ten

123 14 3
                                    

"Senin dengin mi o çocuk sence Jaeyun'cum." pamukla kaşındaki kanı silerken aynı zamanda da Jake'e neden 190 boylu iri yarı çocukla kapıştığını soruyordum. Enayiydi biraz benim arkadaşım. Çocukken de böyleydi bu köpek buna sadece havlasa bile gider köpekle kavga ederdi.

"Jake'i tercih ediyorum." bana göz devirmesiyle pamuğu kaşına iyice bastırmıştım.
"Ahh! Elin ne sert senin böyle. Nasıl kız çocuğusun sen anlamadım, bir de gelmiş bana hesap soruyor. Bana 'gel kapışalım seninle' dedi. Kapışmasaydım da korkak mı deselerdi. Korkak olmadığımı ona bi güzel gösterdim. Hem çocuğu yere seren bendim eminim onun durumu daha kötüdür. Oh olsun." Sırıtmaya çalışması onu komik gösteriyordu.

Dudağındaki yaradan dolayı sırıtamıyordu ve bunun farkında değildi sanırım. Yazık kafana be Jaeyun. Elimdeki pamuğu atıp revirdekinlere baktığımda herkesin yaralarının sarıldığını ve birbirleriyle bir şeyler konuştuklarını görmüştüm. Bizim çocuklarda çok bir şey yoktu. Ama karşı takımı fena benzetmişlerdi. Gururlu bir anne gibi hissediyordum. Oh olsun onlara.

"Jiwoo, bandajı sarmama yardım eder misin?" İçimden gururla bir şeyler düşünürken arkamdan gelen sesle ona dönmüştüm. Heeseung, elindeki yarayı işaret ederek bana bakıyordu.
"Ah Tanrım, nasıl becerdin bunu?" Elindeki kesiği görmemle hemen yanına gitmiştim. Masadaki oksijenli su ve steril bezi alıp ona dönmüştüm.
"Elini uzat." Elini uzatmasıyla yanımda duran oksijenli suyun kapağını açmaya başlamıştım.

"Biraz acıyacak, dayan artık." oksijenli suyu pamuğa döküp kesiğin olduğu bölgedeki kurumuş kanları yavaş yavaş silmeye başlamıştım.
"Ahh! Orası acıyor-"
"Özür dilerim, yavaş yapmaya çalışıyorum. Ayrıca biraz dayansana sen, koskoca erkek adamsın. Bari kendine saygın olsun."

Steril bezi alıp avucunun içinden başlayarak sarmaya başlamıştım. Ellerimiz bezi her sardığımda değiyordu. Benim için durum gayet normaldi. Arkadaşıma pansuman yapıyordum. Çünkü ben iyi bir arkadaşım.
"Ben böyle biri değilim." elini iyice sardıktan sonra Heeseung'a bakmıştım.

"Ne..."

"Serseri değilim. Bugün.. sadece sinirlendim. Çok sinirlendim. Kendime engel olamadım. Soobin'e ve bize bunu yapması beni sinirlendirdi."

Hayır ben senin serseri olduğunu düşünmüyorum Heeseung..
Dizinde birleştirdiği ellerini destek vermek istercesine sıkmıştım.
"Serseri olmadığını biliyorum Heeseung. Bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Bugünkü olay farklıydı, size hak veriyorum."
Heeseung elini sıkmamla bütün odağını birleşmiş ellerimize vermişti. Ona dediklerimi dinliyordu. Bunu biliyordum.
"Böyle düşünmene.. sevindim." En sonunda bana baktığında gözlerimiz birleşmişti. Bana bakmasıyla sormak istediğim şeyi söylemek adına ağzımı açmıştım.

"Sana Hee diyebilir miyim?" gözlerimi ardı ardına kırptığımda bana gülümsemiş ve başını sallamıştı.
"Diyebilirsin.. Bende ciddi bir şey sanmıştım deli kız." gülümsemesi kahkahalara dönüştüğünde ister istemez bende gülmüştüm.
Gülümsemesi güzeldi.. Deli kız demesi ayrı güzeldi. Nedense hoşuma gitmişti. Bunu abim deseydi anında olay çıkartırdım. Ama sırf gülüşün güzel diye susuyorum hadi yine iyisin.

Yağ satarız, ballarımızı satmayız🍯😡

Jay:
icimin yaglari eridi desem

Jungwon:
benimde desem

Jaeyun:
of ben pisman gibiyim
ama degil gibiyim de
sadece dudagim aciyo :(

Riki:
saclarimi kopardi pezevenk
sanarsin kiz kavgasi

Nabi🦋:
bizi piste alsaydiniz
kiz kavgasini biz yapardik

Sunoo:
sana zarar gelebilirdi
bunu istemezdim

i don't wanna be ur friend- heeseungWhere stories live. Discover now