Yataktan kalktım,saat sabahın
erken bir saatiydi.
Yüzümü yıkadım, soğuk bir duş
aldım ve kahvaltıma indim.
Bayan Harin kahvaltıyı
hazırlamıştı.
Kendisi aslında annem gibi
birisiydi.
Tek fark beni terk edip
gitmemesiydi.
Kahvaltı ederken yanıma oturdu.
"Hyunjin oğlum, bugün
bir buluşmaya mı gideceksin?"
Gülümsedim,lokmamı yutup
konuştum.
"Sayılır annem,nerden anladın?"
"Özel günlerde kullandığın
parfümü kullanmışsın."
Benim hakkımda herşeyi
hatırlaması çok hoştu.
Kahvaltı bitince beraber topladık
yeni şarkı ismini o seçecekti.
Ben öyle istemiştim.
Şarkı ismini seçmişti beraber
ayağa kalkıp bana kıyafet
seçmeye gitmiştik.
Bana siyah bir gömlek altına
ise siyah renkli ama arkasında iki
beyaz yıldız olan bir paraşüt pantolon
vermişti.
Hızlıca üstümü giydim, ayağa kalktım ve saçlarımı taradım.
Önce stüdyoyu toplamam gerekliydi.
Özellikle kendi odamı.
Birkaç dakika sonra stüdyoya girdim.
Changbin alayla konuştu.
"Ooo beyimiz bugün baya özenli,
kimle buluşacak?"
Gülüp yanıtladım.
"Bahsettiğim çocuk var ya o."
Changbin'i dinlemeden odama
daldım.
Etraf çok dağılmıştı, hızlıca topladım.
Stüdyoya girmişti.
Etraf çok hoştu, farklı bir havası vardı.
Changbin bana selam vermiş, bende
ona selam vermiştim.
Chris yanıma geldi.
"Hoşgeldin,gel sana Hyunjin'in
odasını göstereyim."
Ordan geçen Minho Seungmin'i
gösterip konuştu.
"Bizimkinin ilk defa stüdyoya
özellikle onun odasına girmesine
izin verdiği kişi mi?"
Chris başıyla onayladı.
Hyunjin'in odasına girmiştim.
Yanına oturdum, çalacağım
parçayı söyledim.
Birkaç dakika sonra çalmaya başlamıştım.
İçeriye tüm grup birden girmişti.
Minho konuştu;
"Changbin bu senle kapışır lan."
Changbin kafasını salladı.
Chris konuştu.
"Ne işle uğraşıyorsun?"
Seungmin gülümsedi.
"Moda tasarımı yapıyorum,
hatta ünlü markalarla anlaşmam
var."Yakında kendi markamı
çıkaracağım."
