FİNAL PART 1

54 4 7
                                    

Galiba...

Sona geldik...

_________________

Dügün...

Belkide hayatımda hiç bu kadar eğlenmemişdim bu gün. Her şeyden çok sevdiğim insan, kardeşim ve arkadaşlarım karanlık kitabıma aydınlık  katmıştılar. Hayatıma mutluluk, kalbime şifa vermiştiler.
İlk evliliğim maalesef ergenlikte yaptığım hatadan sonra olmuştu.
Ailem yoktu, başı boşdum ve her şeyi yapabilirim diyerek yapıyordum.
Yapacağımıda yapmıştım. 16 yaşında delilik olsun diyip arkadaşlarımla bara gitmişdim. Yaşım küçük olduğu için izin verilmiyordu ama arkadaşım bu işi bir telefon görüşmesi ile halletmişti.  Ve en kötüsüde...Barda tanıştığım kızla evlenmiştim.

O günden sonra her şey çok hızlı gerçekleşmişti. Kızın ailesi kızının hamile olduğunu öğrenince deliye dönmüştüler ve onu evden atmıştılar. O gün kızı sokakta yağmurun altında karnını tutarak ağladığında bulmuştum. Ne kadarda istemesem onu sokakta bırakacak kadar kalpsiz değildim tabii.

İlk kızım, Luna dünyaya gelmişti. Gençtim ve ben babalık duygusunu tatmıştım. Sarahda annelik duygusunu tatmıştı ve çok mutluyduk. İlk çocuk bize aşkı hediye etmişti.

Evliydik, 2ci çocuğumuzu dünyaya getirmiştik lakin bir şeyler ters gidiyordu. Sarahla eskisi gibi olamıyorduk artık. Bir gün işten döndüğümde beni öpücüklere boğan  karım artık evde yoktu. Kendi kızlarını ve beni yanlız bırakıp başka bir erkeğe koşmuştu.

İyi ki de koşmuştu, onun yüzünden ben hayatımın gerçek aşkıyla tanışmıştım.

Taehyung benim güzel eşimdi artık. Düğünden çıktığımızda beri arabada sessizce yolu seyrediyordu. Bu gün baya bir yorulmuşa benziyordu. Göz kapakları ara sıra kendiliğinden kapanıp açılıyordu. Pencere nedeniyle açtığı camdan içeri vuran rüzgar esmer tenine, ordanda siyah saçlarına karışıyordu.

Dizine yasladığı elini nazikçe kavrayıp dudaklarıma bastırdım. Gözüm yoldaydı lakin onun bana döndüğünü anlamıştım. Parmaklarımızı bir birine geçirdim. Gözleri anında ellerimize düştü ve yüzümü kontrol edip gözlerini hızla ellerimize indirdi. Derin nefes alıp kafasını geriye yatırıp gözlerini kapadı.

Bir şeyler ters gidiyordu sanki.

Onun bu hallerine alışık olmadığım için sıkılıyordum. İyi gözlemlerim yoktu, anlayamıyordum onun canını ne sıktığını. Bu yüzdende arabanı yolun kenarında yavaşca durdurdum ve derin nefes alıp başımı ona doğru döndürdüm.

Balta gibi keskin yüz hatları, şekilli kaşları, benleri... Hepsi çok özeldi. Bütün kusur gibi saydığı şeyleri çok seviyordum.

Elimi çenesine doğru uzatıp baş parmağımın tırnağıyla şerit gibi göğsüne doğru bir yol çizdim. Bedeni sadece bir parmağımın etkisiyle titrediğinde ağzımdan sesli bir gülüş kaçtı. Taehyungun her şeye karşı hassasiyet beni bitiriyordu.

Saat 3dü. Ben Taehyungun saçlarıyla oynuyordum, yüzünü seviyordum. Lakin o uyumadığını belli edercesine nefesler alıyor ve arada göz kapağını açıp boş yola bakıp geri kapatıyordu.

Artık eve gitmemizi anladığımda arabanı çalıştırmak için elimi çekecektim ki saçlarından Taehyung bileğimden tuttu. Yavaşca başımı onun tarafına döndürdüğümde gördügüm görüntü beni kırk yerimden parçaladı.

Dolu gözleriyle bileğimi sıkıca tutan Taehyung.

Hızla elimi bileğinden kurtarıp yüzünü inceledim. Dağılmış görünüyordu. Biraz onun bu hallerini izleyip yumuşak yanaklarını avcumun içine yerleştirdim.
Baş parmaklarim yanaklarında okşamaya devam ederken ben o sırada kahverenginde ki irislerini izliyordum. Son zamanlardır onu çözemiyorum gerçekten. Sanki bana bir adım atıyordu ama ben anlamıyor gibiydim.

Beni Ara | tkTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang