3. Bölüm

141 12 18
                                    

Önümdeki odanın koca kapısını çalıp beklemeye başladım "çerden gel sesi duymamla kapıyı açıp ilk önce kafanı ardındansa kendimi içeriye soktum

Karşımdaki adama ben gülümseyerek bakıyordum onunsa kaşları çatıktı "Kimse sana şirketin kurallarından bahsetmedimi" dediğinde gözlerimi kıstım

"Hayır bahsetti"

"Üstündekiler ne" diye sorduğunda üstümdekilere baktım "Gömlek" dediğimde sinirle nefes verdi

"Pavyon gömleğimi" dediğinde kaşlarım çatıldı, fakat ona cevap verme hakkımız yokmuş patronmuymuşa neymin

"Pabucumun patronu" diye içimden mırıldanmamla aniden birisinin "Ne dedin" diye bağırması bir oldu

"Ne dedim" diye şirince gülümsemeye çalıştığımda ifadesiz ve buz gibi gözlerle bana bakıyordu

Şey gibi bakıyordu, aç itler gibi

Allah'tan içimden konuştuklarımı duymuyordu heralde duysaydı beni burda yerdi

Önündeki dosyaları başını kaldırmadan okuduğu için ben hala ayaktaydım beni farketmesi için sesli bi nefes vererek ona baktım

Yavaşça kaşları çatıldı, damarları belli oldu ve başını bana doğru kaldırdı siktir, ebemi sikçek gibi bakıyordu

"Demek kişisel asistanım olucaksın ha" dediğinde bıkkınlıkla başımı evet anlamında salladım

"İyi o zaman git bana kahve getir ve bidaha sakın bu şirkete böyle giyinerek gelme" diye sert sesiyle konuştuğunda ben kahvede takılı kalmıştım

Çay ocağı için 40 kat aşşamı inicektim

Asansör korkum vardı ve bu cv'mde yazıyordu

VE O BUNU BİLİYORDU

Sinirle kapıyı çarpıcakken bianda elimle tutup yavaşça kapının kapanmasını sağladığımda içerden sessiz bi gülme sesi duydum

Hayvan herife rezil olmuştuk emi

40 dakka sonra:

Artık kanter içindeydim kahveyi yapmış yukarıya çıkıyordum, güçlükle önümdeki son basamağı çıkıp derin nefesler eşliğinde odanın yolunu aldım

Ben hareket ettikçe kahvenin köpüğü gittiği için şuan üstünde tek bir köpük yoktu, kayve tepsisini tek elimle tutarak kapıyı tıklattığımda içerden "gel" diye sert bi ses duydum

İçeri girdiğimde yanında sabah bana Gülen adamda vardı, ona hiç bakmadan kahve tepsisini masaya bıraktığımda ikiside aynı anda kahveye baktılar

Bianda yanındaki adam gülmeye başlayarak "Bu kahvemi şimdi" dediğinde bianda yan eğilip ona baktım

Benim şahin bakışlarıma karşılık oysa garip bi yüz ifadesiyle tavana bakmaya başladı

"Git bidaha yap bu sefer hızlı getir ve 2 tane olsun 30 dakikan var" demesiyle ona baka kaldım

"Ama-" derken bianda "Kahve" diye bağırmasıyla ona Müge Anlı bakışlarımı göndererek buraları terkettim


Kahve tepsisini alıcakken gördüğüm tuzla sırıtmaya başladım

Bakın benim bi suçum yok, herşey şeytanın suçu

Tuzluktan kahvelere tuz döktükten sonra hızlı adımlarla merdivenden çıkmaya başladım

Ah büyük ihtimalle son iş günümdü

10 dk sonra:

Odanın kapısını tıklatıp içeri girdiğimde öbemli bişey konuşukları belliydi fakat ben gelince ikiside sustular

Canım düşmanmıyız yani, hemen sustunuz

Kahveyi koyduğumda sert bi dille "çık" sesi duymamla tapsiyi yüzüne çarpmak istesemde daha ölmek için gençtim

Zaten o kahveyi içmeden benim burdan kaçmam vede bidaha görüşmemiz lazımdı

Bizimkilere söyleyecek güzel bir yalan bulurdum

Odadan çıktığımda koşmaya başladım "GİZEM" diye duyduğum kükremeyle hızımı arttırdım

Allahım sen koru

Ayak seslerini duyuyordum oda koşarak geliyordu "Gelme anam" diye bağırarak bahçe kapısından çıkıcakken "Tutun onu" diye duyduğum sesle güvenliklerin kapıyı kapatmas bir olmuştu

Hızlıca sağa doğru dönerek koşumu hızlandırdım ona bakmak için arkamı döndüğümde duvara çarpıp yere yapışmam bir oldu

Şuan kafamın üstünde ismini bilmediğim yada unuttuğun patrondan görüyordum

Çoğalmışmıydı bunlar ya

Allahım biz daha biriyle baş edemiyordukki ama

Aslında bi kitapta okunuştum ayılar ölü numarası yapınca gideceğini söylüyordu

Gözlerimi kapatıp nefesimi tuttum, bi süre bekledikten sonra gözümü açtığımda 2 tane olmuştu

Nasıl yani bunlar ka9 köpeği gibi kokumu alıp beni bulabilirlermiydi

"Herkes dağılsın" diye duyduğum sesle ayağa kalkıp kapıya doğru gitmek için adım attığımda ensemden tutulup havaya kaldırılmamla bağırmaya başladım

Ardındansa beni tam önünde indirmesiyle kaşlarımı çatıp bisey dicekken sustum

Aç ayılar gibi bana bakıyordu

Heran beni öldürebilirdi

"Daha demin napıyordun" diye duyduğum sest sesle tam bi yalan uydurucakken araya giren kişiyle elimle yüzümü kapattım

"Bi kitapta okumuştum abi ayılar ölü taklidi edince gidiyorlarmış oda sana onu uyuguladı" demesiyle yüzümü ovuşturmaya başladım

"Kovuldun, bidaha gözüm görmesin seni" dediğinde sırıtmamaya çalışarak yanından uzaklaştım

30 dk sonra:

Kaşlarım çatıktı önümdeki kapıya bakara derin bi nefes verdim bir sürü boş laf dinlicektim

Kapıyı açtığımda herkes içerde yayıla yayıla yatıyordu her zamanki gibi tek çalışan bendim

Hiç kimse beni umursamadan önlerine döndüğünde bomba haber artık verebilirdim

Kendimi boş tekli koltuğa attığımda aynı zamanda konuşmuştum "Kovuldum" dediğimde patronun bianda "ne" diye bağırması bir olmuştu

Patron dedimize bakmayın sadece bizi kendi ağzında sahiplenen biriydi bu kadar

"Sen ne dediğinin farkındamısın" dediğinde bıkkınlıkla nefes verip başımı onaylar anlamda salladığımda oysa ayağa kalkıp tokat atması bir oldu

Başım yana düştü

Hiç biri tek kelime etmedi

Bense her seferinde hepsini korumuştum

Sustum, kendimi korumak için tek kelime sarfetmedim "Çık git bu evden ben seni arayana kadarda gelme" demesiyle tek kelime etmeden çantamı koluma takıp odayı terkettim



OYUNCUWhere stories live. Discover now