Başkomiser Jeon Jungkook, Kore'nin mafya örgütünü yöneten Kim Taehyung'u yakalamak için evine ajan olarak gönderilir. Ama yaşadığı olaylar sonucu kafası karışır. Emniyet müdürü ile zıtlaşmaya başlar.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
58 okunma olmuşuzz. Çok teşekkür ederim. Yorum yapan ve oy atan ellerinizi yerim sizinn.
İyi okumalarr.
***
"Senin burada ne işin var?!" diye gürledi Taehyung.
Hobi telefonu açıp bir şeyler söyleyince telefonu kapatıp hızla aşağıya inmişti. Bende olayları merak ettiğim için peşinden gittim. Mutfağın kapısını hışımla açmıştı ve az önceki şeyi söyledi.
"Sana burada ne işin var dedim?!" diye tekrar etti üzerine basa basa
Evdeki herkes buraya toplanmıştı. Yanımdaki Hobiye fısıltıyla sordum
"Hobi? Neler oluyor?"
"Bu Taehyung'un eski bir arkadaşıydı. Eskiden yedikleri ayrı gitmezmiş. Sonra... Olanları görüyorsun"
Başımı salladın. Çok kötü bir durumdu. Ama sebebi neydi?
"O kadar yanına geldim. Beni böyle mi karşılıyorsun Taehyung"
"Nerden geldiysen oraya siktir git Seojoon"
Tanrım. Ortam aşırı gergindi. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi hissediyorum.
"Ağzın ne kadar bozulmuş"
Yüzünü Taehyungtan bize çevirdi.
"Bir, iki, üç, dört, beş ve altı. En son geldiğimde beş kişiydiler. Ne o? Bir köle daha mı satın aldın" dedi kahkaha atarak. Pardon ama bu kendini ne sanıyordu? Köle? Satın almak?
"Sen kendini ne zannediyorsun?" dedim kendimi tutamayarak. Yavaş adımlarla yanıma geldi. Baştan aşağı düzdü beni.
"Demek o kişi sensin"
"Evet benim. Ve kendi öz irademle geldim buraya" Son cümleyi vurguladım. Gülerek
"Demek kendi öz iradenle geldin öyle mi terzi paçası" Tam cevap verecektim ki Jimin araya girdi.
"Sen bu çocuğu sahipsiz mi sandın?! Bak Seojoon güzelce söylüyorum. Defol git evimizden! "
İlk defa birisi (ailem dışında) beni sahiplenmişti.
