love with yourself | hyunlix

2.1

"Bir kere bu çocuk hiç tatlı değil niye seviyorlar ki " dedim şikayet eder tonda. Hiç sevmiyordum boş yere abartılan insanları hele bir de çirkinlerse içimdeki zorba lix bir anda ortaya çıkıp dünyanın en çirkin insanına dönüştürüyordu beni.

Elimdeki çilekli dondurmayı hunharca kaşıklarken bir yandan da izlediğimiz filmi durmaksızın sürekli eleştirmeye devam ediyordum.

Jisungun hazırlığını zar zor bitirdikten sonra gitmeme izin vermese de zorla kaçıp hemen jinnie nin yanına gelmiştim.
Ve şimdi de koltukta yayılmış film birlikte film izliyorduk
O koltukta bende üzerinde yayılmıştım daha doğrusu
Tam olarak kucağında olmasam da bir bacağımı bacak arasına sıkıştırmış kolunu da belimin arkasından sarmıştı

"Bebeğim zaten kimse onu sevmiyor."

Bu söylediğiyle kaşlarımı çatıp yüzümü ona doğru çevirmiştim.

"E niye o zaman herkes onu araştırıyor."

"Çünkü adamın suçlu olduğundan şüpheliyorlar." Şaşkınlıkla kocaman açılan gözlerimle kafamı omzuna yaslayıp ona bakmaya devam etmiştim.

Ben tüm filmi yanlış anlamıştım o zaman

Bu halimi tatlı bulmuş olmalı ki gülümseyip burnuma küçük bir öpücük bırakmıştı.Ani yakınlıkla gözlerim daha da açılmış kendimi her zaman ki gibi boynuna saklama ihtiyacı hissetmiştim.

"Ben tüm filmi yanlış mı anlamışım o zaman" dedim düşüncelerimi dile getirirken

"Öyle yapmışsın güzelim"

Yeni duyduğum kelime ile yanaklarımın kızarmasını engelleyememiş bu sefer kendimi boynuna saklayıp güzel gülüşünü dinlemiştim. Bu pozisyonda istediğim şekilde kendimi saklayamadığım için huysuzlanmış yüzüme yakın olan kulağına fısıldamıştım.

"Film izlemek istemiyorum kucağına al beni"

Tepkisini görmemek için gözlerimi ondan kaçırıp boynuna odaklamıştım. Bir süre boyunca konuşmadan durmuş ardından hiç bir şey demeden belimden tutup vücudumu kendisine doğru çevirmişti.
Bir sorun vardı. Kucağına almamıştı. Belkide isteklerim artık fazla gelmiş aramızdaki sınırı bana göstermek istemişti.

" Lix konuşmamız gereken bir konu var."

Düşündüğüm şeylerin gerçekleşeceği ihtimali midemin daha da kasılmasına sebep olmuş kalbimin atışının gövdemi rahatsız etmesine bile neden olmuştu.

Yine de söylediğine bir karşılık verememiş zaten o da benden bir cevap beklemiyor olsa gerek ki çok beklemeden konuşmasına devam etmişti.

" Biliyorsun, yaptıklarımız normal arkadaşların yapacağı türden şeyler değil. Ve zaten biz başından beri hiçbir zaman arkadaş olmadık"

Konuya bu kadar hızlı bir şekilde girmesiyle zaten tavan olan heyecanım daha da fazlalaşmıştı. Söylediği her kelime sanki yüzümü yakıyor heyecandan dolayı tenimin her yerinin sıcakla kavruldugunu hissediyordum. Bakışlarımı onun haricinde her yerde gezdirmiş sonunda avuç içlerimde sabit tutmuştum.

"Senin bana karşı farklı hislerin olduğunu düşünmesem konusunu açmazdım." Konuşmasına devam etmesine izin vermeden sözünü kestim. Benimle artık arkadaş olmak istemiyordu. Ve ben bunu duymak istemiyordum.

"Hayır, hayır benim cidden öyle duygularım yok ben temas seviyorum diye böyle olduysa söz veriyorum artık yakınlaşmam seninle"

Telaşla konuşurken aynı zamanda vücudumu ondan ayırmış kalçamın oturduğum koltukla kavuşmasına izin vermiştim. Benim endişeli ses tonum ve hareketlerimle o da şaşırmış bir süre konusamamisti.