30

47 5 1
                                    

Kılıcımı sıkıca kavrayan ellerimi gevşetip demir kapıyı açmaya çalışan Magna'ya yardım etmeye çalıştım. Zifiri karanlık işi oldukça zorlaştırırken demirin diğer tarafındaki Jesus kılıcıyla aylakları öldürüyordu.

Dün Rosita'yı yaralanmış bir şekilde ormanda bulduktan sonra Eugene'nin de kayıp olduğunu öğrenmiştik. Onu bugün sabahtan beri arıyorduk. Şimdi ise bir mezarlıktaydık. Ve bir şey fark etmiştik. Aylaklar bir uğultu oluşturup konuşuyorlardı. Ya da biz aklımızı kaçırıyorduk.

"Lanet olsun açılmıyor!"

Jesus bana döndüğünde aylakları bırakıp yanımıza yaklaştı. Bir anda göğsünün ortasından çıkan kılıca hepimiz şaşırıp baktık. Aylaklardan biri Jesus'a kılıç saplamıştı. Bu aylak bile değildi. Lanet olsun bu da neydi? Bakışlarını bize çevirmiş, Jesus'un ölümünü izlememizden zevk alarak yavaşça kılıcı çıkarıyordu.

                                           ***

Jesus'u Hilltop'a gömdük. Ona layık bir cenaze hazırladık. Ölümü hala gerçek değil gibiydi. Ya da ben kabullenemiyordum. Daha birkaç gün önce konuştuğum insan artık yoktu. O gece aylaklardan biri, daha doğrusu aylak kılığındaki biri onu kendi kılıcıyla öldürmüştü. Onu kaybettikten sonra Tara, Jesus'un da bunu isteyeceğini söyleyip başa geçmem için beni ikna etmeye çalışmıştı. Bu istediğim bir şey değildi ama bu insanları yarı yolda bırakamazdım. Ve  Hilltop'ın yeni yöneticisi bu şekilde ben oldum.

Bunun dışında başımızda büyük bir tehdit vardı. İnsanlar aylakların arasına gizlenmeye başlamıştı. Onları yüzündeki maskelerden dolayı ayırt edemiyorduk ve bu riski arttırıyordu. Bugün ise etrafı aramaya daha doğrusu kontrol etmeye çıkmıştık. Dışarı bende çıkıyordum. Ben ne zaman çıksam Hilltop'la Tara ilgileniyordu. Bunun için ona minnettardım.

Küçük bir grup halinde çıkmıştık. Bu grubun içinde Daryl da vardı tabii ki. Daryl... Son altı yıl içinde birçok şey olmuştu. Rick'in cesedini bulamamıştık. Bu yüzden Daryl onu aramaya çıkmıştı. Her ne kadar onunla gitmek istediğimi söylesem de yalnız yapmak istediğini söylemişti. Üzerine gitmemiştim. Rick'i bulacağını umuyordu. Bunu bende umuyordum. Birkaç yıl önce ummayı bıraktım ve kabullendim. Daryl'ı bekledim. Araya giren zamanın bir önemi yoktu. Bir gün bile bir yıl gibiyken ben onu beş yıl boyunca beklemiştim. Tek bildiğim bir daha asla eskisi gibi olamayacağımızdı.

Bir çeşit tentenin önüne yaklaştığımda tentenin altındakileri öldürmek için kılıcımı çıkardım. Aylaklara yaklaştığımda Daryl arkamdan bağırdı.

"Ellerine dikkat et!"

Onu duymazlıktan gelerek tek tek aylakları öldürmeye başladım. Bir tanesi cebinden bıçak çıkardığında kafasına saplanan okla yere yığıldı. Arkamda son kalan aylağa döndüğümde aylak olmadığını zaten biliyordum. Aylaklar durup birinin ölmesini izlemiyordu. Kılıcımı ona doğrulttuğumda ellerini titreyerek havaya kaldırdı. Daryl ve diğerleri de gelmişti. 

"Maskeni çıkar." 

Ona sesimi yükselttiğimde elleri yavaşça maskesine uzandı. Maskenin örtüğü yüzü açığa çıktığında onu süzdüm. Genç bir kızdı.

"Lütfen. Lütfen beni öldürmeyin." Elinde tuttuğu maskesini alıp Michonne'ye fırlatırken konuştum.

"Kaç kişisiniz?"

"Lütfen. Hepsini öldürdünüz. Sadece ben kaldım."

Kılıcımı boğazına dayadım. "Sana inanmıyorum."

Kız ağlayarak ellerini havaya kaldırdığında bize yaklaşan aylak seslerine döndük.

"Vaktimiz yok. Kızı da yanımızda götürelim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Infection/Daryl DixonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin