıldı. Belki de doğum günümü kutlamak için arıyordur diye düşünüp aramayı cevapladım.

Bir şey söylememe müsade etmeden hemen konuşmaya başladı. "Güzelim hemen evinin konumunu atıyorsun bana. Ben gelene kadar da bir güzel giyiniyorsun, hazırlanıyorsun. Dışarı çıkıyoruz." Oturduğum yerden kalkıp ayakta durmaya başladım. Dışarı mı çıkıyoruz?

"Ne? Bir dakika, nereye?" Araba kapısının kapanma sesi geldiğinde harbiden buraya geleceğini anladım. "Sorgulama bebeğim, sen konum at. Cicilerini giy. Gidiyoruz." Bir şey dememe fırsat vermeden telefonu kapattı. Öylece yerimde kalakalmıştım. Sonrasında telefonumdan Ecem'e konum attıktan sonra dolabıma yöneldim. Ne zamana gelir bilmiyordum o yüzden şimdiden hazır olsam iyi olurdu.

Nereden çıkmıştı şimdi bu dışarı çıkma olayı bilmiyordum ama Ecem tatlı kızdı. Birlikte eğlenebilirdik.

Kıyafetlerimde kısaca göz gezdirdikten sonra beyaz renkli salaş bir crop tişört ve mavi kot şortumu aldım. Crop tişört biraz kısaydı ve büyük ihtimal göğüs kafesimin üzerindeki dövmem gözükecekti ama hava çok sıcak olduğu için umursamadan giyinmeye başladım.

Giyindikten sonra masaya oturup makyajımı yaptım. Ev topuzu yaptığım saçlarımı açıp düzelttikten sonra serbest bıraktım ve küçük çantamı da hazırladıktan sonra telefonumu elime aldım. Ecem'in gelmesine daha çok olabilirdi o yüzden biraz instagramda dolaşmaya başladım.

İlk sırada Berkay'ın hikayesi vardı. Tabii ki de hemen ona tıkladım. Yeni aldığı yayın ekipmanlarını gösteriyordu. Diğer hikayesine geçtiğimde paylaştığı kedisini gördüm. Bu kediyi sevmeyi o kadar istiyordum ki. Bir gün görür müydüm hiç bilmiyordum.

Yaklaşık yirmi dakika oyalandıktan sonra Ecem'in geldiğini söylediği mesajıyla oturduğum yerden kalktım. Son kez aynadan kendime baktıktan sonra hızlıca parfümümü sıktım ve Fox'u kucağıma alıp kapıya yöneldim. Spor ayakkabılarımı giydikten sonra karşı komşumun kapısına ilerledim.

Komşum Selda Teyze hayvanlarla çok içli dışlı olan bir kadındı. Kendisinin de bir köpeği vardı ve Fox'la çok iyi anlaşıyorlardı. Evde tek yaşadığım için Fox'u bırakacağım biri yoktu o yüzden ne zaman dışarı çıkacak olsam Fox'u Selda Teyze'ye bırakırdım.

Bebeğimi bol bol öptükten sonra Selda Teyze'yle vedalaştım ve asansörle aşağıya indim. Apartman kapısından dışarı çıktığımda etrafa bakındım. Tam o sırada ilerideki siyah arabanın kapısı açılmış ve içerisinden Ecem çıkmıştı. Kapıyı kapatıp koşa koşa yanıma geldiğinde gülümseyerek kollarımı açtım ve kocaman sarıldık. Kısa zamandır tanışıyor olsak da onu sevmiştim. Çok sevecen bir kızdı.

Sıcak esen rüzgar sarı saçlarını benim yüzüme doğru savururken geriye çekildi ve kocaman gülümsemesiyle yüzüme baktı. "Sen gerçekte çok daha güzelmişsin. Ağlayayım mı güzelliğine?" Masmavi gözleri ve sarı saçlarıyla şu ana kadar gördüğüm tüm kızlardan daha güzeldi ve karşıma geçmiş bana iltifatlar yağdırıyordu.

