24.Af Etmek

2.5K 210 91
                                    

Batuhan apar topar evden çıktı. Motoruna atladı. Son sürat sürdü. Nihayetinde Sare'nin evinin önünde buldu kendini.

Endişelenmişti. Onun için bu kadar yoğun duygular beslemesi zorluyordu kendisini. Motorundan inip, kaskını çıkardı. Dağılan saçlarını toparladıktan sonra mesaj attı. Cama çıkıp o güzel yüzünü görmek için motoruna yaslanarak, beklemeye koyuldu.

Fakat ne mesaj gelmişti, ne de camda görmüştü onu. İyice endişelendi. Birkaç kez aradı, mesaj yazdı yoktu. 1 saat geçmişti üzerinden. Acaba hasta falan mıydı diye düşündü. Yarım saat daha bekledikten sonra dayanamadı ve apartmanın önüne geçip zile bastı.

Bir iki çalıştan sonra açıldı kapı hemen merdivenleri çıkıp daire kapısının önüne geldi. Kapıda bir kadın bekliyordu. Öyle çok benziyordu ki Sare bu kadına. Annesi olmalıydı.

" Selamünaleyküm " dedi tiz çıkan sesiyle. Utanmıştı. Oldukça utanmıştı.

Kapıda ki Sümbül hanım " Aleykümselam " diyerek selamına karşılık verdi. Bir yandan da bir yerden çıkaracağım ama nereden diye geçiriyordu içinden.

" Rahatsız ettim akşam akşam sizleri. Batuhan ben."

Sümbül hanım o an anladı kim olduğunu ve nereden tanıdığını. Demek kızının kalbinin sahibi bu gençti. Uzun boylu, buğday tenliydi. Dalgalı saçları ayrı bir güzel duruyordu onda. Sürekli kaçırdığı gözlerinden anladığı kadarıyla bahar yeşiliydi gözleri.

" Estağfurullah." Dedi Sümbül hanım. Zira ne demeliydi bilemiyordu.

" Efendim size yalan söylemiycem. Ben Sare'ye ulaşamadım. Oldukça da merak ediyorum kendisi iyi mi?"

Sümbül hanım kızının Batuhan ile görüştüğünü bilmiyordu. En son Batuhan gitmişti. Aklında kalan buydu.

" Sare iyi merak etme." dedi tok bir ses tonuyla. Batuhan'ın ise  içi rahat etti.

" Teşekkür ederim kusura bakmayın tekrardan. Ben gideyim o vakit Allaha emanet olun."

Sümbül hanım tam cevap verecekken İçeriden gelen eşinin sesiyle irkildi.

" Sümbül, kimmiş gelen?"

İsmail bey bir Batuhan'a bir Sümbül hanıma bakıyordu. Fakat ikisinden de sorusunun yanıtını alamadı.

" Neler oluyor yahu bu genç kim?"

" Eğer vaktiniz varsa sizinle konuşmak isterim. " diyerek konuyu dağıttı Batuhan.

Sümbül Hanım ve İsmail Bey birbirlerine baktılar. Sümbül Hanım gözleriyle olur anlamında işaret verdi eşine.

" Buyur geç bakalım." diyerek buyur etti Batuhan'ı İsmail bey.

Batuhan içeri utana sıkıla girdi. Akşam namazı vakti girmişti. Abdesti vardı. Evden çıkmadan abdest alırdı. Abdestli gezmeye özen gösterirdi. Konuşmadan önce namaz kılmak istediğini söyledi.

Sümbül Hanım bu isteğine hem şaşırdı hem sevindi. Demek namaz kılmaya başladı diye geçirdi içinden.

Şimdi Batuhan huzur dolu bir odada yayılan seccadeden gelen gül kokusuyla akşam namazını eda ediyordu. Namaz sonunda duasını etti, seccadesini katlayıp bıraktı. Burası dört yanında kitaplıklarla dolu bir odaydı. Envai çeşit kitap vardı. Bir çalışma masası, bir koltuk...

Telefonuna bakıp öyle içeri geçmek istedi. Sare'den mesaj gelmişti. Uyuyakalmıştı. O da evinin ne kadar huzurlu olduğunu yazdı. Böyle bir oda kendi evlerine de yapmak için can atıyordu şuan.

KENDİNE GEL!!【 TEXTİNG 】Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum