Sadece nasıl acımasız olunacağını biliyorsun
Kalçanı bu şekilde salladığında
Dudaklarını bu şekilde boyadığında
Michelle, Michelle
Sen cehennemden gelen bir canavarsın
Sir Chloe - Michelle
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
. . .
Hozier - Talk
İyi okumalarr 🐾
✨✨✨
James Gryffindor Quidditch takımının bir vurucusu olan Jason'un elinden sopayı hızla aldı ve kendine doğru gelen Quaffle'a sertçe geçirdi.
Hedefinde Gryffindor evinin bir diğer vurucusu olan Sirius Black vardı. Genç büyücü son anda kendisine gelen Quaffle'ı farkettiğinde hızla sağ tarafa kaçtı.
" Ne bok yiyorsun Çatalak!"
" Seni sikik kafalı flört etmeyi kes ve düzgün oyna ilk maça çok az kaldı ve sen aylaklık ediyorsun."
Sirius homurdanarak gözlerini devirdiğinde Belle'in kahkahası sahayı doldurmuştu. Diğer oyuncular Quidditch oynayan bir James Potter'dan çekindikleri için hafifçe kıkırdıyordu.
Sirius Jane'in yanından ayrılıp Belle'in yanına ilerlerken James Potter'ın otoriter sesi tekrardan sahayı doldurdu.
" Gülme Belle, sizde kıkırdamayı kesin maçta en ufak bir hatanız yüzünden kaybedersek ibret olsun diye hepinizi bu sahaya asarım."
" Biraz sakin ol Jamsie bilirsin gözlerim şahin gibidir."
" Sadece bu sene Gryffindor evine kupayı kazadırmak istiyorum. Lütfen daha disiplinli olur musunuz?"
James başka bir şey söylemeden süpürgesiyle hareket etmeye başlayınca diğer Gryffindor oyuncuları da ondaki ciddiyeti algılamış ve antremanın geri kalanında oldukça az konuşma fazlaca ciddiyetle antremana devam etmişlerdi.
O kadar çok yorulmuşlardı ki Belle zaman algısının gittiğini hissetti.
En sonunda James hepsine acımış olacakki 'iğrenç oynamaya başlamalarından da kaynaklı olabilir' antremanı sonlandırdı.
Hepsi soyunma odasından birer zombi gibi çıktığında James gözlerini devirip iki arkadaşının arasına girip kollarını onlara doladı.
" Hadi ama abartmayın. Bakın ben hala çok enerjiğim hatta yenilenmiş hissediyorum."
Sirius huysuzca homurdandı. " Siktir git Çatalak"
Belle onları bekleyen Remus'u görünce James'in kolları arasından çıkıp hızla yüzü çiziklerle dolu olan çocuğa ilerledi.
" RemRem kurtar beni bu canavardan" sesi aynı 5 yaşındaki ağlamak üzere olan çocuklar gibi çıkmıştı.
Kendini çocuğun üstüne bıraktığında Remus son anda onu tutup kolları arasına aldı. Genç kız o kadar yorgundu ki bütün ağırlığını ona vermişti.