"Asıl ben ağlayacağım şimdi." Yanağıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra beni kolumdan çekiştirerek arabasına götürdü. Nereye gideceğimizi bile bilmiyordum. Kendi çapında doğum günümü kutlamak istediğini anlamıştım o yüzden bir sürprizi varsa sorarak bozmak istemiyordum.

İkimiz de arabaya bindikten sonra arabayı sürmeye başladı ve evin önünden ayrıldık. "Berkay'ın sana doğum günü hediyesini gördüm." Aklım dün geceye gitmişti. Berkay'la olan görüntülü konuşmamız, benim doğum günümü kutlaması ve bana yaptığı jest... Hepsi çok güzeldi.

"Evet. Benim için çok anlamlı bir hediyeydi." Yolda olan gözlerini saniyeliğine bana çevirdi ve gülümseyip yeniden önüne döndü. "Yakışırsınız." Kaşlarımı şaşkınlıkla havaya kaldırdım ve yüzüne baktım. "Ne?"

Gülümsemesi sırıtmaya dönerken bana komik bir side eye yaptı ve yola bakmaya devam etti. "Berkay'la diyorum. Yakışırsınız. İkinizin de sevgilisi yok." Benim sevgilimin olmadığı bilgisi ona Berkay'dan mı gitmişti bilmiyorum ama dedikleri yüzümün istemsizce kızarmasına yol açıyordu. Şu an Berkay'ın ekibinden arkadaşı Berkay'la benim aramı yapmaya çalışıyordu çünkü.

"Ben öyl-" Cümlemi yarısa kesip kendisi konuşmaya başladı. "Sakın ben o anlamda görmüyorum onu. Ben onun izleyicisim zart zurt deme bana. Atarım yoksa seni arabadan. Yayında nasıl flörtleştiğinizi kendi kulağımla duydum. Ayrıca Hakan'dan da aldığım birtakım bilgiler de var." Gözlerimi ondan çekip yola diktim. Yayında kendimi durduramayıp biraz ona yavşadığım, onun da bana karşılık verdiği doğruydu ama bunun anlaşıldığını düşünmemiştim hiç.

"Öyle mi diyorsun?" Onun sırıtan yüzüne dayanamayıp ben de gülümsemeye başlamıştım. Ama aynı zamanda ilk defa biriyle bu konuyu konuştuğum için çekiniyordum da. Tabi Ecem bu engellemek için olabildiğince rahat konuşuyordu benimle. "Öyle diyorum ve çekinmene gerek yok. Ne konuşursak aramızda. Bu konuşmayı Berkay'la yapsaydım anında sana öterdim. Hiç umrumda bile olmazdı. Ama seninle konuştuğum için aramızda kalacak. Çünkü kız dayanışması bebeğim."

Gülmeye başladığımda uzanıp arabadan şarkı açtı ve yüksek sesle söylemeye başladı. Enerjisi çok yüksek bir kızdı. Bulunduğu her ortamı şenlendirebilecek potansiyeli vardı. Hakan'la da aşırı yakışıyorlardı.

Ne kadar sürdü bilmiyorum ama kısa sayılmayacak bir yolculuktan sonra Ecem arabayı büyük bir sitenin içerisinde çok hoş gözüken dubleks bir evin önünde durdurmuştu. O an fark ettiğim şeyle duraksadım. Bu ev bana çok tanıdık gelmişti. Buraya daha önce gelmediğime emindim ama nedense burayı tanıyordum.

Aklıma gelen şeyle gözlerim kısılırken arabadan inip Ecem'e baktım. "Burası..."
Hemen yanıma gelip koluma girdi ve beni eve doğru yürütmeye başladı. "Evet, burası Berkay'ın evi."

🌟

Bu da içime sinmedi. Diğer bölüm belki siner 🤭

Foxy | Yarı Texting (ARA VERİLDİ)Where stories live. Discover now