"Yalnızlığın hükmü."
"Tenlerin savaşı."
"Teknolojinin prangaları."
"Ve Tanrı'nın yolculuğu."
YADSIMA ve DÖNENCE evreninde yer alan, ilerleyen zamanlarda tek bir kitaba bağlanacak karakterlerin kısa hikayelerinin bulunduğu bölümler toplamı.
İyi yolcu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Ve Tanrı insanı yarattı..."
Etrafını saran manzaranın güzellikleri ile kendini kaybetti. Pembemsi ağaçlar, tıpkı bir rüyanın yansıması gibi gökyüzüne uzanıyor ve yemyeşil çimlerin üzerinde kendilerine yer buluyordu. Bu ağaçların yaprakları, her biri farklı bir tonun tonlarıyla süslenmişti; pembelerin en yumuşak tonlarından parlak lavanta renklerine kadar uzanan bir palet oluşturuyordu. Ressam'ın adım attığı her yerde, bu eşsiz renk cümbüşü onun etrafında dans ediyormuş gibi görünüyordu.
Çimenler, maviye bürünmüş gibiydi, tıpkı gökyüzünün altına uzanan bir okyanus gibi. Rüzgarın hafif esintisiyle çimenler nazikçe salınıyor, onun adımlarıyla hareketlenen bir deniz gibi dalgalanıyordu. Her adımı, doğanın kucaklayıcı dokusunu ona hatırlatıyordu. Topukları çimenlere gömüldüğünde, bu dünyanın enerjisiyle daha da bütünleştiğini hissediyordu.
Birdenbire, dört gözlü ve kızıl gözlere sahip bir tilki önünde belirdi. Bu tilki, gözleriyle paralel evrenlerin sırlarını görmüş gibi duruyordu. Ressam, tilkinin bakışlarına kapıldı ve aniden insan ırkı hakkındaki düşünceleri zihninde şekillenmeye başladı.
"İnsan ırkı."
Diye mırıldandı Ressam
Tilkiye doğru eğilirken.
"Kendilerine ait evrenlerin çeşitli yollarıyla örülü oldukları bir varlık. Ancak her bir evrende farklı yüzlerini sergiliyorlar. Birinde barışı ve sevgiyi taşıyabilirken, diğerinde karanlığı ve hırsı da beraberinde getirebiliyorlar..."
Tilki, sakin kızıl gözleriyle Ressam'a bakarken, Ressam'ın çelişkilerle dolu düşüncelerini anlamış gibi görünüyordu. Tilki, sessizce başını salladı, tıpkı evrenlerin karmaşıklığını ve insan doğasının değişkenliğini anlamışçasına.
Ressam, tilkinin bakışlarının etkisiyle kendini daha da derin bir içsel düşünceye kaptırdı. Paralel evrenlerin sonsuzluğunda gezinirken, insan ırkının çokluğu ve karmaşıklığı hakkındaki düşünceleri, pembemsi ağaçlar ve mavi çimenler arasında daha da belirginleşti.
"Ne yapacağız biz böyle?"
Diye sordu karşısında dikilen tilkiye.
Tilki gözlerini ona dikip tepkisiz bekledi. Ressam bir an ona cevap vermesini bekledi. Ses tonunu hayal edip gülümserken yürümeye devam etti.
"Geliyor musun?"
Diye sordu ona Ressam omzu üzerinden bakıp.
Kızıl renkte ince tüyleri rüzgarda savrulurken onu takip etmeye başladı.
"İnsanlık tarihi hakkında konuşmak pek bana göre değil. Tam olarak insan olmasam bile onların arasında doğdum. Büyüdüm. Öğrendim. Aslına bakarsan... İnsan olmayı öğrendim."