* A L I N T I *

66 5 5
                                    

Her genç kızın hayali gelinlik giymektir derler. Ne kadar doğrudur bilmem. Ben gerçek aşka pek inanmadığım için evliliğin saçma olduğunu düşünüyorum. Yani şu an bunu düşünmemin pek de bir manası yok...

Her neyse.

Bunları düşünmem için hiç de uygun bir vakit değil.

-

Güçlüydüm. Silahsız dövüşebiliyordum.

Ama bazen bazı şeylere güç yetmiyor. Ben de gücümün yetmediği kısımdayım.

Gözyaşlarım zorla yaptığım makyajı siliyordu. Daha çok silinsin diye daha çok ağladım. Hatta o kadar ağladım ki gözlerim küçülmüş ve kızarmıştı, net göremiyordum.

Ağlamayı kes yoksa o seni kesecek!

Sus artık!

Daha fazla ağlama!

Bir kez olsun kafamdaki sesleri dinledim. Ağlamayı bıraktım. Hoş, akacak gözyaşım kalmamıştı artık...

Oturduğum sandalyede arkama yaslandım. Bu lanet makyajı düzeltmek adına tek yaptığım şey gözyaşlarımı silmek oldu. Odanın dışında duyduğum adım sesleri ile yutkundum. Elimi enseme götürdüm ve gücümü geri getirmeye çalıştım.

Hiçbir işe yaramadı.

Kapı açıldı.

"Hazır mısın?"

"Evet."

"Pekala, birazdan bir araba gelip seni alacak. Seni erkenden götürecek. Ben son kalan işleri halledip yanına geleceğim."

Sadece kafamı salladım. Karşıda ki aynadan ikimizi gördüm. O lacivert takım giymişti. Ben ise ruhuma ters olan beyazı; gelinliği...

Alnımdan öptü ve odadan çıktı. Alnımı iğrenerek sildim. Bir an intihar etmeyi düşündüm. Ama eğer bunu yaparsam her şey sarpa sarardı.

Neden olmasın?

Olabilir!

En iyi kaçış yolu!

Geridekileri boşver!

Kurtar kendini!

Asla susmayan seslerim beni çileden çıkarıyordu. Beş dakika sonra kapım çaldı. "Gel."

"Arya hanım, arabanız geldi." Kafamı salladım ve ayağa kalktım. Son kez ayanaya bakma zahmetine girmedim ve nefesimi tutarak odadan çıktım. Ağır adımlarla merdivenleri indim.

Hiçbir şey düşünmemeye çalışarak bahçeye çıktım. Ama araba bahçede değildi. Evin dışındaydı. Garipti.. 

O arabaya binmemek için dua etmem lazımdı. Ama ben dua etmeyi uzun zaman önce bırakmıştım. Derin bir nefes aldım ve arabaya bindim. Hiç beklemeden gaza basılınca gözlerimi devirdim. Oldukça hızlı gidiyordu araba. Ama bu kadarı fazla değil miydi?

Orman?

Ormanda ne işimiz var?

Araba neden durdu?

Korkmalı mıyım?

Dikiz aynasından baktığımda adamın şapkası yüzünü gizliyordu. "Hey, neden buradayız? Neden durdurdun arabayı?"

Şapkasını çıkarıp bana baktığında...

Aslında onun bir adam değil... Sarışın bir kadın olduğunu gördüm. "Neler oluyor?"

"Sakin ol!" dedi. Kaşlarımı çattım.

"Sakin olmam için bir açıklama yap o zaman!"

"Seni kurtarıyorum."

"Sebep? Sen kimsin?"

"Ben Dolunay." dedi. Bir süre sessizlik oldu. İsim tanıdık gelmişti ama çıkaramamıştım. "Demir ile evlenmene izin vermeyeceğim."


****

Yakın bir bölümde...

Hoşçakalın...



You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 15, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SİYAH 2Where stories live. Discover now